Özelleştirmeler devam edecek

Unakıtan, özelleştirme uygulamasının toplam 17,7 milyar ABD Dolarına ulaştığını ifade etti.

Özelleştirmeler devam edecek

Ücretlilere vergi iadesini 2008 yılından itibaren kaldırarak, ''asgari geçim indirimi'' uygulaması başlatacaklarını belirten Unakıtan, bu sayede istihdam üzerindeki vergi yükünün büyük ölçüde azalacağını, Türkiye'nin OECD sıralamasında 7 basamak gerileyeceğini kaydetti. ''Gelir İdaresi Başkanlığının, 10 yılda kayıtdışı ekonomiyi gelişmiş ülkelerdeki seviyeye indireceğini'' ifade eden Unakıtan, faaliyetler hakkında bilgi verdi. Benzin istasyonlarında pompalara yazarkasa uygulaması çerçevesinde 13 Kasım 2006 tarihi itibariyle 8 bin 350 akaryakıt istasyonunun kurulum çalışmalarının tamamlandığını bildiren Unakıtan, 7 bin 744 adet ödeme kaydedici cihazın faaliyete geçirildiğini belirtti. Akaryakıt satışlarında, iş akışını hızlandırmak ve doğru bilgi girişini temin etmek amacıyla geliştirilen ''taşıt kimlik birimi'' uygulamasına da 2007 yılında tam olarak geçilebilmesi için çalışmaların yürütüldüğünü dile getiren Unakıtan, büyük mükelleflere daha doyurucu hizmet vermek ve etkin idare sağlamak amacıyla 1 Ocak 2007'de İstanbul'da hayata geçirilecek ''Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'' kurma işlemlerinin de hızla devam ettiğini belirtti. Unakıtan ayrıca, sahte tütün ve alkol ürünlerini ortadan kaldırmak ve piyasadaki kayıp ve kaçağı önlemek amacıyla 2007 yılında faaliyete geçmek üzere Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu ile Gümrük Müsteşarlığı işbirliğiyle bandrol ihalesi açıldığını anlattı. SAHTE FATURA TOPLAMI 1,9 MİLYAR YTL Unakıtan, Gelir İdaresi bünyesinde yürütülen ''veri ambarı'' projesi çerçevesinde, merkezde bir veri ambarı oluşturulduğunu ve geliştirilen standart formlar sayesinde mükellef beyanları üzerinde elektronik ortamda çapraz kontrollerin yapılmaya başlandığını kaydetti. Proje kapsamında 2006 yılında çeşitli incelemeler yapıldığını ifade eden Unakıtan, banka hesap hareketleri, Ba-Bs formları ve kredi kartıyla yapılan satışlara ilişkin incelemelerin bunlardan bazılarını oluşturduğunu söyledi. Unakıtan'ın verdiği bilgiye göre, Ba-Bs formlarına bağlı yapılan incelemeler neticesinde bugüne kadar 1620 kişinin sahte fatura düzenlediği ve yaklaşık 7 bin kişinin de bu faturaları kullandığı belirlendi. Sahte faturaların toplamının 1,9 milyar YTL olduğunu ifade eden Unakıtan, ''Artık naylon faturayla ilgili faaliyetler zaman geçirilmeksizin elektronik ortamda tespit edilebilir hale gelmiştir'' dedi. DENETİM VE İNCELEMELER Unakıtan'ın verdiği bilgiye göre, 2006 yılı Ekim ayı sonu itibariyle yapılan yaygın ve yoğun denetimler sonucunda 2 milyon 944 bin kişi denetime tabi tutuldu ve 93,8 milyon YTL ceza kesildi. Denetlenen mükellef sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,26 ve kesilen ceza tutarı yüzde 17,8 arttı. Ekim sonu itibariyle 87 bin 387 adet rapor düzenlendi. Yapılan vergi incelemelerinde 32,8 milyar YTL matrah farkı bulundu, 973 milyon YTL vergi tarh edildi ve 2,72 milyar YTL ceza kesildi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre bulunan matrah farkında yüzde 17,3, tarh edilen vergide ise yüzde 12,4 artış gerçekleşti. Kesilen ceza tutarındaki artış da yüzde 24,2 oldu. Unakıtan, bu artış oranlarının kayıtdışılıktaki artışın değil, ''teknolojik altyapıdaki gelişmelerin ve vergi denetiminde sağlanan etkinliğin göstergesi olduğunu'' kaydetti. KAYITDIŞILIK YÜZDE 25,5'E GERİLEDİ Unakıtan, Gelir İdaresi Başkanlığınca girdi-çıktı analizi yöntemiyle yapılan çalışmalar sonucunda, 2002'de yüzde 33,7 olan kayıtdışılık oranının 2005'te yüzde 25,5'e düştüğünün belirlendiğini söyledi. Bakan Unakıtan, ''Gelir İdaresi Başkanlığının kuruluşuyla birlikte kayıtdışılıkla mücadelede ve mükellef vergi idaresi ilişkilerinde çağdaş ülkelere paralel, hatta bir kısmında örnek teşkil edecek duruma gelinmiştir'' dedi. Unakıtan, Türkiye'nin, vergileme alanında kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci içinde olduğunu belirterek, Maliye Bakanlığının 3 aşamalı bir strateji yürüttüğünü söyledi; birinci aşamada, ''ekonomide güven ortamını sağlayacak vergisel düzenlemeler yapıldığını'', ikinci aşamada ''vergi sistemindeki yapısal sorunların giderilmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesini sağlayacak düzenlemelerin'' hayata geçirildiğini anlattı. Unakıtan, stratejinin üçüncü aşamasında da ''vergi oranlarında ve cezalarında indirime gidildiğini ve vergi mevzuatının uygulamada açıklık, bütünlük ve kolaylık sağlayacak şekilde yeniden yazımı için çalışmalar yürütüldüğünü'' belirtti. ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ, 2008'DE Gelir Vergisi Kanununun sadeleştirilerek yeniden yazımına ilişkin çalışmaların sürdüğüne işaret eden Unakıtan, şöyle devam etti: ''Kurumlar Vergisi Kanununda olduğu gibi Gelir Vergisi Kanununda da vergi kayıp ve kaçaklarını azaltıcı, vergi yükünün düşürüldüğü, geniş tabanlı bir vergi sistemine yer verilmesi hedeflenmektedir. Bu bağlamda, 2008 yılından itibaren ücretlilere vergi iadesi yerine tüm ücretliler için uygulanacak asgari geçim indirimi uygulamasını başlatacağız. Böylece istihdam üzerindeki vergi yükü önemli ölçüde azalacak ve Türkiye istihdam üzerindeki vergi yükleri sıralamasında, OECD ülkeleri arasında 7 basamak gerileyecek.'' ÖZELLEŞTİRME Bakan Unakıtan, Hükümetin yapısal ekonomik reform programının en önemli unsurlarından birinin ''özelleştirme programı'' olduğunu ifade ederek, 2003-2006 döneminde ''46 şirketteki kamu hisselerinin tamamı, 3 kuruluştaki kamu hisselerinin bir bölümü, 37 işletme, 6 liman, 3 binin üzerinde varlık ve gayrımenkul satışı ve işletme hakkı devrinin gerçekleştirildiğini'' bildirdi. Böylelikle son 4 yılda yapılması öngörülen özelleştirme ihalelerinin tamamına yakınının sonuçlandırıldığını dile getiren Unakıtan, bu dönemdeki özelleştirme uygulamasının toplam 17,7 milyar ABD Dolarına ulaştığını belirtti. Unakıtan, 2003 yılına kadar yapılan özelleştirme uygulamasının ise 8 milyar ABD Doları düzeyinde kaldığına işaret etti. Unakıtan, halen özelleştirme kapsamında 3 kuruluş (Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş, Otoyollar, bazı elektrik üretim tesisleri) ile kapsam ve programda yer alan 12 kuruluş olmak üzere toplam 15 kuruluş bulunduğunu kaydetti. Bu kuruluşların 11'inde yüzde 50'nin üzerinde kamu payı bulunduğu belirten Unakıtan, kapsamda bulunan söz konusu 3 kuruluşun da programa alınması için çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi. 2006 YILI ÖZELLEŞTİRMELERİ Unakıtan'ın verdiği bilgiye göre, 2006 yılının 9 aylık döneminde, Başak Sigorta A.Ş, Başak Emeklilik A.Ş, TÜPRAŞ ve ERDEMİR'deki kamu hisselerinin blok satışı ile Türk Hava Yolları A.O'daki kamu hisselerinin bir bölümünün halka arzı gerçekleştirildi. Bunların yanı sıra TEKEL'e ait İkiz Kuleler, Büyük Ankara Oteli, Büyük Efes Oteli, Büyük Tarabya Oteli ile yine TEKEL'e ait Kaldırım, Kayacık ve Yavşan Tuzlaları ve Emekli Sandığı'na ait Kızılay Emek İşhanı'nın satış/devir işlemleri tamamlandı. 22 Eylül 2006 itibariyle gerçekleştirilen tüm özelleştirme uygulamalarından cari yıl satış gelirleriyle geçmiş yıl satış taksitleri toplamından 8 milyar ABD Doları gelir elde edildi ve 5,3 milyar ABD Doları tutarında Hazine'ye kaynak aktarıldı. Ayrıca, Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin satışından peşinat ve bir taksit olmak üzere toplam 2,74 milyar ABD Doları, alıcı firma tarafından Hazinenin hesabına yatırıldı. Halen TCDD'ye ait İzmir Limanı'nın, Sümer Holding'e ait Bor, Ereğli, Ilgın, Kayseri şeker fabrikaları, Başkent, Sakarya ve İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş'lerinin özelleştirilmelerine ilişkin sürecin devam ettiğini belirten Unakıtan, özelleştirme portföyünde yer alan ve önümüzdeki dönemde özelleştirilmesi hedeflenen bazı kuruluş ve varlıkları şöyle sıraladı: ''Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş'ye ait şeker fabrikalarından oluşacak portföy grupları, TEDAŞ'a ait dağıtım bölgeleri, Sümer Holding A.Ş, T. Demir Çelik İşletmeleri A.Ş, T. Denizcilik İşletmeleri A.Ş, TEKEL, PETKİM, Karadeniz Bakır İşletmeleri A.Ş, Türk Hava Yolları A.O, Mardin Mazıdağ Fosfat Tesisleri, T. Halkbank A.Ş, Karayolları Zincirlikuyu arsası.'' Unakıtan ayrıca özelleştirilmeleri için uygun şartların oluştuğuna inanılan diğer kurum ve kuruluşların da özelleştirilmeleri yönünde gerekli çalışmaların yapılacağını kaydetti. ÖZELLEŞTİRİLEN KURUMLARDAKİ İŞÇİLER Özelleştirme uygulamalarında önemli bir unsurun da bu kuruluşlarda çalışan işçilerin ve ailelerin mağdur edilmemesi olduğunu dile getiren Unakıtan, bu bağlamda Bakanlar Kurulu kararı ile 1992 yılından sonra özelleştirilen kuruluşlarda çalışan ve işini kaybedenlerin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici personel statüsünde işe yerleştirilmelerine karar verildiğini anımsattı. Bu kapsamda 15 bin 738 işçinin atama teklifleri yapılmak üzere Devlet Personel Başkanlığına gönderildiğini ifade eden Unakıtan, ''Özelleştirme Sosyal Destek Projesi''nden ise Aralık 2000'den bu yana toplam 28 bin 894 kişinin faydalandığını, bunların 14 bin 117'sinin istihdam imkanı bulduğunu söyledi. Unakıtan, bütün özelleştirme uygulamalarında yerli ve yabancı sermaye ayrımı yapmadan, gerekli kriterleri sağlayan bütün yatırımcılara eşit mesafede durduklarını ifade ederek, ''Özelleştirme uygulamalarında tesis edilen güven ortamı, özelleştirmedeki başarının en önemli faktörlerinden biri olmuştur'' dedi.
<< Önceki Haber Özelleştirmeler devam edecek Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER