OYAK Bank'ı satın alan ING Group'un
Türkiye ve OYAK Bank ile ilgili stratejilerinin paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Leenaars, bu onayı beklediklerini ve 24
Aralık 2007 tarihinde aldıkları onayın kendileri için bir ''Noel hediyesi'' olduğunu söyledi.
Oyak Bank'ın ING tarafından satın alınmasının her iki kurumun güçlü yönelerini bir araya getiren önemli fırsatlar sunduğunu ifade eden Leenaars, ING olarak
büyüme fırsatlarını finanse etmeye çalıştıklarını, çünkü Türkiye piyasasında önemli bir büyüme olduğunu bildiklerini söyledi.
Leenaars, ''Büyümeyi sağlamak için Türkiye'deki yerel güçlü yönetime güveniyoruz. Bu (Oyak Bank ve ING Bank birlikteliği), hala büyük sofistike ve hızlı büyümekte olan Türk
bankacılık piyasasına katkıda bulunacak. Çünkü biz gücümüzü ve esnekliğimizi bu piyasaya getiriyoruz'' dedi.
ING Group Bireysel
Bankacılıktan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Eli Leenaars, Oyak Bank ile Türkiye'de daha iyi seviyelere gelmek istediklerini belirterek, ''İnorganik bir biçimde büyümemiz söz konusu olursa, böyle bir fırsat çıkarsa bunu da değerlendiririz'' dedi.
ING Bank'ın, Oyak Bank'a ilişkin strateji ve gelecek planlarının aktarıldığı basın toplantısında soruları yanıtlayan Leenaars, Türkiye gibi
çekici bir
pazarda yatırım yaptıktan sonra hızlı bir şekilde büyümek istediklerini, Türkiye'ye güvendiklerini söyledi.
Bir gazetecinin Türkiye'de
yabancı bir bankayla
birleşme veya banka satın alma düşünüp düşünmediklerini sorması üzerine Leenaars, girdikleri pazarda her zaman lider olmayı istediklerini vurgulayarak, ''Oyak Bank'ı bunun için iyi bir fırsat olarak görüyoruz. Oyak Bank ile Türkiye'de daha iyi seviyelere gelmek istiyoruz. İnorganik bir biçimde büyümemiz söz konusu olursa, böyle bir fırsat çıkarsa bunu da değerlendiririz. Bu, girdiğimiz her pazarda söz konusu'' diye konuştu.
Leenaars, Türkiye'de satışı gündemde olan
Halkbank ile ilgilenip ilgilenmediklerine ilişkin soru üzerine ise ''Biz her zaman fırsatları gözlemleriz. Türkiye'de de istisnai durum olmayacak. Eğer anlamlı gelirse ilerleriz, harekete geçeriz, bir şeyler yaparız'' karşılığını verdi.
Dünyadaki
ekonomik dalgalanmalara ilişkin olarak da Leenaars, dalgalanmanın ve volatilitenin olacağını, ABD bankalarının açıkladığı rakamların bir gösterge olacağını ifade eden Leenaars, ''Finansal krizin kaynağı ABD'de. Son 20-25 yılda en önemli finansal krizler şu ya da bu biçimde
Kuzey veya
Güney Amerika'da ortaya çıkmıştır. 2008'de de volatilite devam edecektir'' görüşünü aktardı.
Leenaars, ING'nin bilançosunun güçlü olduğunu, ABD'de ciddi anlamda faaliyette olmalarına rağmen kazançlarında ve bilançolarında bunun önemli etkisini görmediklerini söyledi.
-''DOLAR DEĞER KAYBETTİ ARADAKİ FARK YÜZDE 10 OLDU''-
Eli Leenaars, Türkiye'de
avro şirketi olmalarına rağmen dolar olarak yatırım yaptıklarını hatırlatarak, dolardaki düşüş nedeniyle son 6 ayda yatırım maliyetinin önemli ölçüde azaldığını ve bundan da yararlandıklarını, iyi bir işlem yaptıklarını düşündüklerini söyledi.
Döviz piyasasındaki dalgalanmalarda farklı dinamiklerin söz konusu olduğuna işaret eden Leenaars, Türkiye'de uzun dönemli iniş çıkışların kendilerini de endişelendirdiğini, bunu dikkatle izlediklerini, ancak dinamik bir bakış açısına sahip olduklarını kaydetti.
Leenaars, ''Biz Güney Amerika'da 80'li 90'lı yıllarda yatırım yaptık. Çin'de Hindistan'da diğer gelişmekte olan ülkelerden yatırımlarımız söz konusu. Bütün bu ülkeler yatırım yaptığımız dönemlerde çok da istikrarlı değildi. Biraz sinirlerimize hakim olmak rasyonelliği elden bırakmamak gerekiyor'' diye konuştu.
ING olarak dünyada finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalara iyi dayandıklarını, bunun güçlü bilançodan kaynaklandığını vurgulayan Leenaars, ''Bizce bu bize avantaj sağlıyor. Bizim
sermaye sıkıntımız likidite sorunumuz yok. Sermaye fazlamız var. Ne kadar hızlı büyüme olursa biz de o kadar sermaye desteği sağlarız'' diye konuştu.
Kendileri açısından Risk yönetiminde akılcılık ve karlı büyümenin önemli unsurlar olduğunu vurgulayan Leenaars, Türkiye'deki büyümeyi de gereken sermaye ile destekleyeceklerini ifade etti.
-MAYIN ŞİRKETİ İLE İLGİLİ İDDİALAR...-
Eli Leenaars, bir gazetecinin ''ING'nin PKK'nın kullandığı
mayınlarla ilgili bir şirketle bağlantısı olduğu iddiaları vardı. Bu iddialarla ilgili düşünceniz nedir?'' sorusuna şu yanıtı verdi.
''ING hiçbir zaman mayın üreten bir şirketle hiçbir ilişkisi ortaklığı olmamıştır. Bunu bana 24 saat haftanın 7 günü sorsalar hep aynı cevabı veririm. Bunu açık ve
temiz bir vicdanla söylüyorum. Aslında bu çok eski bir hikaye. 2004-2005 yıllarında bir müşterimizin söz konusu şirkette (STE)
küçük bir hissesi olmuş. Biz bunu fark eder etmez müşterimizle ilişkimizi kestik. Bizim kara mayını veya
patlayıcı üreten hiçbir şirketle hiçbir şekilde ilişkimiz olmamıştır. Gelecekte de olmayacaktır.''
ING Group hakkında bilgi de veren Leenaars, Grubun iyi bir konuma sahip küresel bir finansal hizmetler şirketi olduğunu, Amerika,
Avrupa Asya Pasifik'te bulunduğunu, dünyanın en büyük doğrudan bankası, dünyanın en büyük
gayrimenkul yatırım yöneticisi ve Interbrand'ın 2007'nin en iyi 100
marka sıralamasında 81. sırada olduklarını bildirdi.
Oyak Bank ile beraber 127 bin çalışanları bulunduğunu ve 6 iş kolunda faaliyet gösterdiklerini anlatan Leenaars,
Hollanda kökenli uluslararası bir şirket olduklarını söyledi.
Eli Leenaars, stratejilerinin düzenli bir şekilde büyümeye yatırım yapmak olduğunu, Çin ve Hindistan'a önemli yatırımlar yaptıklarını, Oyak Bank'ın ING'ye geçişinin de şirketin büyümesine yardımcı olduğunu aktararak, büyümeye yatırım yapmakta ısrarlı olduklarını vurguladı.
KÜRESEL EĞİLİMLERİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRMEK...-
Gelişmekte olan bu piyasalarda yoğun bir nüfus bulunduğunu, GSYİH büyümesi olduğunu ifade eden Leenaars, GSYİH'nin hızlı büyümesinin pazar payını artırma fırsatı verdiğini ve potansiyel büyüme sağladığını söyledi.
Dünyada ortaya çıkan küresel eğilimleri, yaşlanan nüfusun yeni müşteri ihtiyaçları yaratması, orta sınıfın git gide büyümesi, hayat sigortası ürünlerinin yatırım amacına dönüşmesi, dağıtımın daha elverişli ve düşük maliyetli kanallara kayması olarak sıralayan Leenaars, ING'nin bu küresel eğilimleri fırsata dönüştürebilmek için iyi bir pozisyona sahip olduğunu, 50'den fazla ülkede bulunduğunu, 90 binden fazla acente temsilcisi, 250 bin broker ve 4 bin banka şubesi ile tam dağıtım erişimine sahip olduğunu aktardı.
Leenaars, ING'nin bireysel bankacılık alanına girerken üç strateji izlediğini, bunların doğrudan bankacılık, self bank şubeleri ve geleneksel şubeler olduğunu, Türkiye'deki gibi geleneksel şubeler şeklindeki satın almalarla çalıştıklarını kaydetti.
Eli Leenaars, ''Türkiye önemli örnek. Çok sofistike bir bankacılık pazarı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle biz büyümeyi satın almayla elde ettik'' dedi.
Leenaars, Oyak Bank'ın 1,3 milyon bireysel bankacılık müşterisi 13 bin 500 KOBİ müşterisi, yaygın şube ağı ve pazar payını artırma potansiyeline sahip olması nedeniyle sağlam bir
platform olduğunu ifade etti.
AA