Şanlıurfa ve Mardin'e yapılan yatırımların ardından
Diyarbakır'a da
Avrupa'nın en büyük entegre kalsit, alçı, alçıpan ve
profil fabrikası kuruldu.
Karavil Grup Yönetim Kurulu Başkanı
Abdülkadir Karavil, "Ürünlerimizi hem
Ortadoğu'ya hem de Avrupa'ya
ihraç edeceğiz." dedi.
Siyasi tartışmaların ortasındaki Diyarbakır, artık ekonomi konuşuyor. Vizelerin kalkmasıyla birlikte Suriye'ye gidiş-gelişlerdeki
rekor artışlarla Gaziantep'in ardından, Şanlıurfa ve Mardin'in komşu ülkelere ihracatı hızlandı. Bu hareketliliğe Diyarbakır da katıldı. Şehre bugüne kadarki en büyük sanayi yatırımını yapan Karavil Grup, Avrupa'nın en büyük entegre kalsit, alçı, alçıpan ve profil fabrikasında
üretime başladı.
Organize sanayi bölgesinde (OSB) 125 bin metrekare alan üzerine inşa edilen tesis, 25 milyon Euro'ya mal oldu. Karlis Yapı Entegre Tesisi, 3 ayrı bölümden oluşuyor; alçı fabrikası, alçıpan, yapı kimyasalları ve kalsit üretimi. Yıl sonunda devreye girmesi planlanan profil fabrikası da, zincirin son halkasını oluşturacak. Karavil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Karavil, yan sektörleriyle birlikte ilk etapta 1.000 kişiye istihdam alanı oluşturacaklarını kaydetti. Güneydoğu'da
mobilya sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alan Karavil Grup, 228 milyon dolarlık teklifle
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ'ye (
DEDAŞ) talip olmuştu.
Dünyanın 5. büyük tesisini kurduklarını vurgulayan Karavil Grup Yönetim Kurulu Başkanı, alçı fabrikasının günlük bin 200 tonluk üretim kapasitesine sahip olduğunu belirtti.
Irak,
Azerbaycan,
Kıbrıs,
Hollanda,
İsveç ve İspanya'ya bayilik verdiklerini anlatan Karavil, "
Avrupa Birliği ülkelerine İsveç'ten dağıtılacak.
İran'da alçıya değil, plakaya çok ihtiyaç var. Şu anda ne kadar üreteceğimiz, kime ne kadar mal vereceğimiz belli. Tesislerimiz Diyarbakır'da ekonomiye canlılık getirecek. Günde en az 300 kamyon çalışacak. 150 kamyon tesislere girecek, 150 kamyon çıkacak. Bu, büyük istihdam kapısı olacak. Bayilerin kamyon satışları şimdiden arttı." dedi. Güneydoğu'nun stratejik bir konuma sahip olduğunun altını çizen Abdülkadir Karavil, gıdadan enerjiye, tekstilden inşaata kadar hemen her alanda gelişmeye açık olan İran, Irak, Azerbaycan ve Suriye'nin çat kapı gidilebilecek mesafede olduğunu kaydetti. Üniversiteyi şehir dışında okuyan ikinci kuşak gençler, Diyarbakır'da çalışmayı
tercih etmiş. Şirket bünyesinde, patronlar dâhil herkes
maaşlı çalışıyor. Abdülkadir Karavil, uyguladıkları sistemi şöyle anlatıyor: "Oğlum
Serdar, '
baba burada çalışmak istiyorum' dedi. Belki büyük firmalar kadar para veremeyeceğiz. Bizde kurallar herkes için geçerli. Ben dâhil herkes maaşlı. Verilen hedefi yakalarsa maaşı da yükselir. Yönetim kurulu başkanı olarak benim de performansım ölçülüyor. Hedeflere ne kadar yaklaşırsam aldığım maaş o kadar artıyor."
Altyapı sorunlarının giderilmesi halinde Diyarbakır'da sanayinin hızla gelişeceğini dile getiren Karavil, "OSB'ye doğalgaz gelirse
rekabet gücümüz artacak.
Çevre yolumuz yok. Şehrin içine girip tekrar çıkıyoruz. Buradan İskenderun'a
tren olsa rahatlıkta malımızı limana göndereceğiz.
Kamyonla göndermek büyük bir
maliyet getiriyor. Bu 3 şey dışında başka bir şey istemiyoruz." şeklinde konuştu.
ZAMAN