Küresel piyasaların 'sıfırcı hoca' diye nitelendirdiği
kredi derecelendirme kuruluşu
Moody's,
Türkiye'nin notunu 'durağan'dan 'pozitif'e çevirdi. Büyüme hedefini yükseltirken, "Türk eko-nomisi beklenmedik derecede dayanıklı. Kriz öncesi seviyelere geldi." tespitinde bulundu. Uzmanlar, piyasaları coşturan kararı, ekonominin gücünün tescillenmesi olarak yorumluyor.
Olumlu gelen
büyüme, istihdam ve
bütçe verilerinin ardından ABD'li derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin 'Ba2' olan not
görünümünü durağandan pozitife çevirdi.
Büyüme tahminini de bu yıl için yüzde 6,5'a, 2011 için yüzde 5'e yükseltti. Ekonomistlere göre değişiklik, bir yıllık süreçte
kredi notunun artırılması ihtimalini kuvvetlendirdi. Moody's Başkan Yardımcısı Sarah Carlson, "Türk ekonomisi beklenmedik biçimde güçlü olduğunu ispatladı ve
kriz öncesi seviyelere toparlandı." dedi.
Kararla birlikte,
İspanya,
Yunanistan ve
Portekiz gibi AB
ülkelerinin kredisinin düşürüldüğü bir dönemde, Türkiye'nin notu ikinci kez yükseltilmiş oldu. Bu durumu '
sürpriz' görmeyen
Hazine ve
Merkez Bankası yetkilileri, Moody's'i diğer derecelendirme kuruluşlarının takip edeceğini düşünüyor. Kararı yetersiz bulan Bankalar Birliği Başkanı
Ersin Özince'ye göre, "Türkiye hiç tereddütsüz yatırım yapılabilir ülke kategorisine gelmeli. Bu Türkiye'nin hakkı".
Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Süleyman Aslan da, gelişmenin uluslararası yatırım fonlarını harekete geçireceğine dikkat çekti.
Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat
Ergün ise Türkiye'nin yazılı olmayan notunu açıkladı: A seviyesine yükseltilmiştir."
20 gün önce Türkiye ekonomisinin dinamizminin inkar edilemez ve olumlu olduğuna dikkat çeken Moody's Türkiye'nin 'Ba2' olan kredi notunun görünümünü 'durağan'dan 'pozitif'e çevirmesi için, en son not artırımının gerçekleştiği
ocak ayından bu yana artan
ekonomik ve mali dayanıklılığı gerekçe gösterdi. Kararı değerlendiren JPMorgan Ekonomisti Yarkın Cebeci, Haziran 2011'den önce not artırımı ihtimalinin kuvvetlendiğini söyledi. Cebeci, "Not artırımlarını haziranda,
seçimlerden sonra bekliyoruz, ancak not görünümünde yapılan değişiklik seçim öncesi not artırımı ihtimalini güçlendiriyor. Sonunda yatırım yapılabilir seviyeye ulaşılmasını, bunun 2012'de gerçekleşmesini bekliyoruz." dedi. Moody's tarafından yayımlanan bültende Türkiye başanalisti Sarah Carlson, Türkiye'nin notunun 'Ba1' seviyesine yükselmesi için ülkenin mali temellerinin güçlenmesi gerektiğini kaydetti. Carlson "Bundan sonra Türkiye'nin yapması gereken, tekrar daha yüksek
faiz dışı fazla vermek ve dış şoklara dayanıklılığını artırmak için borç seviyelerini aşağı çekmektir." dedi. Not artırımı için Türkiye'nin mali temellerinin daha da güçlenmesi gerektiğini kaydeden Moody's, Türkiye'nin maruz kalabileceği önemli dış şoklara örnek olarak yüksek seviyede bulunan cari açık ve cari açığın karşılanması için doğrudan
yabancı yatırım yerine portföy yatırımlarına bağımlı olunmasını gösterdi.
Diğer
kredi derecelendirme kuruluşları
Standard & Poor's Türkiye'nin notunu 'BB' ile yatırım yapılabilir seviyenin iki kademe altında,
Fitch ise 'BB+' ile yatırım yapılabilir seviyenin bir kademe altında tutuyor. Son değişikliğin ardından not görünümü Moody's ve S&P'de 'pozitif', Fitch'te ise 'durağan' seviyesinde duruyor.
Küresel krizin etkilerinin devam ettiği
Euro Bölgesi üyesi 16 ülkenin altısının kredi notu Fitch, Moody's ve Standard & Poor's tarafından verilen en yüksek not olan ve güvenle yatırım yapılabilir anlamına gelen 'AAA' düzeyinde bulunuyor.
Almanya,
Avusturya,
Finlandiya,
Fransa,
Lüksemburg ve
Hollanda, üç kredi derecelendirme kuruluşundan daima en iyi not alarak kredibilitesi yüksek ülkeler arasına girmeyi başarıyor. Almanya ve Fransa'nın yüksek borç miktarı,
işsizlik oranı ve bütçe açığına rağmen notlarının 'AAA' düzeyinde olması dikkat çekiyor.
Ergün: Türkiye'nin asıl kredi notu 'A'dır
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları,
Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi AB ülkelerinin kredi notunu kısarken, küresel kriz ortamında gösterdiği performans sayesinde Türkiye'nin notunu kısa süre içinde iki kez yükseltti. Ancak yine de ülkenin 'yatırım yapılabilirlik' notu, ekonomik açıdan çok daha güçlü olduğu
Guatemala,
Macaristan,
Kazakistan,
Tunus, Fas, Peru ve
Romanya gibi ülkelerin gerisinde yer alıyor. Bu duruma bir tepki de
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'den geldi. Akıl hocaları olarak adlandırılan kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye verdiği notların eksik olduğunu belirten Bakan Ergün, "Notumuz kesinlikle A düzeyinde olmalıdır. Kredi kuruluşları Türkiye'ye haksızlık ediyor. Kredi notumuz B seviyesinde olsa bile yazılı olmayan notumuz aslında A seviyesine yükselmiştir." dedi.
Türk ekonomisine tam not
Not görünümündeki değişikliği değerlendiren Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Aslan, Türkiye'nin yatırım yapılabilir seviyeyi hak ettiğini söyledi. Aslan, "Geç gelmiş bir karar.
Yatırımcılar Türkiye'yi yatırım yapılabilir yani 3B seviyesinde görüyorlar. Buna göre hareket ediyorlar." dedi. Kararın piyasaya olumlu etkisinin olduğunu belirten Aslan, Türkiye'ye gelmekte tereddüt eden fonların bu gelişmenin ardından harekete geçebileceğini kaydetti. Aslan, 2011 başlarında Türkiye'nin yatırım yapılabilir reytingi alacağını ifade etti.
Moody's'in kararını yetersiz bulan
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, "Türkiye hiç tereddütsüz yatırım yapılabilir ülke kategorisine gelmeli. Bu Türkiye'nin hakkı, bugüne kadar siyasi nedenler ileri sürülüyordu. Hangi siyasi nedense bunu da açık tarih etsinler o notu siyasi nedenle kıranlar..." ifadelerini kullandı. "Dünyadaki gelişmelere ve diğer ülkelerin durumuna b
akıldığında, ya diğer ülkelerin olduğu yerde bir sorun var ya da Türkiye'nin olduğu bir yerde sorun var." tespitini yapan Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin'e göre de Türkiye'nin notu olması gerekenin altında. Geçmişte yaşanan sıkıntılar sebebiyle kredi derecelendirme kuruluşlarının aşırı hassas davrandığını ifade eden Keskin, şöyle konuştu: "Türkiye'nin notunun süratle artırılması lazım.
Borç ödemesinde sıkıntı yok. En kötü gününde dahi borçlar düzgün ödendi. Finans sektörü de son derece düzgün bir performans gösterdi. Büyüme performansı gayet iyi. Türkiye'nin tereddüt edilebilecek tek konusu
cari işlemler açığı. Onunla ilgili de yeni dönemde ihtiyatlı bir
politika olabilir. Türkiye'nin kredi notunun en azından yatırım yapılabilir ülkeler arasında olması lazım."
Al Baraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Melikşah Utku da, Moody's'in Türkiye'nin notunun daha önce siyasi belirsizlikler sebebiyle durağana çevrildiğini,
referandum sonrasında görünümün tekrar pozitife çevrildiğini söyledi. Türkiye'nin not artışı beklediğini vurgulayan Utku, "Görünüm değişikliği çok önemli değil. Türkiye olarak not artışı bekliyoruz. Krizin olduğu bir ortamda en çok yükselen borsalardan biri
İMKB oldu. Bütün süreçlerde Türkiye ekonomisin istikrar gösterdi. Bunun yansıması lazım." şeklinde konuştu.
Türkiye Finans Genel Müdürü Ali
Güney de uzun zamandır beklenen not artırımının ilk sinyalini alındığını, kararın bundan sonra gelecek not artışının temelini oluşturacağını kaydetti. Güney, "Moody's'in son kararı piyasalarda Türkiye'nin kredi notunun yatırım yapılabilir ülkeler seviyesine çıkacağı yönünde." şeklinde konuştu.
Moody's'in kararı piyasaları coşturdu
Moody's'in Türkiye'nin 'Ba2' olan kredi notu görünümünü durağandan pozitife çevirmesi ve yurtdışı piyasalardaki olumlu havanın desteğiyle
Borsa dünü 868,28 puan ve yüzde 1,33 artışla 66.283,23 puandan tüm zamanların rekoruyla kapattı. Bundan önceki kapanış rekoru 65.774,37 puanla 30
Eylül Perşembe günü, en yüksek seans içi rekoru da 66.121,97 puanla 29 Eylül
Çarşamba günü 2. seansta kırılmıştı. Serbest piyasada önceki kapanışta 1,4500 lira olan dolar dün güne 1,4560 liradan, 1,9880 lira olan Euro 1,9920 liradan başladı.
Doların kapanıştaki
satış fiyatı 1,4440 lira, Euro'nun satış fiyatı 1,9890 lira oldu.
Merkez Bankası, doların dünkü efektif kurunu alışta 1,4406 lira, satışta 1,4508 lira olarak açıkladı. Merkez Bankası, önceki efektif kurunu alışta 1,4379 lira, satışta 1,4480 lira olarak belirlemişti. Uluslararası piyasalarda, dün saat 19.00 itibarıyla Euro-dolar paritesi 1,3835, sterlin-dolar paritesi 1,5915, yen-dolar paritesi de 83,19 düzeyinde oldu.
Avrupa ülkelerini kıskandıracak artış
Moody's Türk ekonomisinin görünümüyle ilgili notunu 'durağan'dan 'olumlu'ya çevirdi. Bu, Moody's Türk ekonomisini önümüzdeki dönemde derecesinin yükselmesi yönünde izleyeceği anlamına geliyor.
Moody's yetkilisi yapılan kısa yazılı açıklamada Türk ekonomisinin dayanıklılığının arttığı, maliye göstergelerinin hedeflerden daha iyi seyrettiği ve kriz öncesindeki duruma dönüldüğünü söylüyor.
Almanya'dan
İngiltere'ye tüm Avrupa devletlerinin krizin etkilerinden korunmak için büyük mali konsolidasyon paketleri açıkladığı bir dönemde Türkiye'nin yaşadığı görünüm notu artışı ve yapılan açıklama birçok Avrupa ülkesini kıskandıracak nitelikte. Geçen hafta
İrlanda hükümeti
finans sektörüne 50 milyar Euro'luk ilave
kurtarma paketi açıkladı. Yunanistan ise maliyesini sıkıntıya sokacak
vergi indirimlerini kapsayan bir kanunu meclisten geçirerek, Yunan bütçesine 110 milyar Euro'luk
destek sağlayan IMF ve AB'yi kızdırmıştı. Ardından dün, Joseph Stiglitz'in "İspanya, Arjantin'in
2001 krizi öncesindeki yolunda ilerliyor." uyarısı geldi.
Yapılan resmi açıklamayı bir tarafa bırakırsak, Moody's'in Türkiye'nin görünüm notunu artırmasının ana sebepleri bütçe trendleri ve büyüme performansından kaynaklanıyor. 2009 yılında gerçekleşen yüzde 5,5'lik açık, kriz sebebiyle hedefin epey üzerinde kalmasına rağmen İngiltere, Fransa, ABD gibi gelişmiş ülkelerdeki yüzde 10'un üzerindeki rakamlara göre çok başarılıydı. Türkiye'de bütçe rakamları 2010 yılında iyi geliyor. Baş
bakan Yardımcısı Ali
Babacan ve
Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek piyasada maliye konusunda hassas ve muhafazakar siyasetçiler olarak tanınıyor. Seçimlere bir yıldan az zaman kalmışken maliye bazlı bir görünüm artırımı bunun teyidi.
Öte yandan Türkiye'nin derecelendirme açısından kızıl elması olan yatırım yapılabilir seviyede notlandırılması açısından daha uzun bir yolu var. Krizde derecelendirme şirketlerinin pek de analitik metotlara sahip olmadığı, yüksek derecelendirdikleri ülkelerin batma noktasına gelmesinden iyice anlaşıldı. Yatırım yapılabilir derecesine layık görülmeyen Türkiye ise krizde en başarılı ekonomilerden birisi oldu.
Ancak derecesinin artması ve borçlanma maliyetlerinin düşmesi için Türkiye'nin oyunu kurallarına göre oynamaktan başka çaresi de yok. Not artırımı için iki anahtar değişken var: İç ve dış denge. Günlük deyimle, bütçe ve cari açık. Türkiye'nin bütçe dengelerini bu başarıyla devam ettirirken cari açığını sürdürülebilir bir trend içinde kısması gerekiyor.
Türkiye baz etkisiyle bu yıl yüzde 6 civarında büyüyecek. Bunun temelinde iç talepteki canlanma yatıyor. Kredi genişlemesinin de etkisiyle canlanan taleple birlikte
dış ticaret dengesi, dolayısıyla cari açık büyüyor. Bu sene sonunda cari açığın 40 milyar dolara yaklaşması sene başından beri bekleniyor. Öte yandan, kurların da etkisiyle ihracatçılarımız dış piyasadan yeterince faydalanamıyor. Bu arada büyük ekonomiler arasında 'kur savaşları' devam ediyor. Denkleme en son Fransa da girdi. Bu sene G20 başkanlığını alacak olan Fransa Çin'e 'daha derin politika koordinasyonu' talebiyle gideceğini açıkladı. Bu, ABD'deki Paul Krugman gibi Çin'e
baskı yapılmasını isteyen iktisatçıların günü demek.
Kısacası, Türkiye'nin yukarı doğru çıkışı devam edecek, ancak alması gereken ciddi kararlar var.
ZAMAN