Türkiye,
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde önümüzdeki haziranda düzenlenecek olan 2010 Dünya Kupası'na katılma şansını mucizelere bıraktı. Kupaya gidemezsek bunun sportif olduğu kadar
ekonomik faturası da ağır olacak.
Sportif açıdan bakıldığında 2008
Avrupa Futbol Şampiyonası'nın yarı
finalisti olan Türkiye'nin 2010'da yer almaması bir "istikrarsızlık" işareti olarak yorumlanacak. Zira,
Euro 96'ya giden Türkiye 1998 Dünya Kupası'nda yer alamadı. Euro 2000 ve 2002 Dünya Kupası'nda boy gösteren Türkiye, Euro 2004'e ve 2006 Dünya Kupası'na ise gidememişti.
Futbol ekonomisi üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan
Tuğrul Akşar, Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası'na gidememesi halinde
ülkenin yaklaşık 650 milyon dolarlık bir ekonomik kayba uğrayacağını söylüyor.
Dünya Kupası'nın düzenleyen ülkelere olduğu kadar organizasyona katılan ülkelere ekonomik olarak farklı düzeylerde de olsa bir katkı sağladığını belirten Akşar, "1930'lardan bu yana düzenlenen Dünya Kupası organizasyonları göz önüne alınarak yapılan değerlendirmelerde görülmüş ki ev sahibi ülkelerin ekonomileri yüzde 1-3 arasında büyüyor. Bu ilk yıllarda yüzde 9'ları bile buluyordu. 2002'nin ev sahipleri Güney
Kore ve Japonya'nın ekonomik büyümesine katkısı yüzde 2.3 oldu. 2006'yı düzenleyen Almanya'ya dışsal etkileriyle beraber katkısı 4-5 milyar euroyu buldu" diyor.
Final etkisi yüzde 75
Türkiye'nin mucizeyi gerçekleştirip
Güney Afrika biletini alması halinde bunun başlangıçta 400 milyon dolarlık bir ekonomi oluşturacağını belirten Akşar, "FIFA'nın vereceği sportif performansa vereceği maddi ödüller henüz açıklanmadı. Diğer yandan geçmiş kupaları göz önüne alıp bir değerlendirme yaparsak, Türkiye 2010'a gider ve gruplardan çıkıp birkaç tur da atlarsa bu yaklaşık 250 milyon dolarlık bir ekonomik katkı daha yaratır. Çünkü finallerde gruplardan çıkmanın ekonomik etkisi yüzde 25 artış oluyor. Finale kalınrsa da bu etki yüzde 75'i buluyor.
Televizyon satışları, uydu cihazları ve özellikle 3G teknolojilerinin satışı ile sponsorluk ve reklam gelirleri artar. 3G telefonlarının tüketiminde İngiltere'yi bile geçtik biz" diyor.
Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) ve
Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane de 2010 fırsatının kaçması halinde özellikle yaz dönemi televizyon satışlarındaki artışın düşebileceğini söylüyor. Nane, "Türkiye gitse de gitmese de Dünya Kupası nedeniyle satışlar artar. Çünkü genel olarak insanlar olimpiyatlar dahil bu tür büyük organizasyonlar sırasında yeni çıkan TV modellerine daha çok büyük ilgi gösteriyor. Euro 2008'e Türkiye katıldığı için panel TV satışları yüzde 200 arttı. Şimdi 2010 Dünya Kupası'na Türkiye katılırsa normalde 10 satacakken 20 satarız. Ama Türkiye gidemezse 5-6 satarız" diye konuşuyor.
İnşallah mucize olur
Bu hesabın içinde ülke
tanıtımı ise yok. Son Dünya Kupası'nı 3.5 milyar kişinin ekranlardan izlediğini hatırlatan Akşar, şampiyonaya katılan ülkelerin büyük bir tanıtım imkânına kavuştuğunu belirterek "Orada yapılacak tanıtımı 35 milyon lira tanıtım fonu olan
Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın asla yapamayacağı bir tanıtımdır bu" diyor.
Söz tanıtım olunca Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (
TÜRSAB) Başkanı Başaran
Ulusoy'un da söyleyeceği birkaç söz var.
Türkiye'nin işinin mucizelere kaldığını ve bu yüzden çok üzgün olduğunu söyleyen Ulusoy, "Gidemezsek çok müthiş bir tanıtım fırsatını kaçıracağız. Bunu parayla pulla ölçmek mümkün değil. Gündemde olacaktık; tüm dünya
İstanbul ve Antalya'nın görüntülerini izleyecekti. Şimdi bu şansı yitirdik gibi ama inşallah bir mucize olur" diyor.
REFERANS