Küçük şirketler de verimliliği arttırmak için benzer uygulamalara başladı. Spor salonu, dinlenme odası, kütüphane ve
yüzme havuzu açanlar bile var. İsteyen
mesai saatleri içinde bu mekânlarda
vakit geçirebiliyor.
Çalışmak, birçoğumuz için mecburiyet. İş hayatının giderek zorlaştığı da bir gerçek. Haliyle sorumluluk yüklendikçe artan yoğunluk ve beraberinde gelen stres de çağımızın hastalığı! Peki, bu mecburiyeti keyifli hale getirmek için ne yapmalı?
Kahve molası vermek ilk akla gelen... Ama kimileri için
kahveden çok daha fazla seçenek var. Öyle ki bazı çalışma alanları, işyerinden çok
sosyal tesis gibi. Spor salonundan basketbol,
voleybol ve tenis sahalarına, playstation, tavla, dart gibi oyunların oynandığı odalardan kütüphaneye, hatta yüzme havuzuna kadar çeşitli sosyal mekânı olan işletmeler bahsettiklerimiz. Hepsinin tek bir amacı var: Çalışma ortamını keyifli hale getirebilmek.
İşyeri ve keyif yan yana yazıldığında garip dursa da çalışma sahasındaki sosyal me-kânlar, stresin azaltılması, çalışanların verimliliğinin ve motivasyonunun artırılması, iş
arkadaşlıklarının ve
takım çalışmalarının güçlendirilmesi için elzem. Çünkü çalışanlar ancak bu mekânlar ve toplu
kutlamalar sayesinde kendilerine değer verildiğini hissediyor. Tabii bunun yanında yoğunluktan biraz uzaklaşıp kafanın dağıtılabilmesi için de farklı bir ortama girmek gerekiyor. Ama
mesai saatleri içinde şirketten uzaklaşmak mümkün değil. İşte bu noktada işyerindeki sosyal mekânlar imdadınıza yetişiyor.
Global şirketler bunun önemini kavramış olacak ki hemen hepsinde sosyal aktivite yapılacak alanlar mevcut. Örneğin Unilever çalışanları düzenli olarak şirket içinde plates, yoga yapıyor, transformal nefes eğitimleri (daha fazla
oksijen alınmasını sağlayan nefes eğitimi) alıyor. Üstelik Unilever CEO'su da çalışanlarla birlikte çeşitli aktivitelere katılıyor. İnsan kaynaklarından sorumlu Başkan Yardımcısı Lennard Boogaard, "Programa katılan arkadaşlarımızla yüz yüze görüşmeler yapıyoruz.
Etkinliklerin ardından enerji düzeylerinin, motivasyonlarının arttığına, bu sayede hem iş hem de özel hayatlarında daha mutlu ve huzurlu olduklarına ilişkin geri dönüşler alıyoruz. Bu da bizleri çok mutlu ediyor." diyor.
Türkiye merkezli firmaların da küresel şirketlerden aşağı kalır yanı yok.
Turkcell gibi bazı firmalar 'sosyal aktivite grupları' oluşturarak her hafta etkinlik düzenliyorlar. Bunlar yurtdışı ve yurtiçi geziler, partiler, fotoğraf ve tiyatro kulüpleri, trekking ve
kamp aktiviteleri,
hobi kursları gibi birçok faaliyeti kapsıyor.
Yine LCW, Sinpaş, Adell Armatür, Viko
Elektrik, Youth Republic de şirket içi sosyal aktivitelere önem veren firmalardan.
Sabah ilk iş
spor
LC Waikiki'nin genel merkezinde fitness center, plates ve yoga yapılabilecek mekânların yanı sıra her katta çalışanların dinlenebileceği, içinde televizyon ve oturma grubunun yer aldığı ev ortamını aratmayan odalar var. Burada yaklaşık bin 200 kişi çalışıyor ve 396'sı
spor salonuna düzenli olarak gidiyor. Sabah mesai saatinden önce gelip güne sporla başlayanlar bile var aralarında. Yunus Aymak mesela. "Ne kadar yorgun olsam da güne sporla başladım mı dinç oluyorum." diyor.
İşin en güzel yanı, şirket
yönetimi mesai saatinde de spor yapılmasına müsaade ediyor. Yönetim Kurulu Üyesi Pürlen Dizdar, "Çalışanların mutluluğu için bunlar gerekli. Fiziksel ve ruhsal anlamla rahat olmalılar. Bu yüzden haftanın belli günlerinde şirkete bir diyetisyen ve psikiyatrist getiriyoruz. Ama o kadar yoğunlar ki randevu veremiyorlarmış şu anda. Saatlerini artırıyoruz şimdi. Tüm şirket yöneticileri stresi azaltıp verimliliği artırmak için elinden geleni yapmalı." diyor. Yeni binalarına havuz ve kuaför salonu yapmayı
ihmal etmeyeceklerini söylüyor.
Molada tenis turnuvası
Sinpaş'ın farklı binalarda yer alan grup şirketlerinin bir araya taşınma fikriyle birlikte yeni binada spor salonuna yer ayırmak ihmal edilmemiş. Salonda, çalışanlara
ders veren bir hoca var ve çalışanların neredeyse yüzde 25'i aktif spor yapıyor. Bazıları yalnızca ayda 3-4 kez fitness ya da kardiyo gibi spor faaliyetlerine katıldıklarını söylüyor. Bazı çalışanlar sabahın
erken saatinde gelip spor yapmayı
tercih ederken, kimileri
akşam trafiğinde geçireceği vakti burada değerlendirdiğini ifade ediyor. Spor salonunun yanı sıra öğle saatlerinde tenis maçı yapanlar da var. Özellikle farklı birimlerin çalışanlarının birbirleriyle yaptıkları turnuvalar izlemeye değer. Birçoğu tenis oynamayı iş ortamından uzaklaşmak için
araç olarak görüyor.
İnsan Kaynakları Müdürü Sinem Yalçın da onlarla aynı fikirde. "Spor yapmak yorucu bir aktivite gibi görülse de çalışanların ertesi güne huzurla başlamalarını sağlıyor. Öğle arasında yapılan sporla bile zihnen yenileniyoruz." diyor.
Sosyal tesis gibi şirket
Havuzdan tenis kortuna,
futbol ve voleybol sahasından, fitness center'a, tavla ve dart alanlarına kadar çalışanları stresten uzaklaştıracak her şey mevcut Viko Elektirik'te. Çalışanların memnuniyeti de buna paralel. İnsan Kaynakları'nın yaptığı anketlerde memnuniyet oranları yüzde 82. İK Müdürü Gülay Selki, bunun yönetimin insana verdiği önemden kaynaklandığını düşünüyor. Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Durmaz da, "Dünyanın en güzel tesisini inşa edebilirsiniz. Fakat hayalinizi gerçeğe dönüştürecek en önemli unsur insandır." diyor. Viko'nun sosyal mekânlarından çalışanların aileleri de yararlanabiiyor. Özellikle çalışan çocukları için düzenlenen futbol turnuvaları takdire şayan. Hekes durumdan memnun haliyle. Her gün tavla oynayarak stres atan Birol Batık, "Çıkarılmadığım sürece buradayım." diyor. Yönetim Sistemleri Müdürü Mutlu Kutlu ise havuz müdavimlerinden. Viko'da havuz olmadan önce de sıklıkla yüzmeye gidermiş. Ama böylesinin hem zamandan hem de bütçeden tasarruf olduğunu düşünüyor.
Okuyarak dinleniyorlar
Adell Armatür'de çalışanlarla yönetim arasındaki ilişki görülmeye değer. Sebebi, şirket sahibi Ali
Topçu'nun insana verdiği önem. Topçu, her çalışanın
doğum gününü kutluyor, iyi ve kötü günlerinde bizzat yanlarında olmaya çalışıyor. Çalışanları için yaptığı en güzel işlerden biri şirkete kütüphane kurması. Ona göre insan kendini geliştirdikçe mutlu olabilir.
Şirkette en çok kitap okuyanlardan biri
üretim çalışanı Alime Ergen.
Kütüphane kurulmadan önce çok fazla okumuyormuş ama şimdi haftada 3 gün tüm işlerini bırakıp çocuklarına örnek olmak için okuduğunu söylüyor. Ona göre
kitap okumak uzun vadede
yaşam kalitesini artırıyor, kendini daha iyi ifade etmesini sağlıyor. "İnsanlara kendimizi düzgün ifade ettiğimiz zaman sıkıntıları aza indiriyoruz." diyor. Diğer bir üretim çalışanı
Emel Gül de yemek paydoslarında 15 dakikasını kitap okumaya ayırıyor. İlgi alanı daha çok edebiyat ve dinî ağırlıklı kitaplar. O da, kitap okurken zihninin arındığını, günü daha rahat geçirdiğini ifade ediyor.
İşyerinde playstation
Youth Republic ajansındaki sosyal mekân ise bir playstation odası. Çalışanlar gün içinde, istedikleri herhangi bir vakitte bu odada playstation oynayabiliyor. Youth Republic CEO'su Serhat Gürcü'ye göre motivasyonu artırmak için işi eğlence ile harmanlamak şart. Aksi halde çalışanlar bilgisayara donukça
bakan bireylerden öteye geçemiyor. Çalışanların kendini iyi hissetmesi, ona göre iş ortamındaki en önemli şey. Bu yüzden onlarla arkadaş gibi dialog kuruyor. Vakti oldukça playstation oyunlarına katılıyor. Hatta çalışanlarla tatile çıktığı bile oluyormuş Gürcü'nün.
Şirketteki kurallardan biri de saat 20.00'den sonra mesaiye kalmanın izne tabi olması. Gürcü, "20.00'den sonra mesaiye kalanları ödüllendirmek istemiyoruz. Arzu ettiğimiz, günün verimli kullanılması yani saat 18.00'de ofisin boşaltılıp, özel hayata vakit ayrılması. Diğer türlü mutsuz oluyorlar ve bu işlerine yansıyor." diyor.
Ajans 2 ay sonra yeni bürosuna taşınacak. Burada playstationun yanında kadın çalışanların isteği üzerine nintendo wii de olacak.
ZAMAN CUMAERTESİ