İşte Mehmet Kamış'ın ilginç yazısı :
Emin misin
Vestel?
Uçak lastiği üretmek için Kırşehir’de kurulan Petlas, Kombassan’a satılınca
araba ve
traktör lastiği de üretmeye başlamıştı.
Orta Anadolu’ya önemli bir hareketlilik getiren bu sanayi kuruluşu, bulunduğu şehirdeki sosyal faaliyetlere de katkıda bulunmak istiyordu. Bu amaçla, dönemin genel müdürü Adnan
Şahin öncülüğünde Gölhisar mahalle
takımını satın alıp ismini Kırşehirspor olarak değiştirdiler. Kendi isimlerini de kulübün başına eklediler, yani Petlas Kırşehirspor oldu. O yıl, amatör kümeden Üçüncü Lig’e yükseldiler, ardından İkinci Lig’e çıkmayı da kıl payı kaçırdılar. Deyim yerindeyse rüzgâr gibi bir takım kurmuşlardı, önlerine geleni yeniyorlardı.
Ürettikleri kaliteli lastiklerle piyasada tutunmaya, isim yapmaya çalışan şirket, özellikle Orta Anadolu’da ciddi
satış rakamlarına ulaştı. Sonra çok ilginç bir gelişme yaşandı. Petlas, Kırşehirspor’dan elini ayağını çekti. Bunun sebeplerini dönemin Genel Müdürü Adnan Şahin bakın nasıl açıklıyor:
“O dönemde ciddi paralar harcayarak Petlas Kırşehirspor’u kurduk. Çok başarılı bir takım haline geldi. Önüne gelen rakibi yener oldu. Ancak daha sonra tuhaf bir şey fark ettik. Mesela bizim takım Aksarayspor ile maç yapıyor ve yeniyor. Satışlarımız Aksaray’da müthiş bir düşüş yaşıyor. Nevşehir’e gidiyoruz, onları yeniyoruz bu sefer de Petlas’ın satışları orada tepetaklak aşağı gidiyor. Bir araştırdık gördük ki, yendiğimiz takımın taraftarları, tepkilerini bizim ürünlerimizi satın almayarak gösteriyor. Yani bir çeşit yenilginin intikamını alıyorlar. Bu tepkiler bizi giderek zor durumda bırakmaya başlayınca Kırşehirspor’dan çekilme kararı aldık.”
Dünyada ve Türkiye’de bu tür sponsorluk yapan, hatta kulüplere isimlerini veren büyük şirketler var. Mesela İtalya’nın ünlü kulübü Inter’in arkasında Pirelli lastiklerinin, Almanya’da
Bayern Münih’in arkasında da BMW’nin olması gibi. Basketbolda da
Ülker,
Efes,
Banvit gibi şirketlerin kendi ismiyle anılan takımları var. Bazı şirketlerin çeşitli
futbol kulüplerinin sponsoru olduğu da biliniyor. Mesela Pınar Holding,
Karşıyaka futbol takımının ciddi destekçisi. Ama hiçbir büyük şirket ismini bir futbol takımına vermiş değil. Bu konuda tek bir istisna var; o da Vestel. Bu şirket dünyanın en fanatik taraftarlarının olduğu bir ligde Manisaspor’a sponsorluk yapıyor ve ismini veriyor.
Bu sponsorlukta Vestel şirketinin beklediğini bulup bulamadığını doğrusu ciddi ciddi merak ediyorum. Birkaç yıl önce Mustafa Denizli’yi
teknik direktörlüğe getirerek büyük ses getirmişlerdi. Kurdukları güçlü takımla iki yıllık uğraştan sonra bu yıl Birinci Lig’de oynuyorlar. Vestel’in son dönem maçlarına bir göz atacak olursak
hakem İsmet Arzuman’ın katlettiği bir maçtan sonra Samsunspor’u yendiler. O maçta Samsun’un çok büyük hakkı yendi. Daha sonra
Malatya maçı var.
Holosko, 10. dakikada
kaleci Fevzi’ye kasti faul yaparak sakatladı. Yerine giren Bora’nın yediği hatalı goller sonucu Malatya 4-3 yenildi. Sonra Diyarbakır’a evinde hiç beklenmedik bir şekilde 3-0, sonra da
Çaykur Rize’ye 4-1 yenildi. Manisaspor bir anda küme düşecek ya da kalacakları belirleyen bir takım haline geliverdi.
Vestel bir dünya markası. Türkiye’nin gerek yurtiçinde gerek yurtdışında çok güzel işler yapan güzide bir firması. Ancak oynadığı oyun Türkiye’nin en fanatik, en kindar seyircilerinin olduğu bir yer. Kaş yapayım derken göz çıkartılabilir. En son Fenerbahçe’yi yenerek
şampiyonluk hesaplarını altüst etti.
Düşünün bir, şampiyonluğu göğüslemek üzere iken bir takıma çelme takıyorsunuz. Ya da küme düşmek üzere olan bir takımı yeniyor, galibiyet almanızın beklendiği bir maçta da kaybediyorsunuz. Siz o takımın taraftarı olsanız, size bu hareketi yapan markayı sempatik bulur musunuz? Vestel yöneticilerine ufak bir sorum olacak: Bir futbol takımına isminizi vermek istediğinize emin misiniz?
ZAMAN