Türkiye etiket' title='Çevre haberleri'>Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Genel Müdürü Erol Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki mavi bayraklı tesis sayısının geçen seneye göre yüzde 10 artış gösterdiğini belirtti. Ulusal jürinin aday gösterdiği tüm tesislerin ödüle layık görüldüğünü anlatan Güngör, bunların içinde 5 tanesinin normal sezon içerisinde suyunun kirli çıkıyor olmasına rağmen, sel, yoğun yağmur gibi elde olmayan nedenlerden etkilendiğinin belgelendiğini ve bu tesislerin de muafiyet başlığı altında kabul gördüğünü söyledi. Güngör, ''Bu sene 314 plajımız mavi bayrak ödülüne layık görüldü. Bu sayıyla Türkiye uluslararası alanda 4. sırada yer aldı. İlk sırada 523 tesis ile İspanya var. Bunu 421 tesisle Yunanistan ve 321 tesisle Fransa izliyor ve arkasından 314 plajla Türkiye geliyor. Tabii hedefimiz mümkün olduğu kadar bunun üzerine çıkabilmek, en azından üçüncülüğü elde edebilmek'' dedi. Mavi Bayraklı tesislerin sayısından çok niteliğinin önemli olduğunu ifade eden Güngör, ''Sayınız çoktur ama denetimlerde bunu kaybedersiniz, o çok anlamlı olmaz. O bakımdan bizim plajlarımız gerçekten diğer ülkelere göre çok nitelikli plajlar. Bunu uluslarası denetime gelenlerin kendisinden aldığımız yazılı belgelerle elde ettik. Bu açıdan Türkiye uluslarası alanda oldukça iyi durumda'' diye konuştu. MAVİ BAYRAK TURİZMLE İÇ İÇE BİR KONU Güngör, Mavi Bayrağın turizmle iç içe bir konu olduğuna dikkati çekerek, bunun uluslararası bir etiket olduğunu söyledi. Mavi Bayrak kriterleri arasında, deniz suyunun temizliğinden yüzme alanının belirlenmesi, plajda çevre yönetimine ilişkin arıtma tesislerinin kontrolü, geri dönüşüm olanaklarının oluşturulması, çöp dökme alanlarının bulundurulması gibi konuların yer aldığını anlatan Güngör, bunların bir noktada turizmi de düzenleyen ve sağlıklı, sorunsuz tatil imkanı sağlayan konular olduğunu belirtti. Güngör, şunları kaydetti: ''Tesisler, bu kriterleri yerine getirmedikçe zaten bayrak alamıyor, alsa bile kaybediyor. Dolayısıyla bu, tatil yapacaklar açısından mavi bayrağı aranır hale getiriyor. Tur operatörleri de programına alacağı tesislerle, plajlarla ilgili 'Mavi Bayrak var mı' diye soruyor. Varsa plajı, tesisi programına daha güvenle alıyor. O bakımdan Mavi Bayrak, turizmi bir noktada destekleyen, motive eden bir husus. Mavi Bayrak yerli turist için de tahmin edilemeyecek boyutta aranır hale geldi. Biz denetimlerde bazı tesislerin genel müdürleriyle konuşurken, 'artık bizim ön büromuzdan Mavi Bayrağınız var mı diye giriş yapan müşterimiz çoğaldı' diyorlar. O nedenle Mavi Bayrağa dört elle tutunuyorlar. Eskiden her bir işletmeci biraz daha farklı bir gözle bakabiliyordu ama şimdi artık bunun bilincindeler.'' Mavi Bayrağın turizmi motive ettiği çevreyi koruma konusunda da etkili olduğunu ifade eden Güngör, daha düzenli, uygar bir çevre oluşmasında etkin rol oynadığını, insanların da böyle yerlerde tatil yapmayı tercih ettiğini söyledi. NUMUNE NOKTASININ ARTMASI GEREKİYOR Mavi Bayrak için bir numune noktasıyla ancak bir plaj önerilebildiğini anlatan Güngör, ''Ne kadar fazla numune noktası olursa o kadar önerebilirsiniz. Yunanistan'da bin tane numune noktası var, bunun 400'ünü alabiliyor. Biz 400 noktadan 314'ünü alıyoruz. İspanya'yı yakalarız demek için numune noktasının artması gerekiyor. Bugün ne yaparsak yapalım 400'ün üzerine çıkamayız. Bunların maliyeti çok fazla değil'' dedi. Güngör, AB Çevre faslının açılmasında bu numune noktaları ve analizlerin yüzme suyu nitelikleri açısından çok yararlı olduğunu ifade etti. Mavi Bayrak alan marinalara da değinen Güngör, Kültür ve Turizm Bakanlığından tescilli marinaların tamamının Mavi Bayraklı olduğunu belirtti. Mavi Bayrağın turizmle daha ilgili olmasından dolayı Akdeniz kıyılarındaki tesislerin daha yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Güngör, Marmara'da Erdek ve Şarköy'de Mavi Bayraklı tesis olduğunu, Karadeniz'de ise hiç bulunmadığını söyledi. Güngör, Karadeniz'de arıtma tesislerinin kurulmasıyla birlikte buradaki tesislerin de Mavi Bayrak alabileceğini sözlerine ekledi. AA