Marka sahiplerine güzel haber!

Tescil edilen markaların korunması amacıyla hazırlanan Markalar Kanunu Tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Marka sahiplerine güzel haber!

Tasarıya göre, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal ya da hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla; kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların veya ambalajlarının biçimi gibi çizimle görüntülenebilen her türlü işaret marka olabilecek. Marka koruması, tescille elde edilecek. Ayırt edici niteliğe sahip olmayan markalar; ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren ya da malların ve hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren markalar tescil edilmeyecek. Daha önce tescil edilmiş ya da tescil başvurusunda bulunulmuş marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markaların da tescil edilemeyeceği öngörülen tasarıda, kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı markalar, tarihi, kültürel değerler bakımından halka mal olmuş nişan, rozet, arma, amblem gibi işaretleri veya adlandırmaları içeren markalar, dini değerleri ve sembolleri içeren markaların tescili Türk Patent Enstitüsü tarafından reddedilecek. MARKA TESCİLİNDEN DOĞAN HAKLAR Marka tescilinden doğan haklar, yalnız marka sahibine ait olacak. Marka sahibinin izni olmadan ticari vekili veya temsilcisi adına marka tescilinin yapılması halinde, marka sahibi kullanım için yetki vermemişse ve ticari vekil veya temsilcinin haklı bir gerekçesi yoksa, marka sahibi, markasının kullanımının yasaklanmasını yetkili mahkemeden talep edebilecek. Tescilli bir markanın, tescilli olduğu belirtilmeden sözlük, ansiklopedi veya başka bir başvuru eserinde, jenerik ad izlenimi verecek şekilde yayımlanması durumunda, marka sahibinin talebi üzerine yayımcı, yayımın talebi takip eden ilk baskısında markanın tescilli bir marka olduğunu belirtmek suretiyle yanlışlığı düzeltecek. Marka sahibi, markasının, üçüncü kişiler tarafından, dürüstçe ve ticari veya sanayi konularıyla ilgili olarak, ticari hayatın gidişatı içinde, kendi adı veya adresini belirtmesini; malların veya hizmetlerin türü, kalitesi, miktarı, kullanım amacı, değeri, coğrafi kaynağı, üretim veya sunuluş zamanı ya da bunların diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunmamasını; özellikle aksesuar, yedek parça gibi malların ya da hizmetlerin kullanım amacını göstermek bakımından zorunluluk bulunan hallerde kullanılmasını engelleyemeyecek. Marka sahibinin, markasını tescil edildiği mallar veya hizmetlerle ilgili olarak tescilin Resmi Marka Gazetesinde yayımlandığı tarihten itibaren 5 yıl içinde haklı bir neden olmadan kullanmaması ya da markasının kullanımına 5 yıl kesintisiz ara vermesi halinde, markanın hükümsüzlüğüne yetkili mahkemece karar verilecek. BAŞVURU ŞARTLARI Marka tescil başvurusunda bazı evrak talep edilecek. Bunlar arasında, markanın yayıma ve çoğaltmaya elverişli örneğinin yanı sıra marka örneğinde Latin alfabesi dışında harf veya harfler kullanılmışsa bunların Latin alfabesindeki karşılığı da isteniyor. Türk Patent Enstitüsü, başvuruda yer alan unsurların doğruluğundan makul nedenlerle şüpheye düşerse, başvurunun incelenmesi aşamasında bilgi ve belge sunulmasını isteyebilecek. Enstitü, başvuru dilekçesinde yer alan mallar, hizmetler ve sınıf numaraları üzerinde gerekli düzenlemeleri yapma yetkisine sahip olacak. YAYIMA İTİRAZ Tescil başvurusu yapılmış bir markanın, tescil edilmemesi gerektiğine ya da başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazlar, marka tescil başvurusunun yayımından itibaren 3 ay içinde yazılı olarak yapılacak. Yayıma itirazlar incelenirken, itiraz ve karşı görüşler gerek görülen hallerde taraflara iletilerek bildirim tarihinden itibaren 1 ay içinde sunulmak üzere tarafların yazılı görüşleri istenebilecek. İnceleme sonucunda markanın, başvuruda bulunulan mallar veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için tescil olunamayacağı sonucuna varılırsa, başvuru bu mallar veya hizmetler bakımından reddedilecek. Enstitü verdiği tescil kararlarına, bu kararlarından menfaati ihlal olan kişiler 2 ay içinde yazılı itiraz edebilecek. Karara itirazın haklılığının ve doğruluğunun belirlenmesi halinde, karar Enstitünün ilgili dairesi tarafından değiştirilecek. Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun itirazlar ile ilgili olarak verdiği nihai kararlara karşı, kararın bildirim tarihinden itibaren 2 ay içinde, Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabilecek. MARKANIN KORUMA SÜRESİ Tescilli markanın koruma süresi, başvuru tarihinden itibaren 10 yıl olacak. Koruma süresi sona eren marka, başvurulması halinde 10'ar yıllık dönemler halinde yenilenecek. Yenileme talebinin, koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden önceki 6 ay içinde yapılması gerekecek. Bu süre içinde yenileme talebinin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödenmemesi halinde, yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği ayın son gününü izleyen günden başlayan 6 aylık süre içinde, ek bir ücretin ödenmesi koşuluyla da yapılabilecek. Yenilenmeyen markalara ilişkin marka hakkı, koruma süresinin bittiği gün sona erecek. MARKA, HACZEDİLEBİLECEK Tescilli bir marka, devredilebilecek, diğer şekillerde mülkiyet değişikliğine konu olabilecek, miras yolu ile intikal edebilecek, rehnedilebilecek. Markaya ilişkin mülkiyet değişikliği sonucunu doğuran hukuki işlemler, Sicile kaydedilmediği sürece, Enstitü tarafından hak sahibine yapılacak bildirimlerde mevcut Sicil kaydı esas alınacak. Tescilli bir marka, teşebbüsten bağımsız olarak, tescil edildiği mal veya hizmetlerin tümü ya da bir kısmı için devredilebilecek. Tescilli bir marka, teşebbüsten bağımsız olarak rehnedilebilecek ve haczedilebilecek. Rehin sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve taraflarca imzalanması zorunlu olacak. Tescilli bir marka, teşebbüsten bağımsız olarak haczedilebilecek. Haciz, sicile kaydedilecek ve Gazetede yayımlanacak. Tescilli bir markanın kullanım hakkı, tescil edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için genel veya belirli bir coğrafi alanda geçerli olacak şekilde lisans sözleşmesine konu olabilecek. Lisans sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve taraflarca imzalanması zorunlu olacak. HÜKÜMSÜZLÜK NEDENLERİ Markanın hükümsüz sayılmasına, yetkili mahkeme tarafından karar verilecek. Marka sahibinin veya yetkili kıldığı kişinin kullanımı sonucunda markanın, tescil edildiği malların veya hizmetlerin niteliği, kalitesi, üretim yeri veya coğrafi kaynağı konularında halkı yanıltma ihtimali ortaya çıkması halinde, marka mahkeme tarafından hükümsüz sayılacak. Marka hakkı; markanın koruma süresinin dolması ve markanın süresi içinde yenilenmemesi ve marka sahibinin marka hakkından vazgeçmesi halinde sona erecek. Markanın sağladığı hakları tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti, markanın sağladığı haklara tecavüzün önlenmesi, markanın sağladığı haklara tecavüzün kaldırılmasını talep edebilecek. Bu kapsamda; özellikle markanın sağladığı haklara tecavüz sayılan fiillere konu olan ürünler ile bunların üretiminde kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulması ve markanın sağladığı haklara tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, masraflar tecavüz edene ait olmak üzere el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçlar üzerindeki markaların silinmesi veya markanın sağladığı haklara tecavüzün önlenmesi için kaçınılmazsa imhası da talep edilebilecek. Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı taklit ederek hizmet sunan, ürün üreten, satan, dağıtan veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkaran ya da bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştiren, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutan ya da ticari amaçla elde bulunduran kişi, kusurluysa neden olduğu zararı tazmin etmekle yükümlü olacak. Marka sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, markanın sağladığı haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsayacak. Markanın sağladığı haklara tecavüz eden tarafından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekilde kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi, bu gerekçeyle ayrıca tazminat isteyebilecek. Marka sahibi, markanın sağladığı haklara tecavüz eden tarafından piyasaya sürülmüş ürünleri kişisel ihtiyacı ölçüsünde elinde bulunduran veya kullanan kişilere karşı, dava açamayacak. TBMM Başkanlığına sunulan Markalar Kanunu Tasarısına göre, markaları taklit ederek üretim yaptığı tespit edilenlere 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek. Tasarının cezai hükümler bölümünde, markaları taklit edenlere, yaptırımlar öngörülüyor. Buna göre, markanın sağladığı haklara tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan kişi 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Markanın taklit edilmesi suretiyle üretilen malı satan, satışa sunan, gümrük bölgesine yerleştiren, gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutan veya her ne şekilde olursa olsun ticari amaçla elinde bulunduran kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis veya 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek. Ancak, bu fıkrada belirtilen eylemleri işleyen kişi kovuşturma başlamadan önce bu malı nereden temin ettiğini bildirerek, üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlarsa hakkında ceza uygulanmayacak. Eşya veya ambalaj üzerine konulmuş marka koruması olduğunu belirten işareti, yetkisi olmadan kaldıran kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis veya 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Yetkisi olmadığı halde, başkasına ait marka hakkını devretmek, lisans vermek veya rehnetmek suretiyle tasarrufta bulunan kişi 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak. Tescilli bir marka sahibi olmadığı halde, tescilli bir marka sahibi olduğu kanaatini uyandıran yazı, işaret veya ifadeleri kullanan kişiye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Söz konusu suçları tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacak. SUÇLARIN SORUŞTURULMASI ŞİKAYETE BAĞLI Markaların taklit edilmesiyle ilgili suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı tutulacak. Hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçilmesi durumunda cezalar uygulanmayacak. Şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesi halinde şikayetçi yargılama giderlerinden sorumlu olacak. Şikayetçi, temin edilebilir olması halinde orijinal ürünü, aksi takdirde ayırt edilebilir nitelikte görüntüsünü veya fotoğrafını şikayet anında ibraz edecek. Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı, arama sırasında bulunmak üzere bilirkişi görevlendirebilecek ve bu durumda bilirkişi raporuna dayanak olmak üzere, olayın niteliğine göre görüntü veya fotoğraf çekimi yapılabilecek. Markaların taklit edilmesi durumunda Enstitü, ilgili resmi makamlar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa tabi kuruluşlar, ana iştigal konusu taklitle mücadele olan dernekler ve tüketici dernekleri de şikayet hakkına sahiptir. Markalarla ilgili hukuk davalarında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri; ceza davalarında ise soruşturma evresinde sulh ceza mahkemeleri, kovuşturma evresinde de fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri görevli olacak. Fikri ve sınai haklar hukuk ve ceza mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceğini ve bu mahkemeler ile fikri ve sınai haklar hukuk ve ceza mahkemelerinin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirleyecek. Marka başvurusu veya sahibi tarafından üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında, davacının ya da davalının yerleşim yeri veya tecavüz fiilinin gerçekleştiği ya da tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesi yetkili olacak. MADRİD PROTOKOLÜ ÇERÇEVESİNDE YAPILAN MARKA BAŞVURULARI Uluslararası marka tescil başvurularına ve tescillerine uygulanacak hükümler, Madrid Protokolü çerçevesinde Enstitü vasıtasıyla Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına yapılacak uluslararası tescil başvuruları ile bir uluslararası tescil başvurusunda Türkiye'nin belirlenen akit taraf olması sebebiyle, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı tarafından Enstitüye gönderilen uluslararası marka tescillerine uygulanacak. Enstitüde tescilli veya başvuru halinde bulunan bir markaya dayanılarak, Madrid Protokolü hükümleri çerçevesinde bir uluslararası tescil başvurusunun veya uluslararası tescillerle ilgili herhangi bir talebin Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına iletilmesinin istenmesi durumunda Enstitü, Madrid Protokolü hükümleri çerçevesinde gerekli işlemleri yapacak. TALEPLERDE KULLANILACAK DİL Türk Patent Enstitüsü tarafından yapılacak bildirimler, muhatabın sicilde kayıtlı adresine iadeli taahhütlü mektupla yapılacak. Kendisine bildirim yapılacak kimse adresinde bulunmaz veya bildirimi almaktan kaçınırsa ya da beyan olunan adres bulunamazsa bildirim yönetmelikte belirtilen usule uygun olarak, elektronik ortamda ilan edilecek. Söz konusu ilanı takip eden 15. günün sonunda bildirimin gerçekleştiği kabul edilecek. Madrid Protokolü hükümleri saklı kalmak koşuluyla, Enstitüye yapılan tüm taleplerin Türkçe olması ve talep ekinde sunulan bilgi ve belgelerin Türkçe tercümelerinin eklenmesi zorunlu olacak. Türkçe dışındaki dillerde olan talep yapılmamış sayılır, sunulan bilgi ve belgeler dikkate alınmayacak. TANINMIŞ MARKA TESPİT TALEBİ Tanınmış marka tespit talepleri doğrudan Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine yapılacak ve Enstitü taraf gösterilmeyecek. Mahkeme tarafından verilen tanınmışlığın tespitine ilişkin kararlar, markanın tanınmışlığına ilişkin durumun, karar tarihi itibarıyla tespitinden ibaret olacak. Markalar Kanununun kabul edilmesi halinde, öngörülen yönetmelik 6 ay içinde Türk Patent Enstitüsü tarafından hazırlanarak, yürürlüğe konulacak. Yine bu kanunun kabul edilmesi halinde, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmış olacak. Bu kanunun yürürlüğe gireceği tarihten önce yapılmış marka tescil başvurularında, bu kanundaki hükümler uygulanacak.
<< Önceki Haber Marka sahiplerine güzel haber! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER