" BÜYÜME TAHMİNİ YÜZDE 6.5 - 7.5 ARASI " Bakan Şimşek, global ekonomik krizden Türkiye'nin nasıl etkilendiğine ilişkin konuştu.Şimşek, " Makroekonomik temeller Türkiye'de çok güçlü olduğu için Türkiye bu krizden çok hızlı bir şekilde ve başka ülkelerden önemli bir şekilde ayrışarak çıkmayı başardı " dedi. Büyüme rakamlarıyla ilgili de konuşan Bakan Şimşek, " Türkiye'deki büyüme rakamları, ben ilk yarıyı kast etmiyorum ama,bundan sonraki sürece baktığımız zaman başka ülkelere göre yüksek seyretmesi ihtimali yüksek ve sürpriz olmaz. Ortaya biz orta vadeli bir ekonomik plan ve orta vadeli bir plan koyduk. O nedenle de, Türkiye'nin risk pirimi çok önemli ölçüde düştü. " dedi. Bakan Şimşek Türkiye için bir büyüme tahmininde de bulunarak, " Bizim için yılın ilk yarısında yakalanan büyüme ile birlikte bu yıl muhtemelen Türkiye için piyasadaki büyüme tahmini yüzde 6.5 - 7.5 arası... Dolayısıyla bu sene için çok güçlü bir büyüme beklentisi var. Gelecek sene için büyüme beklentileri yüzde 4.5 - 5.5 arası. Gelecek yıl içinde büyüme beklentileri olumlu. Gelecek sene yüzde 4 büyüme öngörülen hiç bir Avrupa ülkesi yok. Ve şu anda birçok Avrupa ülkesi küçülmeye devam ediyor. Avrupa'nın büyümesi bu sene çok düşük seyredecek tahminler onu gösteriyor, yüzde 1'in çok altında olacak " dedi. " BU REFERANDUM BİR DÖNÜM NOKTASIYDI " Konuşmasında anayasa referanduma da değinen Bakan Şimşek, " Türkiye hakikaten bu anayasa değişikliğiyle yeni bir döneme girecektir. Türkiye için bence bu referandum bir dönüm noktasıydı. Ben bunu siyasi anlamda da söylemiyorum. Bunu hakikaten makroekonomik bir perspektifle söylüyorum. " dedi. Şimşek, " Çünkü Türkiye potansiyelini gerçekleştirecekse, Türkiye eğer gerçekten Avrupa ikinci veya üçüncüsü en büyük ekonomi haline gelecekse, dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecekse bu bahsettiğimiz anlamda, daha doğrusu halkımızın önemli çoğunlukla 'evet' dediği anayasa paketi çok önemli bir adımdır." diye konuştu. Şimşek, "Türkiye ikinci bir çıkış dönemine başlamıştır. Küresel krize rağmen hemen hemen bütün kazanımlarını korumayı başarmıştır. İşsizlikte kriz öncesi duruma göre çok önemli bir geçiş yaşamıştır. " dedi. " VERGİ DENETİMİNDE RİSK ANALİZ MODELİNE GEÇİYORUZ " Bakan Şimşek, "Şimdi biz vergi denetiminde esas itibariyle risk analiz modeline geçiyoruz. Şu son düzenlemelere kadar herhangi bir denetim birimindeki bir inceleme elemanı bir şirket seçip, onun defterlerini alıp inceleme imkanına sahipti. Bu defterleri, 3 yıl 5 yıl tutup incelemeyi bitirmeme selahiyetine de sahipti. Hatta çıkarttığımız tebliğleri, yönetmelikleri hiç kaale almama gelenek ve anlayışına sahipti demeyeyim ama öyle denetimler de yapıldı. Biz şimdi bu üç hususta çok önemli, çok açık adım attık. "dedi. Şimşek, " Vergi denetiminde her sene bizim bir takım kriterlere göre bir analiz yapılacak, o analizler sonucunda çıkan şirketler denetim elemanlarına dağıtılacak. Dolayısıyla keyfi bir şekilde ben şuraya gideyim şeklinde bir anlayışın olmadığı kanısındayım ama bu yeni sistemde buna artık mahal yok." dedi. Şimşek, " İkincisi biz dedik ki incelemeyi bir yılda bitirecekseniz. Çok karmaşık, zor bir inceleme varsa belki bir süre uzatırız, o da maksimum 6 ay. " diye konuştu. " BİZ İYİLEŞTİRİYORUZ " Vergi konusundaki gelişmelere değinen Şimşek, "Ama şu var, biz iyileştiriyoruz. Çünkü bizim için vergi güvenliği kadar mükellef hakları, mükellefin hukuku da önemlidir, öngörülebilirlik de önemlidir. Mevzuatta basitliği sağlamak önemlidir. Bu konuda hala kat edeceğimiz önemli aşama var. Vergi denetiminde objektif, şeffaf kriterler önemlidir. Bu konuda epey adım attık ama sürekli kendimizi iyileştirme konusunda da kararlıyız, iddialıyız. Bu konuda da adım atmaya devam edeceğiz" diye konuştu.Şimşek, konuşmasının sonunda yatırımcıları Türkiye'ye yatırıma da davet ederek "Orta uzun vadeye baktığınız zaman herkes Çin'den bahsediyor ama aslında bu bölgede Türkiye'de olmak var. Mutlaka Türkiye'de olunması lazım" dedi.