MÜSİAD'dan Güneydoğu'ya 4T formülü

MÜSİAD, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in katılımıyla 9-10 Şubat tarihlerinde, Gaziantep’te yapılan Genel İdare Kurulu'ndan(GİK) çıkan sonuç bildirisini açıkladı.

MÜSİAD'dan Güneydoğu'ya 4T formülü

MÜSİAD, bölgelerarası gelişmişlik uçurumunun Güneydoğu Anadolu ekonomisini acil müdahaleye mahkum ettiğine dikkat çekerek, sosyoekonomik kalkınma için, 4T olarak formüle edilen; ticaret, tarım, turizm ve taşımacılığa önem verilmesi gerektiğini bildirdi. MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, Gaziantep Şube Başkanı Sadullah Tayşi ve 27 şube başkanının imza koyduğu sonuç bildirisinde, şu eylem planı önerisinde bulunuldu: -Kademeli oran uygulamasıyla teşvik rejimi revize edilmeli ve süresi uzatılmalı. -Stratejik sektörler ve ürün grupları yeniden tanımlanmalı. -Teşvik için ölçekler, asgari sermaye miktarı ve şirket sayıları önceden açıklanmalı. -Yatırım (sanayi ve işgücü) envanterleri gecikmeden tamamlanmalı. -Yatırım indirimi uygulaması stratejik önceliklere göre öz kaynaklara dayalı imalat sanayi yatırımları için yeniden başlatılmalı. GAP, KALKINMA AJANSINA ÇEVRİLSİN Küresel ekonomiyle entegre olma yolunda “Bölgesel İnovasyon Stratejisi” oluşturulması gerektiği belirtilen bildiride, GAP İdaresi'nin kalkınma ajansına dönüştürülmesi istenirken, şu değerlendirmede bulunuldu: "Türkiye'nin hiçbir telkin ve dayatma olmadan kendi öz kaynaklarıyla hazırladığı, gerek ülke içinde gerekse ülke dışında büyük ilgi uyandıran GAP’ın 2010 yılına kadar bitirilmesinin planlanmasına karşın, aradan geçen 28 yıllık zaman diliminde ancak yüzde 54 oranında gerçekleştirilmesi çok düşündürücüdür. Oysa, Güneydoğu Anadolu'ya yapılacak en büyük teşvik GAP projesidir. Hiç şüphesiz, eğer böyle bir proje tam kapasiteyle çalışıyor olsaydı, ülke ekonomisi şimdiki halinden çok daha iyi bir durumda olacaktı. Bu nedenle GAP'ın bölge ülkelerini de kapsayan ortak bir iktisadi işbirliği, iş bölümü ve kültürel etkileşimin merkezi olarak ele alınması, GAP İdaresi'nin bir 'Kalkınma Ajansı' olarak şekillendirilmesi, işbirliği ve ortaklıkların sürdürülebilirliğini sağlayacak altyapının derhal tamamlanması, bölgede ekonomik cazibe merkezleri oluşturulması gerekmektedir." GÜNEYDOĞULU İŞ ADAMLARINA ÇAĞRI Gaziantep ve bölge illerinde cazibe merkezlerinin oluşturulması istenen bildiride, Anadolu Yaklaşımı kapsamında bölgedeki KOBİ’lere kredi ve yatırım imkanlarına ulaşmada kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması, bölgesel kalkınma ajanslarının yatırım ve proje merkezi gibi çalışmasına azami dikkat gösterilmesi gerektiği ifade edildi. Markalaşmada Gaziantep'in örnek alınması gerektiğini kaydedilen bildiride, Güneydoğulu işadamlarının da kendi illerine vefa borcunu ödemesi gerektiği kaydedildi. IRAK KAPILARININ KAPANMASI 2 MİLYAR DOLARA MALOLUR Bölgenin kalkınması için hayvancılığa önem verilmesi gerektiğini belirtilen bildiride, ticaretin geliştirilmesi için şiddet olayları ve göçlerin önlenmesinin üzerinde duruldu. Kuzey Irak'taki gelişmeler nedeniyle sınır kapılarının kapatılmasının önemli bir tehdit olduğu ifade edilen bildiride, "Irak’a ihracatımızın özellikle hububat, bakliyat, yağlı tohumlarla işlenmiş et ürünleri olduğu dikkate alındığında, sınır kapılarının kapatılmasının Güneydoğu Anadolu’nun ihracatına yıllık 2 milyar dolara yakın zarar vereceği öngörülmektedir" denildi. Bu çerçevede ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik siyasi irade ortaya konması ve ticari canlılığın ivme kazanmasına yönelik projeler geliştirilmesi istendi. KUDÜS GİBİ DEĞERLENDİRİLMELİ Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, tarih öncesi çağlardan başlamak üzere birçok uygarlıktan günümüze ulaşan kültür varlıkları ve özgün yapısıyla önemli bir turizm potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekilen bildiride, ayrıca din turizmi açısından zengin kaynaklara sahip olduğu vurgulandı. Bölgenin Kudüs'ten farkı olmayan niteliklere sahip olmasına karşın, yeterince tanıtılamadığı için varlık içinde yokluk çektiği anlatılan bildiride; bölgede turizm sektörünün istihdam oluşturucu boyutta katma değer üretebilmesi için etnik ayrımcılık eksenli şiddetin sona ermesi, altyapıya, istihdama ve lojistiğe önem verilmesi istendi. "Şiddet ve geri kalmışlık bir kısır döngü gibi birbirini tetikliyor, sermaye ve iş gücü terör sebebiyle bölgeyi terk ediyor" denilen bildiride, bölgede sermaye yetersizliği nedeniyle bireysel teşebbüslerden ziyade güç birliğine dayalı ortaklıkların oluşturulması hem ülke hem bölge ekonomisi için şart olduğu ifade edildi. Bu amaçla yerinde iş, yerinde aş sağlayacak özel yatırımlar ve güç birliklerinin teşvik edilmesi ve yatırımların yarım kalmaması için bürokratik mevzuattan kaynaklanan zorlukların aşılmasında her türlü kolaylığın gösterilmesi gerektiği belirtildi. TEŞVİKLER YENİDEN DÜZENLENMELİ Teşvik politikalarında adaletsizlik olduğu öne sürülen bildiride, "Teşvik, dengesiz ve sürdürülemez bir kutuplaşmanın ve yoğunlaşmanın merkezi olan gelişmiş bölgelerin dizginlenmesi için de gereklidir. Ayrıca, teşviklerin bölgesel ve sektörel olarak yeniden düzenlenmesi olmazsa olmaz bir zorunluluktur" denildi. Çin'den yapılan ithalatın 20 milyar dolara doğru gittiği kaydedilen bildiride, "Piyasalarımızda Çin ürünleri adeta tekel konumuna gelmiş, Anadolu’daki ilçelere kadar inmiştir. Uzakdoğu ve Çin ürünleri bu ülkelerden direkt ithal edilmesi dışında AB ülkeleri üzerinden ülkemize girmekte, böylece Avrupa üzerinden Çin'in ucuz işçiliğine marka bedeli ödenmektedir" değerlendirmesi yapıldı. FAİZ 4-5 PUAN İNDİRİLSİN Güneydoğu özelinde tüm Anadolu’da reel sektörün atağa kalkması için yüksek faiz-düşük kur çıpasında düzeltici şartlar oluşturulması gerektiği belirtilen bildiride, "Yüksek faiz 4-5 puan indirilmelidir" denildi. Sosyal Güvenlik Reformu'nun 2007'de yeniden kanunlaşıp uygulamaya geçmesi de istendi.
<< Önceki Haber MÜSİAD'dan Güneydoğu'ya 4T formülü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER