Merkez Bankası bu değerlendirmeyle "değer kaybı uzun sürerse kısa vadeli
faiz oranlarını artırabilirim" mesajı verdi.
Para Politikası Kurulu'nun dün yaptığı ve faiz oranlarını değiştirmediği toplantısının değerlendirme özetleri açıklandı.
MAYIS ENFLASYONUNA 0.4
PUAN KATKI
Merkez Bankası'nın açıklamasında, petrol ve
altın fiyatlarının yüksek seviyesi ve döviz kurundaki son dönem gelişmelerinin, mayıs ayında sadece altın ve akaryakıt ürünleri kanalıyla aylık enflasyona 0.4 puan artırıcı etki yapacağı öngörüldü. Bu değerlendirmeyle mayıs ayı için yüksek bir enflasyon beklediği izlenimi edinilen Merkez Bankası tıpkı
Nisan ayında olduğu gibi mayısta da, alt kalemler dikkatlice incelenmeden, sadece aylık enflasyon rakamına bakarak net bir yorumda bulunulmasının sağlıklı olmayacağını savundu.
Nisanda yayımlanan
Enflasyon Raporu'nda, petrol fiyatlarının yatay bir seyir izlediği ve risk priminde olumsuz bir gelişmenin ortaya çıkmadığı ana
senaryo altında, orta vadede enflasyondaki düşüş sürecinin devam edeceğinin öngörüldüğü kaydedilen açıklamada, "Bunun yanında, global risk iştahı ve uluslararası likidite koşullarındaki seyrin öngörülmesindeki güçlük de bir risk unsuru olarak net bir şekilde ifade edilmişti. Nitekim, gelişmekte olan ülkelere yönelmiş olan fonların bir kısmının daha güvenli algılanan gelişmiş piyasalara doğru hareket etmesiyle, yakın dönemde söz konusu riskin gerçekleştiği görülmüştür" denildi.
Bu gelişmelerin kısa vadeli enflasyon bekleyişlerini olumsuz etkilediği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Bu noktada, son gelişmeler ışığında enflasyonun nasıl bir seyir izleyebileceği ve buna bağlı olarak önümüzdeki dönemde para
politikasının nasıl şekilleneceği önem taşımaktadır. Öncelikle kısa vadeli
görünümün ele alınması faydalı olacaktır. Yakın dönemde mali piyasalarda yaşanan dalgalanmalar sonrasında Enflasyon Raporu'nda ortaya konulan kısa vadeli görünüm değişmiştir. Zira, mali piyasalardaki dalgalanmanın
üretim, talep ve
maliyetler üzerinde kısa vadede doğrudan etkileri olacaktır. Nisan ayında yükselişe geçen reel kesim ve
tüketici güven endekslerinin önümüzdeki aylarda
zayıflama eğilimi göstermesi şaşırtıcı olmayacaktır. Sermaye mallarının fiyatlarının artması, piyasa faizlerinin yükselmesi ve finansal piyasalarda oynaklığın artması da kısa vadede yatırım eğilimini etkileyecektir. Yükselen faizler ve dayanıklı
tüketim mallarındaki göreli fiyat avantajının azalması, önümüzdeki dönemde tüketim talebini azaltacak ve tüketim malları ithalatı bir ölçüde yavaşlayacaktır. Ancak yapısal nedenlerle ara malı ithalatındaki yavaşlamanının sınırlı olacağı tahmin edilmektedir. Bütün bu gelişmeler, kısa vadede enflasyon üzerinde talep yönlü bir
baskı oluşma olasılığının azaldığına işaret etmektedir."
Talepteki yavaşlamaya rağmen, enflasyonun kısa dönemde olumsuz etkilenebileceği vurgulanan açıklamada, döviz kurundaki dalgalanmaların kısa vadede enflasyonu doğrudan maliyet kanalıyla etkilemesinin kaçınılmaz olduğu vurgulandı.
DEĞER KAYBI UZUN SÜRERSE
Merkez Bankası bünyesinde yapılan çalışmaların, döviz kurunun enflasyon üzerindeki dolaylı etkilerinin üçüncü aydan itibaren hızlandığını gösterdiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Bu gözlemden yola çıkılarak, piyasalardaki dalgalanmaların geçici olması halinde dolaylı etkilerin büyük bir bölümünün sınırlı olacağı ifade edilebilmektedir. Böyle bir durumda enflasyon kısa zamanda tekrar düşüşe geçecek ve politika faizleri sıkılaşma yönünde tepki vermeyecektir. Yeni Türk lirasındaki değer kaybının uzun süreli olması ve risk primindeki yükselişin sürmesi halinde ise enflasyon üzerindeki olumsuz etkilerin orta vadeye yansıma olasılığı artacak, bu durumda orta vadeli enflasyon hedefine ulaşmak için politika faizlerinin sıkılaşma yönünde tepki vermesi söz konusu olabilecektir."
ORTA VADE
Merkez Bankası, enflasyon hedeflerinin 2006 yıl sonu için yüzde 5, 2007 ve 2008 yıl sonları için ise yüzde 4 olarak belirlendiğini hatırlatarak, bugünkü bilgiler ışığında 2006 yılı sonunda enflasyonun hedefin üzerinde kalma olasılığının yüksek olmakla birlikte, orta vadeli perspektifte 2007 enflasyonunun belirlenen hedefle tutarlı olması için gereken tepkinin verileceği ifade edildi.