TCMB Başkanı
Durmuş Yılmaz, ''
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ortasındayız. Her an için sürprizle karşılaşabiliriz. Herkes ihtiyatlı olmalıdır, hesabını kitabını ihtiyatla yapmalıdır'' dedi.
Durmuş,
banka tarafından hazırlanan
Enflasyon Raporu'nun ilkinin
tanıtım toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin ''açık enflasyon hedefi'' ile ilgili bir sorusu üzerine Yılmaz, ''Enflasyon hedeflemesine
erken mi geçildi, bu konuda ne düşünüyorum?'' sorusunu yönelterek, ''
Hayır, erken geçilmedi'' yanıtını verdi.
Merkez Bankasının açık enflasyon hedeflemesine geçmeden önce arkasında önemli bir başarı grafiği bulunduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
''Kendine koyduğu hedefi her yıl üst üste, arka arkaya başarıyla tutturdu ve ondan sonra açık enflasyon hedeflemesine geçti. Ama defalarca söylediğimiz gibi, bir arz yönlü şok söz konusu ve bu şok doğrudan doğruya
para politikasının etki alanı içerisinde değil. Bununla belki gelişmelere bağlı olarak bir miktar daha yaşamak zorunda kalabiliriz.
Buradan hareketle
Merkez Bankasının üst üste hedefi tutturmaması bir
kredibilite sorunu yaratıyor mu? Elbette yaratıyor. Hangi merkez bankası için yaratmaz? Bu yaratıyor, ancak bunun makul ve mantıklı bir açıklamasının olması lazım.''
''2001
krizinden sonra uygulamaya konulan program ile bugün gelinen noktada herhangi bir revizyona ihtiyaç var mı?'' yönündeki soruya ise ''O günden bugüne programda öngörülen yapısal değişiklikler yapıldı. Burada hız kesilmeden yapılması gereken yapısal değişikliklere de devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Elbette programlar daha da iyileştirilebilir ve iyileştirilmelidir, birtakım değişiklikler yapılabilir.
Hükümet de bunun üzerinde zaten çalışıyor'' yanıtını verdi.
Türban sorunun ekonomi üzerinde bir risk oluşturup oluşturmayacağı yönündeki sorular üzerine Yılmaz, ''Bu tür gelişmelerin
ekonomik değişkenler üzerinde herhangi bir etkisi olursa, olabilirse biz bunlar için ne yapılması gerektiğini elbette kararlarımızın içerisine yerleştiriyoruz. Yani burada bir risk ortaya çıkarsa ve bizim elimizdeki verileri olumsuz etkilerse Merkez Bankası, 'Ne yapar, ne yapabilir, ne yapmayı düşünüyor?' Önemli olan bizim için bu'' dedi.
-''MERKEZ BANKASI TAŞINIRSA İSTİFA EDECEK MİSİNİZ?''-
Yılmaz, enflasyon sepetindeki bazı bölümlerin ağırlıklarının değiştirildiğinin belirtilmesi üzerine de şunları söyledi:
''
TÜİK'in sepetteki mal gruplarıyla ilgili ağırlıkları değiştirmesi gayet
doğal, makul ve mantıklı bir çalışmadır. Bunu hep birlikte böyle düşünmemiz gerekiyor. Çünkü bunun arkasında yatan çalışma
Türkiye'deki hane halkının gelirini nasıl harcadığı şeklinde ortaya çıkan bilginin sonucunun sepetteki ağırlığa yansıtılmasıdır.
TÜİK ile bu konuda bizim aramızda Çin duvarı var. Biz bunun yapılmasını doğru buluyoruz.
Ekonomik literatürde yeri var. Ancak ne gelirse, o rakamı biz veri olarak almak durumundayız. Bu konuda herhangi bir şüphe yaratılmasını son derece mahsurlu buluruz. Yapılan iş de son derece bilimsel bir çalışma. 'Hane halkı gelirini nasıl harcıyor, nereye harcıyor?' Sepete yansıtılmasından daha doğal bir şey olamaz.''
''Merkez Bankası taşınırsa
istifa edecek misiniz?'' sorusuna ''İstifa edecek miyim?'' sorusuyla karşılık vererek, ''Burada önemli olan para politikasının etkinliği ve güvenirliliği. Bunu zayıflatacak her türlü gayret, çabadan uzak durmalıyız. Bu sadece Merkez Bankası'nın sorumluluğunda değil. Bütün
toplum kesimlerinin ve sizin de sorumluluğunuz çerçevesinde söylüyorum'' diye konuştu.
-KÜRESEL DALGALANMA-
Yılmaz, küresel piyasalardaki dalgalanmaya ilişkin bir soruya ise ''Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ortasındayız. Her an için sürprizle karşılaşabiliriz. Onun için benim başta kendime ve Merkez Bankasına söylediğim ve diğer ekonomik birimlere söyleyeceğim şey şu; herkes ihtiyatlı olmalıdır, hesabını kitabını ihtiyatla yapmalıdır'' yanıtını verdi.
ABD'deki ekonomik daralmanın Türkiye'yi nasıl etkileyeceği yönündeki soru üzerine Yılmaz, bu konuya çeşitli açılardan bakılabileceğini ifade ederek, bunları ticaret, kredi ve portföy kanalı olarak sıraladı.
Duruma ticaret kanalı açısından bakıldığında, Türkiye'nin ABD'ye toplam ihracatının yüzde 9 olduğunu belirten Yılmaz, ''Bu çok büyük bir rakam değil. Birebir bir etki oradan çok fazla geleceğini düşünmüyorum'' diye konuştu.
Bu durumdan Türkiye'nin ihracatının yüzde 60'ını oluşturan AB ülkelerinin etkilenmesi halinde bu ülkelerdeki ekonomik daralmanın da Türkiye'yi etkileyeceğini söyledi. Portföy kanalıyla ilgili ise Yılmaz, ''Güvenin sarsılması, risk iştahındaki azalma. Yabancılar eğer bu piyasadan çıkarlarsa, o zaman kur üzerinden bir etkisi olacaktır. Ben en etkin kanalın, portföy kanalı olacağını düşünüyorum'' diye konuştu.
Küresel dalgalanmanın nasıl fırsata dönüştürülebileceğine ilişkin bir soruya ise Yılmaz, ''Eğer
fiyat istikrarını sağlarsak, bunum sonucunda biz tek haneli nominal
faizlere inersek, Türkiye'de iş yapma olanakları daha da basitleştirilir ise ve
yabancı da Türkiye'de uzun vadeli istikrarı görürse bu bizim için fırsat olacaktır. Merkez Bankasının burada yapabileceği katkı ekonomik büyümenin alternatifi olmayan fiyat istikrarını sağlamaktır. Biz bunu sağladığımız sürece bu kriz Türkiye için fırsata dönüşebilir'' yanıtını verdi.
Başka bir soru üzerine Yılmaz, hükümetin yapacağını söylediği birtakım makro ve mikro reformlar olduğunu anımsatarak, bu reformların başta sosyal güvenlik
reformu olmak üzere bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
İstihdam maliyetinin düşürülmesinin maliyetinin küresel dalgalanmayla bağlantılı olarak etkilerinin sorulması üzerine Yılmaz, ''Eğer maliye politikasında böyle bir durum ortaya çıkarsa, 'para politikası durumunu, duruşunu değiştirecektir' dedik. Para politikasının duruşunu bu çerçevede gözden geçireceğiz. Söylediğiniz rakam
küçük bir rakam değil'' diye konuştu.
-''(ABD FAİZ İNDİRDİ, BİZ DE İNDİRELİM) GİBİ YAKLAŞIM SÖZ KONUSU DEĞİL''-
Bir gazetecinin , ''FED faiz indirdi diye, biz de indirecek değiliz'' şeklindeki açıklamasını anımsatması üzerine Yılmaz, Merkez Bankasının faiz oranlarıyla ilgili kararını alırken, hem kendi ekonomisiyle ilgili verilere baktığını hem de elindeki verileri değerlendirdiğini ifade ederek, bu karar mekanizmasının içinde dış alemdeki gelişmelerin de çok önemli olduğunu vurguladı. Yılmaz, şunları söyledi:
''Biz oraya da bakıyoruz, içerideki gelişmelere de bakıyoruz. Ama bizim dışarıdaki gelişmeleri birebir içeriye yansıtmamız ne söz konusu, ne de doğru olur. Biz bunu bir bütün olarak alıyoruz. Bütünün enflasyon hedeflememizde götüreceği veriler nedir ve bu veriler bize ne tür bilgiler veriyor biz buna bakıyoruz. 'ABD faiz indirdi, biz de faiz indirelim' gibi böyle bir yaklaşım zaten söz konusu değil, mümkün de değil, olmamalıdır. Ama bütün bunlar bir veridir. Hepsi birlikte değerlendirilmelidir ve bu birlikte değerlendirmenin sonucunda orta vadeli enflasyon hedefi için bize ne tür bir bilgi veriyorsa, biz kararlarımızı ona göre alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz.''
AA