Küresel krize en dirençli
ülkelerden biri olduğu kabul edilen
Avrupa'nın en büyük ekonomisi
Almanya, 700 milyar dolarlık
kurtarma paketi hazırlayan krizin evsahibi ABD'nin AB tarafından
taklit edilmesine karşı çıkarak, her ülkenin kendi çözümünü uygulamasını istedi.
Mevcut risk değerlendirmesi ışığında kurtarma paketine karşı olduklarını vurgulayan Alman
Maliye Bakanlığı Sözcüsü Stefan Olbermann, ''Böyle bir fona ihtiyaç yok'' dedi.
Finansal krizin daha da yayılması halinde ''tek bir paketle çözüm fikrini uygulanabilir bulmadıkları ve bunun yeni devasa sorunlar yaratacağı'' uyarısında bulunan Olbermann, ''herkesin kendine uygun çözüm bulmasının doğru
tercih olduğunu'' kaydetti.
Fransa Maliye Bakanı Christine
Lagarde, Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt'a yaptığı açıklamada, Avrupa çapında ''kurtarma paketine
banka iflası tehdidi altındaki
küçük Avrupa ülkelerinin ihtiyaç duyduğunu'' belirtmişti.
Piyasa gözlemcileri, ABD'nin kurtarma paketinin onaylanmasında yaşanan güçlükler dikkate alınırsa, çıkar farklılaşması içindeki üyelerinin farklı ekonomi politikaları uyguladığı ve ortak bir merkez bankasının bulunmadığı AB'de finansal krize karşı ortak paket önerisini uygulanabilir bulmuyor.
Bu arada, küresel finansal kriz, AB üyeleri arasında gerilimler yaşanmasına da neden oluyor.
İngiltere, sadece kendi bankalarına yüzde 100
mevduat güvencesi veren İrlanda'yı kendi bankalarından müşteri kaparak haksız rekabete neden olmakla suçluyor.
İspanya'da AB'nin mevduat sahiplerine güvence vermemesi halinde tek başına hareket ederek halen 20 bin
avroya kadar hesapları kapsayan mevduat güvencesini yükselteceğini duyurdu.
AB'de 20 bin avro sınırının üzerinde olması koşuluyla her ülke farklı mevduat güvencesi uyguluyor. İngiltere'de 35 bin paundu kapsayan mevduat güvencesi, İtalya'da 103 bin avroya kadar yükseliyor.