Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, geçen yıl 30, 5 milyar YTL olan toplam kamu yatırımlarının 2009 yılında 37,5 milyar YTL'ye çıkarıldığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Ekren, Başbakanlık yeni binada hükümetin 2009 yılı ekonomik programı hakkında değerlendirme toplantısı düzenledi. 2009 yılında yüzde 4 büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Ekren, kamu yatırımlarının mali disiplini bozmadan yapılacağını ifade etti. Sektörel dağılımlara bakıldığında 23,3 milyar YTL olacak kamu sabit sermaye yatırımlarının tarım, enerji, ulaştırma, eğitim, sağlık ve sosyal sektörler alanında ağırlık verileceğine dikkat çekti. İyi kurgulanmış kamu yatırımının özel sektörün yatırım yapabilme arzu ve isteğini arttıracağını ifade eden Ekren, "Yabancı yatırımcılar için cazip hale getirilecek. Sadece ekonomik kalkınma değil, Türkiye'nin bütün bölgelerinin kalkındırılması amacı taşıyoruz. 2008 toplam kamu yatırımı 30,5 milyar YTL iken 2009 yılında 37, 5 milyar YTL'ye çıktı. Genişletilmiş kamu yatırımlarının artış oranı yüzde 22,9." dedi. 2009 yılında yeniden şekillenen bakanlık ve kamu kurumlarının esnek olacağına işaret eden Bakan, sektör içi aktarmalarla Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Anadolu Projesi ve Konya Ovası Projesi için aktarmaların sınırsız hale getirildiğine işaret etti. Yeni dönemde ekonomi politikaları için 6 önemli eksende toplandığına işaret eden Ekren, "Rekabetin arttırılması, istihdamın artırılması, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, bölgesel gelişme, kamu hizmetlerinde kalitenin arttırılması, Avrupa Birliği ve ekonomik ilişkiler." olarak açıkladı. Reel sektör için 233 tedbir alındığına dikkat çeken Ekren, bunların 140'ının rekabet gücünü arttırmak amaçlı olduğunu dile getirdi. Önemüzdeki dönemde kamu özel sektör işbirliğinin ön planda olacağına dikkat çekti. İSTANBUL FİNANS MERKEZİ OLACAK Bakan Ekren, yapısal reformlar için bireysel ve kurumsal tasarrufları arttıracaklarını belirtti. Önemli yapısal önceliklerden bir tanesinin İstanbul'un finans merkezi yapma projesi olduğunu ifade eden Ekren, "Dünya Bankası ve IMF toplantılarının 2009'da İstanbul'da yapılıyor. O tarihte bu proje Türkiye ve küresel topluma açıklanacak." diye konuştu. PETROL VE DOĞALGAZDAKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDERSE FATURALARA YANSIR Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, doğalgaza şartlar gereği zam yapıldığı gibi indirime de gidilebileceğini söyledi. Doğalgaz zammının uluslar arası anlaşmalardan kaynaklandığını belirten Ekren, "Doğalgaz anlaşmalarına bağlı olarak yapıldığı için artışlar 3-6-9 ay olarak yansıyor. Petrol ve doğalgazdaki düşüş devam ederse bu faturalara fiyatlara yansıyacaktır." dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, hükümetin 2009 yılı ekonomik programı hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 2009 programında büyüme, istihdam ve enflasyonda kamu harcamalarının son derece kritik noktaya geldiğine işaret eden Ekren, "Özel sektörün yatırım arzı ve ihtiyacını karşılayacak yeni teşvik sisteminin bugünlerde kurulacak." diye konuştu. Kriz sonrasında Türkiye'nin güvenli liman olması için kamu yatırımlarına ısrarla vurgu yapan Ekren, yapısal reformlar için gerekli kaynağın kamu harcamalarıyla yapılacak olmasının özel bir anlam taşıdığına işaret etti. Kamu yatırımlarındaki artışın kaynağının nereden karşılanacağına ilişkin soruya Bakan, sulama, ulaştırma ve konut yatırımlarından gelecek geliri hesap ettiklerini aktardı. Bu yatırımların enflasyon, büyüme ve istihdama olumlu katkısı olacağını ifade eden Ekren, GAP, DOP ve KOP için kaynağın özelleştirme artı işsizlik fonu olacağını belirtti. "KRİZ YOKMUŞ GİBİ DAVRANMADIK" Yeni program hazırlanırken kriz yokmuş gibi davranmadıklarını dile getiren Bakan Ekren, sektörlere desteklerde büyük artışlara gittiklerini söyledi. Esnafa kredilerinde yüzde 30, tarımsal desteklerde yüzde 19, ihracat desteklerinde yüzde 43, KOBİ'lerde yüzde 82 artış yaptıklarını ifade eden Ekren, büyüme öngörüsünü yüzde 5'ten 4'e çektiklerine dikkat çekti. 4'ün de altına düşerse harcama-gelir performansında insiyatif kullanacakları bilgisini veren Ekren, krizin etkilerini azaltmak bakımından bütçede özel sektöre yönelik ciddi inisiyatifler de kullandıklarını söyledi. Ekonomik programin IMF programıyla örtüşüp örtüşmediğine ilişkin soruya Ekren, "İki önemli dalga var. Bir küresel diğeri kendi konjonktürümüz. Program bu ikisini de karşılıyor. Küresel kriz Türkiye ticaret ve finansman kanalında etki etmeye başladı. Birinci tedbir buna yönelik olmalı. Böyle bir kriz olmasaydı bile kendine Türkiye'nin yapması gereken tedbirler vardı. Yapısal reformlar, istihdam açısından. Harcamalarla bunu karşıladığımızı düşünüyoruz." cevabını verdi. CİHAN