Bankaların çeşitli alanlarda
tüketicilere
kredi verirken, hayat
sigortasını zorunlu kıldığı, kredi alımı sırasında tüketicinin yeterince bilgilendirilmediği iddiasıyla bir çok kişinin bundan dolayı
mağdur olduğu bildirildi.
Tüketici Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Niyazi Kavar, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
bankaların kullandırdığı kredilerde tüketicilerin mağduriyet yaşadıklarını, son yıllarda bu konuda da ciddi artış olduğunu söyledi.
Özellikle bankaların kredi kullandırırken tüketicilere hayat sigortası veya konut paket sigortası gibi sigortalar yaptırdıklarını, tüketicilerin krediye karşılık bir teminat göstermelerinin dışında, ayrıca bir de sigorta işlemi yapıldığını belirten Kavar, ''Normalde krediler verilirken o teminatın yeterli olması gerekiyor. Eğer kredi dönüşümünde bir sorun yaşanırsa, teminatın işleme sokulması gerekiyorken bankalar bununla yetinmiyor. Üstelikte sigorta yaptırıyorlar. Bu sigortalar Tüketici Yasası'nın 5. maddesine aykırılık teşkil ediyor. Madde 'bir mal veya hizmetin bir başka mal veya hizmetin satışına şartlandırılamayacağını' açıkça hükme bağlamış. Buna rağmen maalesef bankalar bu uygulamaları sürdürmeye devam etmektedirler. Bu uygulamalar kimi vatandaşlar için gerçekten eziyet haline geliyor'' dedi.
-''BANKACILIK SİSTEMİMİZDE İNSANİ BOYUT YOK''-
Kavar, bankaların tüketiciyi bilgilendirmeden sigorta işlemlerine başladığını, tüketicilerin önüne sigorta masrafı dahil bir masraf çıkarıldığını belirterek, şöyle konuştu:
''Tüketicilerin çoğu bilinçsiz bir şekilde bu sözleşmeyi imzalıyorlar. Ödeyecekleri meblağın,
kredi borcu dışında bir sigorta ödemesi olup olmadığını çok fazla bilmiyorlar. Bu yüzden tüketicilerin aslında biraz daha bilinçli davranmaları gerekiyor. Ve kesinlikle ödeyecekleri bu taksitlerin içeriğini sormaları hangi kaleme, ne kadar para ödeyecekleri konusunda bilgilenmeleri gerekiyor. Banka yetkililerine konuyu sormaları gerekiyor. Bu sorunu ben de yaşadım. Kredi kullanırken kredi taksitlerinin dışında bir ödeme çıkarıldı. Bunun ne olduğunu sordum.
Hayat sigortası ve konut paket sigortası olduğunu söylediler. Ben bu sigortaları almak istemediğimi söyledim. Bu durumda verilen talimat gereği kredi kullandırmayacaklarını söylediler. Ben de krediyi aldıktan sonra, bankaya
itiraz edeceğimi belirttim. Sigortaları yaptılar. Ben de ihtiyacım olan krediyi kullandım. Daha sonra 5. maddeyi hatırlatarak sigorta
kesintilerinin iade edilmesini istedim. Banka bana olumsuz
cevap verdi. Bu kez ikamet ettiğim yerdeki kaymakamlık bünyesinde faaliyet gösteren Tüketici Hakem Heyetine konuyu götürdüm. Heyet beni haklı buldu. Banka
heyetin beni haklı bulmasına rağmen kesintileri ödemek istemedi. Ben de
avukat tuttum. İcraya vermek üzereyken avukatımın girişimiyle hesabıma benden fazladan alınan konut paket ile hayat sigortası paraları iade edildi.
Tüketicilere bunun bir örnek olduğunu söylemek istiyorum. Tüketiciler haklarını arasınlar. Tüketici Hakem Heyetleri bu konulara
vakıf. Bankaların uygulamalarının haksız olduğuna hükmediyorlar.''
-83 YAŞINDAKİ EMEKLİ İŞÇİNİN MAĞDURİYETİ-
Kavar, mağdur olan 83 yaşında
emekli bir işçinin derneğe başvurduğunu, bankadan 5 ile 10 bin olmak üzere toplam 15 bin lira kredi kullandığını, kredisini de yaklaşık 450 lira aylık taksitler halinde ödediği sırada her yıl hayat sigortası yenilendiği için yaklaşık 4-5 aydır
maaşını alamadığını belirtti.
Mağdur tüketiciyi Tüketici Hakem Heyeti'ne yönlendirdiklerini, şu anda heyette dosyasının görüşüldüğünü, yakın zamanda kararın çıkmasını beklediklerini belirten Kavar, şunları kaydetti:
''Karar tüketici lehine çıkarsa bugüne kadar
ödemiş olduğu sigorta primlerini
yasal faiziyle iadesine karar verilecektir. Bu durumda tüketici yasal faiziyle ödediği sigorta primlerini geri alma hakkına kavuşacak. Zaten bir çok il ve ilçede tüketicinin lehine karar çıkmış. Tüketicimiz bir bankadan 2 ayrı kredi kullanmış. Her iki kredi için hayat sigortaları yaptırılıyor. Emekli maaşının üzerinden otomatik ödeme talimatıyla kredi taksitleri ödeniyorken, kredi alımının yıl dönümünde hayat sigortası tekrar yaptırılıyor.
Hayat sigortasının taksitleri, kredi taksitleri ile birlikte hesaplandığında tüketicimiz maalesef 4-5 hatta 6 ay maaş alamaz hale geliyor. Maaşı ancak kredi taksitleri ile krediden dolayı yapılmış hayat sigortası taksitlerine yetiyor. Kişi evine 5
kuruş para götüremiyor. Bu gerçekten insani olmayan bir durum.
Bankacılık sistemimizde insani boyut yok. Hayat sigortası zorunlu değil. Çünkü yasa bunu hükme bağlamış. Tüketiciler bu tür durumlarda haklarını arasınlar. Tüketici yasasının 5. maddesine aykırılık teşkil ediyor. Tüketicilerin mağduriyetlerinde Tüketici Hakem Heyetine konuyu götürmelerini
tavsiye ediyorum.''
-''İHTİYACIMI GİDEREYİM DERKEN, DAHA ZOR BİR DURUMA DÜŞTÜM''-
Kredi mağduru olduğunu söyleyen
Adil Kaş (83) ise bir bankadan tüketici ve ferdi kredi olmak üzere toplam 15 bin lira kredi aldığını, her iki kredi için bilgisi dışında hayat sigortası yapıldığını, ilk olarak 2 bin 800 lira sigorta priminin peşin olarak kesildiğini, daha sonra 11 ay 434 lira emekli maaşından kredi kesintisi yapıldığını anlattı.
Ancak 11 aydan sonra hayat sigortası kesintisi başladığı gerekçesiyle maaşından kesinti yapılmaya başlanınca hiç maaş alamaz hale geldiğini, aylardır bu durumdan dolayı perişan olduğunu ifade eden Kaş, yaşadığı sıkıntıyı gözleri dolarak şöyle dile getirdi:
''Bu banka beni perişan etti. 6 aydır ev kirasını veremedim. Ev sahibi beni evimden atıyor. Kredi borcumdan dolayı maaş alamıyorum diyorum ama bana inanmıyor. Bakkal, elektrik, su borcunu ödeyemiyorum. Hepsi faize girmiş. Torunlarıma
harçlık bile veremiyorum. Bir
dede olarak sorumluluğumu yerine getiremiyorum. Ben kredi çekerken, kesinlikle hayat sigortası ile ilgili hiç bir şey bana söylemediler. Sadece 434 lira her ay senden kesinti olacak dediler. Ben de bunun üzerine kabul ettim. 11 ay sonra hayat sigortası başlattılar. Neden maaş alamadığımı söyledim. Bankadakiler, hayat sigortası primi kesildiği için dediler. Çok zor durumdayım. Memleketimi terk edeyim. Konuyu Başbakan'a, Reisi Cumhur'a yazacağım, bunları şikayet edeceğim. İhtiyacımı gidereyim derken daha zor bir duruma düştüm. Ben kimsenin 5 kuruşuna tenezzül edecek biri değilim. Derdimi kime anlatayım bilmiyorum. Borçlarımdan dolayı dışarı bile çıkamıyorum. Eşim
vefat etti. Allah'tan bu günleri görmedi.''