Ekonomideki iyileşmeye paralel olarak bankacılık sektörünün kullandırdığı
kredilerde yaşanan hızlı artış ekonomi yönetimince yakından izleniyor.
Krediler, eylül sonu itibarıyla geçen yılın sonuna göre 82,8 milyar TL ile yüzde 21,1 artarak 475,4 milyar lira seviyesine ulaşırken, bu yılın dokuz ayında kredi hacminde gözlenen
büyüme önceki yılın tamamında yaşanan artışın üç katından fazla oldu. Gelişmeyi değerlendiren
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan ise
Türkiye'de kredi hacminin fazla hızlı genişlediğini, bu noktada biraz risk gördüklerini ve hızı biraz düşürmekte fayda olduğunu söyledi. Uluslararası
Yatırımcılar Derneği'nin (YASED) 30.
kuruluş yıldönümü münasebetiyle düzenlediği 'Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye Konferansı'nda konuşan Babacan, "Türkiye'de hem sağlam bankacılık sektörü hem de güven birleşince kredi hacmi gerçekten çok hızlı genişledi. Hatta biraz fazla hızlı genişledi. Onunla ilgili ufak ufak sinyal anlamına gelebilecek
tedbirler alıyoruz. Bir yandan
Merkez Bankası bir yandan ilgili bakanlıklarımız tedbir alıyor. Burada biraz risk görüyoruz, artmaya devam etsin ama hızı biraz düşürmekte fayda var diye düşünüyoruz." dedi. Kredilerde gerçekleşen artışın 29 milyar lirası kurumsal/ticari kredilerden, 28,4 milyar lirası konut ve ihtiyaç kredileri başta olmak üzere bireysel kredilerden, 25,4 milyar lirası ise KOBİ'lere kullandırılan kredilerden kaynaklandı.
Hükümet son olarak 28 Ekim'de,
tüketici kredilerindeki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (
KKDF) kesintisini yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarmıştı.
Bankacılık sektörüyle ilgili adımları
erken atmak istediklerini söyleyen Babacan, "Dünya çapında bankalarımızı sıkıntıya sokacak adım da kesinlikle atmayız. Uzun vadede belli riskleri bugünden
kontrol altında tutmak ve pek çok ülkenin yaşadığı kötü tecrübeleri yaşamamak için adımlarımız oldu, olacak. Şaşırmamak lazım." diye konuştu.
'YABANCININ GAYRİMENKUL SORUNU ÇÖZÜLMELİ'
YASED Başkanı Piraye Antika ise 1990'larda yıllık ortalama 1 milyar dolar seviyesinde olan uluslararası yatırımların, 2007'de 22 milyar dolar ile en yüksek seviyelerine ulaştığını dile getirdi. Antika, "Türkiye yıllardır uluslararası yatırımcılara çok değerli fırsatlar sunmuş, kazandırmış bir ülkedir. Bir iki istisna dışında Türkiye'ye yatırım yapıp da kaybeden uluslararası yatırımcı yoktur.'' dedi. Buna karşın önemli ama halen çözüme kavuşturulamamış olan bazı sorunların da süregeldiğine dikkati çeken Antika, şunları aktardı: "Birkaçını saymamız gerekirse
yabancı sermayeli şirketlerin taşınmaz edimine ilişkin sorun bunların başında geliyor."
ZAMAN