- Koza Altın: Bugüne kadar en küçük bir imtiyaz kullanmamıştır.
Koza Altın İşletmeleri AŞ'nin, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan açıklamasında, bazı medya kuruluşlarında yeralan asılsız haber ve yorumlar sebebi ile açıklama yapma mecburiyetinin ortaya çıktığı belirtilerek, Koza Altın İşletmeleri'nin, İSO 500 şirket sıralamasında en çok vergi veren üçüncü özel sanayi kuruluşu olduğu ve bugüne kadar hiçbir kamu ihalesine girmediği vurgulandı.
Maden sektörüyle ilgili bilinmesi gereken en önemli konunun, son on yıl içerisinde, Türkiye'de keşfedilip işletmeye dönüşmüş hiçbir altın ya da metal madeninin olmadığı bilgisi verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Şirketimizin işlettiği madenlerin önemli bir bölümü yabancı şirketler tarafından yaklaşık on beş yıl önce keşfedilmiş, o günkü altın fiyatlarının düşük olması sebebiyle tesis kurmaya değmeyeceğinden şirketimize satılan madenlerdir. Bu madenlerin rezervleri şirketimiz tarafımızdan geliştirilmiş, dünya maden fiyatlarının artmasıyla da karlı hale gelmiştir. İşletilen diğer madenlerimiz ise kendi arama ekiplerimizin keşfettiği madenlerdir. Sondajlarla rezervi belirlenmemiş maden arama ruhsatlarının kayda değer bir kıymeti yoktur. Şirketimiz aramalardan başlayarak madencilik yapan bir şirkettir. Devletten sadece arama yapmak için izin ruhsatı alır ve tüm yasal mevzuata hassasiyetle uyar.
Bugüne kadar en küçük bir imtiyaz kullanmamıştır. Altın ve kıymetli metal madeni arama çalışmalarında maden bulma olasılığı Türkiye ortalamalarına göre üç yüzde birdir. Yani yapılan üç yüz sondajdan iki yüz doksan dokuzu boşa gitmektedir ve arama süresi yaklaşık 8 ila 10 yıldır. Bu yüzden aramalardan başlayarak madencilik sektörüne giren şirket sayısı çok azdır. Sonuç olarak; maden şirketlerimiz kendi risk sermayeleriyle çalışan, bugüne kadar devlet ile yasal mevzuat dışında hiçbir ilişkisi olmamış ve yasal haklarından başka hiçbir imtiyaza da ihtiyacı olmayan şirketlerdir. Şirketlerimizde kamuoyuna duyurulması gereken herhangi bir gelişme bulunmamaktadır."