Herhalde Koç, IMF'nin önüne gelene bedava para verdiğini düşünüyor. Ama gerçek öyle değil. Herkesin bildiği gibi, IMF, bir ülkenin ödemeler bilançosunda sorun varsa borç veriyor. Böylece dünya ticaretinin aksamasını önlemeye çalışıyor. Ve verdiği parayı faiziyle geri alıyor.
Gelelim IMF
Türkiye ilişkilerine... Türkiye, 1961 yılından beri IMF ile 19 defa stand -by
anlaşması yaptı.19. anlaşma 2008'in mayıs ayında sona erdi. Türkiye bir buçuk yıldan beri IMF ile anlaşma yapmadan ekonomisini sürdürüyor. Dış ödemelerinde problem yok. Özel
sektör her ay üç-dört milyar dolar olan dış borç servislerini ödüyor. Çünkü, patronlar kendi şirketlerine borç verip, bu borçları, dış borç olarak gösterdiler.
Hükümet, onların, bir yıl önce çıkardıkları gürültüye pabuç bırakmadı. İstekleri doğrultusunda IMF'den borç alıp 35 milyar dolar para vermeyince, kendi kendilerine olan borçlarını
paşa paşa ödüyorlar.
Ayrıca, devlet dış borçlarında da sorun yok. Çünkü kısa vadeli devlet dış borcu üç milyar dolar tutarında, bu borcun ödenmesi kolay. Kaldı ki petrol fiyatları yüzde 100'ün üzerinde geriledi. Türkiye'nin ithalatında önemli bir yer tutan petrol faturası 28 milyar dolardan 12 milyar dolara indi. Dolayısıyla enerji için gereken döviz miktarı azaldı. Bu nedenle Türkiye şimdilik sürdürülebilir bir ödemeler bilançosuna sahip. İşte bu nedenl
e devlet'in IMF'den borç almasına gerek yok. Kaldı ki, IMF'den borç almak da iyi bir yol değil. Bakın,
Yunanistan Başbakanı
Yorgo Papandreu “444 milyar doları bulan devlet borçlarını kendilerinin IMF'ye gitmeden ödeyeceklerini” söyledi. “Yunanistan'ın kimseye ihtiyacı olmadığını” açıkladı. Niye? Çünkü IMF'ye gidip borç para aldığınız takdirde yatırımcıların gözünde
hasta adam olarak yeriniz alıyorsunuz. Hasta ülkeye verilen borçların faizleri hemen yükseliyor. İşte bu nedenle IMF iyi bir çözüm değil.
Peki, Koç niye IMF'yi istiyor? Çünkü alışmışlar. Devlet IMF'den borç para alsın, onlara versin, beyler yesinler içsinler, sonra borcu vatandaş vergileriyle ödesin. Eğer Koç, borç almak istiyorsa gitsin kendisi alsın. Kriz nedeniyle faizler çok düşük, uluslararası bankalar, geri dönüşü olan projelere hemen
kredi vermeye hazırlar. Ama anlaşılan maksat başka... Koç seçilmiş hükümete rağmen, IMF gelsin ekonomiyi yönetsin istiyor. Niçin? Çünkü IMF, bütçeden kimlere para verileceğine karar veriyor. Halkın seçtiği hükümetler
tercih yapamıyor. Böylece devlet rantlarıyla geçinenler bir güzel ihya oluyorlar. Rekabet içinde çalışan
Anadolu sermayesi, tarım kesimi ve işçiler IMF kaynaklarından pay alamıyorlar. Çatlak ses çıkarmamaları gerekiyor. Bu nedenle IMF gelmişken askerî vesayetsiz bir
yönetim mümkün değil. Dolayısıyla asıl maksat ekonomide IMF yönetimini, siyasette askerî vesayeti kurmak.
SÜLEYMAN YAŞAR-TARAF