Maliye Bakanlığı,
kentlerde imar planları ve altyapı yatırımlarıyla kıymetlenen yerlere yönelik, "değer artış
kazançlarının
vergilendirilmesi" için düğmeye bastı. Bu kapsamda
gayrimenkulleri edinme tarihinden itiberen 5 yıl içinde satanların
gelir vergisi ödemesi yönündeki
düzenlemenin kapsamının genişletilmesi, 5 yıldan sonraki
satışlarda da yıllara göre değişen oranda vergi alınması planlanıyor.
Maliye'nin değerlendirmeye aldığı diğer seçeneğin tapu harcına esas bedelin emlak vergisi değerine değil rayiç bedele bağlanması olduğu belirtiliyor.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, bakanlığının
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki
bütçe görüşmelerinde Gelir Vergisi Kanunu'nun yeniden yazılması kapsamında kentsel rantların vergilendirileceğini açıklamasının ardından gözler
Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Konseyi'ne çevrildi. Vergi Konseyi'nin söz konusu vergilendirmenin nasıl yapılacağı konusunda çalışma yürüttüğü, ancak uygulamanın netleşmediği belirtildi.
Söz konusu çalışma kapsamında, mevcut Gelir Vergisi Kanunu'nda değişikliğe gidilmesi planlanıyor. Mevcut yasaya göre konut, dükkân,
mağaza,
büro,
arsa ya da
arazi gibi gayrimenkulleri edinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde satanlar, "değer artış kazancı" olarak gelir vergisi ödüyor. Ancak gayrimenkuller edinildikten 6 yıl sonra satılırsa söz konusu vergiye tabi olmuyor.
Süre uzadıkça vergi düşecek
Yeni düzenleme kapsamında 5 yıl sınırının kaldırılarak vergi alanının yaygınlaştırılması planlanıyor. Maliye, söz konusu 5 yıllık sınırdan alınacak değer artış kazancını kademeli olarak vergilendirmeyi de düşünüyor. Buna göre malın edinilmesi ile yeniden satış tarihi arasındaki süre uzadıkça alınan vergi miktarında da bazı indirimler yapılması öngörülüyor.
Yetkililer, edindiği malı 2 yıl tuttuktan sonra satan ile 10 yıl sonra elinden çıkaranı eşit tutmamak gerektiğini, ancak sistemin gayrimenkulleri elde tutmayı özendirmesini de istemediklerini ifade etti.
Rayiç bedel dikkate alınacak
Yetkililer kent rantlarının vergilendirilmesinin sadece Gelir Vergisi Kanunu'nun yeniden yazımıyla sağlanamayacağını ve bir dizi değişiklik gerektiğini aktardı. Bu kapsamda tapu harcına ilişkin düzenlemenin de yenilenmesi gerektiğine işaret edildi. Buna göre, tapu harcına esas bedelin emlak vergisi yerine rayiç bedel olması, düzenlemeye bu bedelin belirli bir oranın altına düşememesine ilişkin hüküm konması planlanıyor. Böylece
harç miktarının gerçek alım satım bedeline göre saptanması amaçlanıyor.
Mevcut uygulamanın kötüye kullanıma neden olduğunu kaydeden yetkililer, rayiç bedelin hesaplanmasının kolaylaştığını, sisteme gayrimenkul değerleme şirketlerinin de dahil edilebileceğini belirtiliyor.
Yetkililer, sistemin hayata geçmesi için Gelir Vergisi Kanunu'nda yer alacak yeni güvenlik müesseselerinin de işletilmesi gerektiğine işaret ediyor. Yeni vergi güvenliği önlemleri kapsamında
transfer fiyatlandırması, kazanç karinesi, ön kontrollü
beyanname, sektörel marj belirlenmesi gibi çeşitli alternatifler var.
Gülçin Üstün- MİLLİYET