Toplantıda '
AK Parti hakkında açılan
kapatma davasının ekonomiyi olumsuz etkilediğini' konuşulurken, yargıya duyulan saygıdan dolayı bunun dile getirilmediği vurgulandı.
Çiçek, yaklaşık 8 saat süren
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yaptı. Çiçek,
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın Bakanlar Kurulu'na bankanın faaliyetleri ve
para politikası konusunda Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini söyledi. Çiçek,
Merkez Bankası'nın
kanun gereği belli aralıklarla hükümete
rapor sunduğuna işaret ederek, dünyada
ekonomik kriz yaşandığını ve bunun çok çeşitli sebepleri olduğunu belirtti. Ekonomik sorunlar ve sıkıntıların bulunduğunu ifade eden Çiçek, uluslararası gelişmelerin
Türkiye ekonomisine yansıması, finansal istikrar, enflasyon tahmini, para poltikası, Türkiye'nin ekonomik görünümü başlıkları olarak çok kapsamlı sunum yapıldığını vurguladı. Çiçek,
bakanların da konuyla ilgili fikirlerini söylediğini belirtti.
Çiçek, Türkiye son 5 -6 yıldan beri köklü refromlar sebebiyle dünyadaki bütün olumsuz gelişmelere rağmen en az etkilenen ülkelerin başında geldiğini belirterek, "Süreç soğukkanlı biçimde sürdürülmeli. Daha önce ilan ettiğimiz mali politikalara kararlılıkla devam etmemiz gerektiği ortadadır. Bu konuda kötümser olmaya gerek yoktur. Ancak konunun yakinen takip edilmesi, göstergelerin mercek altında tutulması, sık sık ekonominin dış dünyadaki ve iç gelişmelere göre değerlendirilmesiyle bu sürecin en az zararla atlatılması mümkün olacaktır" dedi.
"AK Parti hakkında açılan
kapatma davasının ekonomiye etkileri konusunda herhangi bir değerlendirme oldu mu?" yönündeki soruya ise Çiçek, "Kapatma davasıyla ilgili Merkez Bankası bir değerlendirme yapmadı. Ancak bilinen husus var. Ekonomik istikrar siyasi istikrarla beraber olmadığı zaman bir kısım olumsuz etkilemelerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugün Türkiye bir kısım şoklara daha dayanıklı ise bunun en önemli sebeplerden birisi siyasi istikrardır. Eğer bir belirsizlik olursa bunun önemli sonuçları olacağında tereddüt yoktur. Davanın açılmış olmasının da olumsuz etkisinin olduğunu biz söylemesek bile yargıya saygımızdan ve yargılama sürecine dahil olmakdan dolayı bu işle uğraşanlar söylüyor" diye
cevap verdi.
"Bazı bakanlar Merkez Bankası Başkanı'nı eleştirdi. Sayın Başkan'ın konumuna ilişkin bir değişiklik söz konusu mu?" sorusuna Çiçek, "
Hayır, hayır, herkes kendi görevini yapıyor. MB'nin sayın Başkanı, konumuyla ilgili görevini yapıyor, biz hükümet olarak görevimizi yapıyoruz. Zaman zaman fikirlerimiz farklı olabilir, ama o ille de ayrışma, karşılıklı duruş anlamına gelmez. Şimdi benim de en çok garibime giden husus şudur; Bir taraftan fikir özgürlüğü diyoruz, herkes düşüncesini söylesin diyoruz. Özellikle bu grup halinde yapılan çalışmalarda bir konu gündeme gelir. Bir arkadaşımız bir şey söyler. Bir başkası başka bir şey söyler. Ertesi gün, o kurulda çatışma, o kurulda ayrışma, o bunu dedi, bu bunu dedi, tarzında adeta insanları konuştuğuna pişman eden bir tavır içine giriyoruz. Tabiatıyla hem ekonomide hem başka alanlarda insanlar farklı şeyleri söyleyebilir. Sonuçta bir karara varıldıktan sonra o hepimizin kararıdır. Onun için Merkez Bankası ile hükümet arasında söylendiği anlamda bir olumsuzluk söz konusu değil. Herkesin görevi, yetkisi, sorumluluğu belli. Bu çerçevede herkes görevini yapıyor." dedi.
"Faiz artırımı görüşüldü mü?" sorusuna ise Çiçek, "Hayır bu konuda ben açıklama yapamam. Bu konu konuşulmadı. Para politikaları doğrudan doğruya Merkez Bankası'nın işidir. Onunla ilgili burada açıklama yaparsam doğru bir iş yapmış olmam. Doğru olanı söylüyorum. Bu konuda bir açıklama gerekiyorsa para politikalarıyla ilgili Merkez Bankası zaten açıklama yapıyor." diye konuştu.
"Geçmişte bu politikaları eleştirildi, hatta Merkez Bankası'nın ilgili olduğu bakan tarafından eleştirildiğinin." hatırlatılması üzerine Çiçek, "Bugünü yaşıyoruz, o geçmişte kaldı. Bugün itibariyle 12
Mayıs tarihi itibariyle bir
tartışma gazetelerde filan okumadım, burada da görmedim. Dolayısıyla geriye dönük zaman zaman farklı fikirler olabilir. Bu illa tartışma anlamında mıdır? Yoksa fikir beyanı mıdır? Bugün itibariyle söylediğiniz hususların hiçbiri olmamıştır." dedi.