Kadın memura müjdeli haber

Kamu Personeli Genel Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. İşte ayrıntılar...

Kadın memura müjdeli haber

Devlet Personel Başkanlığı'nın, kamuoyunda ''torba yasa'' olarak bilinen 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' kapsamında analık izni, süt izni, kadroların tahsis, dağılım ve kullanımında dikkat edilecek hususlar, özlük dosyası tutulmasına ilişkin usulleri belirleyen Kamu Personeli Genel Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Tebliğde, 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılan değişikliklerle ilgili olarak uygulama birliğinin sağlanması ile kamu kurum ve kuruluşlarının kadro tahsisi, dağılımı ve kullanımına ilişkin olarak yaptıkları işlemlerde etkinliğin artırılması amacıyla çeşitli konulara açıklık getirildi. Devlet memurlarına doğum sebebiyle verilecek izinlerle ilgili düzenlemeye açıklık getiren tebliğde, 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik çerçevesinde memura, doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süreyle analık izni verileceği, çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi 8 haftalık analık izni süresine 2 hafta ekleneceği kaydedildi. Tebliğe göre, beklenen doğum tarihinden 8 hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen memur, isteği halinde doğumdan önceki 3 haftaya kadar kurumunda çalışabilecek. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak ''fiilen çalıştığı süreler'' doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilecek. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü halinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilecek. Tebliğde, bu değişiklik sonrası çoğul gebeliklerde doğumdan önceki analık izni süresinin 8 haftadan 10 haftaya çıkarıldığı, doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümünün de doğum sonrası analık iznine ilave edilme imkanı tanındığı belirtildi. Tebliğe göre, doğumdan önceki 3 haftaya kadar kurumunda çalışabileceği tabip raporuyla onaylanan ve doğum sonrası analık iznine eklenmesi gereken azami 5 haftalık süre içerisinde kanuni izinlerini kullanan memurun, doğum sonrası analık iznine sadece doğum öncesi analık izni içerisinde kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği süreler eklenecek, bu süre içerisinde alınan kanuni izinler doğum sonrası analık iznine ilave edilemeyecek. Sağlık durumunun uygun olduğunu tabip raporu ile belgelendirmeden kurumunda çalışmaya devam eden memurun fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık iznine eklenmeyecek. Doğumun 32. haftadan önce gerçekleşmesi halinde erken doğum sebebiyle kullanılamayan 8 haftalık doğum öncesi analık izni süresinin tamamı doğum sonrası analık iznine ilave edilecek. Tebliğe göre, 25 Şubat 2011 tarihinden önce erken doğum yapan, ilgili maddenin yürürlük tarihinde doğum sonrası analık iznini kullanan memurun, erken doğum sebebiyle kullanamadığı doğum öncesi analık izni süreleri, kullanmakta olduğu doğum sonrası analık iznine eklenecek, doğumun beklenen tarihten sonra gerçekleşmesi halinde fazladan geçen süreler doğum sonrası analık izni süresinden düşülemeyecek. Devlet memurluğuna atanmadan önce doğum yapan ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 haftalık sürede göreve başlayanlara, doğum yaptığı tarih dikkate alınarak sadece 8 haftalık doğum sonrası analık izni süresinin kalan kısmı kullandırılacak. SÜT İZNİ 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik çerçevesinde, süt iznine ilişkin, ''memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk 6 ayda günde 3 saat, ikinci 6 ayda günde 1,5 saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, memurun tercihi esastır'' hükmü getirildi. Bu çerçevede memura, bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde toplam 1,5 saat olarak verilen süt izni, doğum sonrası analık izni süresinin (asgari 8, azami 13 hafta) bitim tarihinden itibaren ilk 6 ayda günde 3 saate çıkarıldı, ikinci 6 ayda günde 1,5 saat olarak belirlendi. Tebliğde, süt izninin, memurun çocuğunu emzirmesi için günlük olarak kullandırılması gereken bir izin hakkı olması nedeniyle bu iznin birleştirilerek sonraki günlerde kullandırılmasına imkan bulunmadığı da yer aldı. ÜCRETSİZ DOĞUM İZNİ Söz konusu yasa çerçevesinde, doğum yapan memura, doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden, eşi doğum yapan memura ise doğum tarihinden itibaren, istekleri üzerine 24 aya kadar aylıksız izin verilmesinin hükme bağlandığı hatırlatılan tebliğde, böylece doğum yapan memura isteği üzerine 12 aya kadar verilen aylıksız izin hakkının 24 aya çıkarıldığı, eşi doğum yapan memura da isteği üzerine 24 aya kadar aylıksız izin hakkı tanındığı anlatıldı. Doğum yapan memura verilecek aylıksız iznin başlangıç tarihi, doğum sonrası analık izninin (asgari 8, azami 13 hafta) bitimi, eşi doğum yapan memura verilecek aylıksız iznin başlangıç tarihi ise doğum tarihi olarak belirlendi. Bu çerçevede, doğum sebebiyle verilen aylıksız iznini kullanmakta olan memurun aylıksız izin süresi, isteği üzerine 24 aya kadar çıkarılacak, 12 aylık aylıksız izin süresini tamamlayan memura, isteği halinde 24 aylık, aylıksız izin süresinin kalan kısmı kullandırılacak. Eşi doğum yapan memura, eşinin devlet memuru olup olmadığına bakılmaksızın, isteği halinde 24 aya kadar aylıksız izin verilecek. Ancak söz konusu iznin bitiş tarihi, eşinin doğum yaptığı tarihten itibaren hiçbir surette 24 aylık sürenin bitimini geçemeyecek. Eşlerin her ikisinin de memur olması halinde, doğum sebebiyle verilen aylıksız iznin 24 aylık süre içerisinde her iki eşe aynı dönemde veya birbirini takip edecek şekilde kullandırılması mümkün olacak. Doğum sonrası analık izninin bitiminde aylıksız izin verilen ve izin bitiminde göreve başlayan memurun yeniden aylıksız izin talebinde bulunması halinde, bu memura doğum sonrası analık izninin bitiş tarihini takip eden 24 aylık sürenin aşılmaması kaydıyla tekrar aylıksız izin verilecek. Doğum yaptıktan sonra ataması yapılan memura, isteği üzerine doğum sonrası 8 haftalık sürenin bitimini takip eden tarihten itibaren 24 aylık sürenin bitimini aşmayacak şekilde, aylıksız izin kullandırılacak. BU YILDAN İTİBAREN DEVLET MEMURLARI İÇİN SİCİL RAPORU DOLDURULMAYACAK Tebliğde, 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki sicile ilişkin düzenlemeler yürürlükten kaldırıldığı için 2011 yılından başlamak üzere devlet memurları için sicil raporu doldurulmayacağı kaydedildi. Tebliğe göre, geçmiş yıllara ait sicil raporları, 1 Ocak 2011 tarihinden başlamak üzere 5. yılın sonuna kadar muhafaza edilecek. 657 sayılı Kanun dışındaki kanunlarda yer alan sicil ve değerlendirmeye ilişkin hükümlerde bir değişiklik yapılmadığı için bu hükümlerin uygulanmasına devam edilecek. Diğer kanunların sicil konusunda 657 sayılı Kanuna atıf yapan hükümlerinin uygulama imkanı kalmadığından bu hükümler uyarınca işlem yapılmayacak. GEÇMİŞE DÖNÜK KADEME İLERLEMESİ YAPILMAYACAK Tebliğe göre, 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce olumsuz sicil almaları sebebiyle kademe ilerlemesi yapamamış olan memurlara geçmişe dönük kademe ilerlemesi yapılmayacak ve herhangi bir mali ve sosyal hak verilmeyecek. 2011 yılında kademe ilerlemesi yapılacak memurlar için kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi hariç olmak üzere, bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olma ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması dışında başka bir şart aranmayacak. Halen aday memur statüsünde bulunan memurlardan olumsuz sicil almış olanlar, adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olmaları ve 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra disiplin cezası almamaları kaydıyla, 657 sayılı Kanunun ilgili maddesi hükümleri saklı kalmak üzere adaylık süresi sonunda disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirlerinin onayı ile asli memurluğa atanacak. 2009 ve 2010 yıllarında iki defa üst üste olumsuz sicil almaları sebebiyle başka bir sicil amirinin emrine atanmış olan memurların genel hükümlere göre istihdamlarına devam edilecek. Adaylık süresi içerisinde 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce disiplin cezası almış olanlar hakkında disiplin cezası almış olmaları gerekçesiyle ilişik kesme hükümleri uygulanmayacak. Memurların toplu müracaat ve şikayette bulunması, ikamet edilen il hudutlarının izinsiz terk edilmesi ve yasaklanmış her türlü yayının görev mahallinde bulundurulması fiillerinin disiplin cezası nedeni olmaktan çıkarıldığı hatırlatılan tebliğde, bu itibarla, kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte bu fiiller nedeniyle açılmış bulunan disiplin soruşturmalarının başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erdirileceği belirtildi. Tebliğe göre, söz konusu fiiller nedeniyle başlatılmış ve sonuçlandırılmış olup henüz uygulanmamış olan disiplin cezaları uygulanmayacak, bu fiiller nedeniyle verilen disiplin cezaları uygulanmışsa geriye dönük olarak herhangi bir şekilde mali ve sosyal hak sağlanamayacak, hiçbir şekilde ödeme yapılmayacak. Ancak, sadece bu fiiller nedeniyle verilmiş olan disiplin cezaları özlük dosyasından yetkili amirce re;sen çıkarılacak. Tebliğde, aylıktan kesme cezası alanların 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların ise 10 yıl süreyle belli görevlere atanamayacaklarına ilişkin hükmün uygulanmasında söz konusu sürelerin cezaların verildiği tarihten itibaren hesaplanacağı anlatıldı. 6111 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan değişiklikle uyarma ve kınama cezalarına itiraz makamı olarak üst disiplin amiri yerine disiplin kurulu belirlendiği hatırlatılan tebliğde, halihazırda itiraz incelemesi için üst disiplin amirinde bulunan sonuçlandırılmamış dosyaların disiplin kurullarına intikal ettirileceği, ilgililerin dava açma süresi içinde bu cezalara karşı idari yargı yoluna da başvurabilecekleri kaydedildi. KADROSU KALDIRILAN MEMURLAR Tebliğde, devlet memuru olarak görev yapmaktayken kadrosu kaldırılan memurların durumu ile bunların diğer kurumlara Devlet Personel Başkanlığı tarafından nakledilmelerine ilişkin usul ve esaslar da düzenlenirken, bu hüküm sadece kanuni düzenlemeler sonucunda kadrosu kaldırılan devlet memurlarını kapsadı. Söz konusu hükmün, bir daha atanmamak üzere devlet memurluğundan çıkarılanlar ile memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi nedeniyle memuriyeti sona erenler açısından yeniden memuriyete atanma hakkı vermediği için bu yöndeki talepleri dikkate alınmayacak. Söz konusu kanunla yapılan değişiklik çerçevesinde, özürlü memurların günlük çalışma süreleri ile hamile ve özürlü memurların gece nöbeti ve gece vardiyası görevleriyle ilgili bu memurlar lehine düzenlemeler yapıldı. Eşi doğum yapan memura verilen 3 günlük izin, babalık izni adı altında yeniden isimlendirilerek süresi 10 güne çıkarıldı. Tebliğde, mezkur düzenlemeler ile aylıklı refakat izninden, 22 Ocak 1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili maddesindeki, ''Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda uygulanması sırasında birliği sağlamak ve doğacak tereddütleri gidermekle Devlet Personel Başkanlığı yetkili ve görevlidir. Sözleşmeli personele ilişkin olarak bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak kaydıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır'' hükmü çerçevesinde, kamu iktisadi teşebbüslerinde söz konusu KHK'nın 3/c maddesi kapsamında görev yapan sözleşmeli personel de aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlandırılacak. Tebliğde, 657 sayılı kanunun ilgili maddesinde, memurlara başarı ve üstün başarı belgesi verilmesine ilişkin esaslar düzenlendi. ATAMALARDA, BÜTÇE KANUNLARI GEREĞİNCE DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI'NDAN ALINMASI GEREKLİ OLAN İZİNLER ALINMAKSIZIN İLANA ÇIKILMAYACAK, KİŞİLERE HAK DOĞMASINA YOL AÇABİLECEK SINAV, MÜLAKAT, KURA, GİBİ UYGULAMALAR YAPILMAYACAK Kamuya personel alımlarında, genç işgücünün kamu yönetimine kazandırılması bakımından, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik'te belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde personel alımına öncelik verilecek. Devlet Personel Başkanlığı'nın (DPB), kamuoyunda ''torba yasa'' olarak bilinen 6111 sayılı ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' kapsamında analık izni, süt izni, kadroların tahsis, dağılım ve kullanımında dikkat edilecek hususlar, özlük dosyası tutulmasına ilişkin usulleri belirleyen Kamu Personeli Genel Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Tebliğ ile 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının kadro tahsisi, dağılımı ve kullanımına ilişkin olarak yapmakta oldukları işlemlerin zaman kaybı ve kaynak israfına sebebiyet vermeyecek şekilde gerçekleştirilmesini teminen, kamu kurum ve kuruluşlarının dikkat edecekleri hususlar belirlendi. Buna göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 92'nci maddesine göre yapılacak atamalarda, bütçe kanunları gereğince DPB'den alınması gerekli olan izinler alınmaksızın ilana çıkılmayacak, kişilere hak doğmasına yol açabilecek sınav, mülakat, kura, gibi uygulamalar yapılmayacak. Personel alımlarında, genç işgücünün kamu yönetimine kazandırılması bakımından, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik'te belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde personel alımına öncelik verilecek. Bu yöntemle personel temin edilememesi halinde, daha önce 657 sayılı kanuna tabi olarak çalışmış olanlardan açıktan atama yoluyla personel alımına gidilecek. Bu şekilde de personel temin edilememesi durumunda, 657 sayılı kanunun 92'nci maddesinin 3'üncü fıkrasına göre bu kanuna tabi olmayan personelden, açıktan personel alımı yapılabilecek. Kurum ve kuruluşlar, 657 sayılı kanunun 59 ve 92'nci maddeleri kapsamındaki atamalara ilişkin izin taleplerini, belirli bir program dahilinde DPB'na intikal ettirecek, bu tür taleplerin yılın son aylarına bırakılmaması konusunda özen gösterecekler. Söz konusu 190 sayılı KHK çerçevesinde kadro ihdası, serbest bırakma ve kadro değişiklikleri ile kadroların birimler arası aktarılmasına ilişkin talepler, DPB'ye ''DPB e-Uygulama/Kadro Uygulaması'' projesi kapsamında elektronik ortamda iletilen bilgilere göre değerlendirilecek. MEMURLARIN ÖZLÜK DOSYALARINDA BULUNACAK BİLGİLER Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydedilecek. Burada memurun adı, soyadı, cinsiyeti, doğum tarihi ve yeri, öğrenimi, kadro unvanı ve derecesi, memuriyete başlama tarihi, memuriyetten ayrılma tarihi ve sebebi, sendika üyeliğine ilişkin bilgiler ile gerekli görülecek diğer mesleki bilgiler kaydedilecek. Kurumlarca her memura üzerinde memurun kurumu, adı, soyadı, unvanı, TC kimlik numarası, fotoğrafı ve gerekli görülen diğer bilgilerin yer aldığı bir kurum kimlik belgesi verilecek. Devlet Memurları Kanununun 4/B ve 4/C maddelerine göre istihdam edilenler, personel bilgi sistemine kaydedilecek ve bunlara kurum kimlik belgesi verilecek. Söz konusu personel için personel bilgi dosyası tutulacak. Her memur için bir özlük dosyası tutulacak, özlük dosyalarının itina ile doğru ve tarafsız bir şekilde tutulmasından personel birimleri sorumlu olacak. Özlük dosyaları, memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde göz önünde bulundurulacak. Tebliğe göre, özlük dosyası 8 bölümden oluşacak. Birinci bölümde; ''ilk-yeniden-naklen atamaya ilişkin belgeler'', ikinci bölümde ''öğrenim durumu, bildiği yabancı diller ve derecesi, yaptığı lisansüstü eğitim-staj ve incelemeleri ile ilgili belgeler, katıldığı her türlü eğitim faaliyetine ilişkin belgeler, kendisi tarafından verilen yayın ve eserlerine ilişkin bilgiler'' yer alacak. Üçüncü bölümde; ''memurun kullandığı izinlere ilişkin belgeler'', dördüncü bölümde; ''memur hakkında yapılan disiplin soruşturmalarına ilişkin evraklar ile verilen disiplin cezaları, yargı organlarınca memur hakkında verilmiş karar örnekleri, görevden uzaklaştırmaya ilişkin belgeler ile varsa inceleme, soruşturma ve denetim raporları'' bulunacak. Beşinci bölümde; ''kurumlarca gerekli görülmesi halinde memurun maaş, ücret, harcırah ve sair parasal haklarına ilişkin belgeler, emeklilik durumuna ilişkin belgeler, bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bildirimler, mal beyannameleri ile sendika üyeliğine ilişkin belgeler'' gösterilecek. Altıncı bölümde; ''memurun adaylık ve asli memurluğa atanmasına ilişkin belgeler, derece ve kademe ilerlemeleri, sınıf, yer, unvan, görev değişiklikleri ile ilgili belgeler, geçici görevlendirilmesine ilişkin belgeler'', yedinci bölümde; ''ödül, başarı ve üstün başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler'', sekizinci bölümde; ''askerlik durumu, mecburi hizmet yükümlülüğü ve özürlülük durumuna ilişkin belgeler ile yukarıdaki bölümler kapsamına girmeyen memurun hizmet durumuna ilişkin diğer mesleki bilgi ve belgeler'' saklanacak. ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ İLKESİ Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları, özlük dosyasında yer alan bilgilerden istihdam politikalarının tespiti ve uygulanmasında gerekli gördüklerini, merkezde elektronik ortamda tutacak. Görevi herhangi bir şekilde sona eren memurların özlük dosyaları, kurumlarınca saklanacak. Özlük dosyalarının tutulması ve muhafazasında özel hayatın gizliliği ilkesine riayet edilecek. Özlük dosyası içeriği hakkında soruşturma ve kovuşturmaya yetkili merciler dışındakilere açıklama yapılamayacak ve bilgi verilemeyecek. Ayrıca kişinin rızası olmaksızın özlük dosyasındaki bilgiler ve kayıtlar esas alınarak kişi hakkında yayında bulunulamayacak. Devlet Memurları Kanununun 4/B ve 4/C maddelerine göre istihdam edilen personelin personel bilgi dosyasında; kronolojik sıraya göre sözleşmeler, öğrenim durumuna ilişkin belgeler, kurum içi yer ve unvan değişikliklerine ilişkin belgeler, izinler, sendika üyeliğine ilişkin bilgiler, sözleşme feshi ve hizmete yönelik diğer belgeler tutulacak. Tebliğe göre, ''araştırmacı'' kadrosuna atanacak personel, merkez teşkilatında ''daire başkanı'', daire başkanı bulunmaması halinde ''müdür'' emrinde görevlendirilecek. Tebliğ ile 26 Ağustos 2004 tarihli Devlet Memurlarına Doğum Sebebiyle Verilecek İzinler Hakkında Tebliğ yürürlükten kaldırıldı. AA
<< Önceki Haber Kadın memura müjdeli haber Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER