Dış
Ticaret'ten sorumlu
Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan'ın önderliğinde,
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (
TOBB), Türk
Sanayicileri ve İşadamları Derneği (
TÜSİAD), Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye İşadamları ve
Sanayicileri Konfederasyonu (
TUSKON),
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (
MÜSİAD),
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) katılımı ile açıklanan stratejiye göre, Türkiye'nin üvey evladı
ithalat mercek altına alınacak.
Bundan sonraki
teşvik v
e devlet destekleri
GİTES'in verilerine göre dağıtılacak. Kısa vadede ihracata dönük üretimde daha etkin ve düşük maliyetli girdi tedariki için
yol haritası oluşturulacak. Bu amaçla iç pazarda temin edebileceği malzemeleri ithal eden şirketlere iç pazardaki oyuncular tanıştırılacak. Orta ve uzun vadede ise ihracatın ara malı ithalatına olan bağımlılığı azaltılacak. Nitekim Türkiye'nin
2023 hedefi sadece 500 milyar dolarlık ihracattan oluşmuyor.
İthalatın da 2023'te 500 milyar dolar sınırında tutulması planlanıyor. Bu sebeple
demir çelik, otomotiv,
makine ve enerji sektörlerindeki bilhassa ara malı ithalatını kısıtlayıp iç üretimi artırmayı amaçladıklarını vurgulayan Çağlayan,
Rusya ve Çin gibi uluslararası piyasalara uygun ithalat kısıntılarına da gidebileceklerine işaret etti. Şu an Türk
sanayi üretimi ile ara malı ithalatı arasında yüzde 86 paralellik bulunuyor. Çağlayan, "Cevherlerimizi işlemeden yurtdışına gönderip geriye ithal etme gibi bir talihsizliğimiz var." dedi. 2010 toplam ithalatın yüzde 71'i ara malı ithalatından kaynaklanıyor. "Şu an için ara malı ithalatı önemli ama bağımlılığı azaltmak daha da önemli." diyen Çağlayan, GİTES'i bu amaçla faaliyete geçirdiklerini vurguladı. GİTES'in ilk çalışmaları sonucunda Türk demir çelik sektörünün dünyanın en büyük ithalatçısı olduğu halde alım için en
ucuz ücreti değil, en pahalı ücreti ödediğinin ortaya çıktığını söyleyen Bakan Çağlayan, "Şu an 9 milyar dolar değerindeki 23 milyon ton olan
hurda ithalatının 2015'te 34 milyon tona ulaşması planlanıyor." dedi. Aynı şekilde amonyak endüstrisinde bulunan 7
yerli üreticisinin Ukraynalı 7 farklı ithalatçı ile çalıştığı fark edildi. Yerli üreticiler ile konuşularak ortak tedarik zemini oluşturulacak.
Çin'den sonra dünyanın ikinci
buzdolabı üreticisi olan Türkiye'nin 2010'da ihracattan elde ettiği 675 milyon dolara karşılık bu ürünlerin soğutucuları için 400 milyon dolar ödediği anlaşıldı. Bu örneklerin giderek çoğaltılacağını anlatan Çağlayan, bazı ürünlerin
nano teknoloji gibi yeni alanlarda üretiminin mümkün olup olmayacağının da araştırılacağını kaydetti.
ZAMAN