Sanayi ve
Ticaret Bakanı Zafer
Çağlayan,
Türkiye ekonomisinin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefinin sanayicinin yükünün hafifletilmesine bağlı olduğunu belirterek, 2008 yılında SSK
primlerinin, işveren hissesinde 5 puan indirileceğini söyledi.
Bakan Çağlayan,
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından "Sürdürülebilir Rekabet Gücü: Endüstriyel
Teknoloji ve İnovasyon" temasıyla düzenlenen 6.Sanayi Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, hükümetin oluşturacağı sanayi stratejisi yolunda yaptığı çalışmaları anlattı. Türkiye sanayisinin ve ihracatının çok önemli bir yapısal değişim yaşadığına işaret eden Çağlayan, büyümenin lokomotifi olan sanayi
sektörünün önündeki engelleri kaldırmak gerektiğini ifade etti.
Hükümet olarak Türkiye ekonomisinin dünyada ilk 10 girmesini hedeflediklerini aktaran Çağlayan, bu hedefe ulaşmak için sanayicilerin üzerindeki yükün hafifletilmesi gerektiğine işaret etti. Çağlayan şöyle devam etti: "En büyük problemlerden biri olan istihdam üzerindeki yüklerin büyüklüğünü farkındayız. Yıllarca ben de onu dile getirdim. Bu nedenle partimizin
seçim beyannamesinde ve hükümetimizin programında, sayın baş
bakanımızın açıkladığı gibi, SSK primlerinin, işveren hissesinde 5 puan indirilmesi 2008 yılında gerçekleştirilecektir. Bununla beraber idari ve yasal yükler de azaltılacaktır. Biliyoruz ki, bu
rekabet ortamında büyük hedeflere, ideallere ulaşmak için stratejimizi iyi oluşturur, rotamızı çizer ve gecemizi gündüzümüze katarsak bizi hiçbir şey durduramaz"
Sanayi stratejisini birbiriyle sıkı bağlantılı dört temel üstüne inşa etmek arzusunda olduklarını belirten Çağlayan, bunları en ideal yatırım ve iş yapma ortamının sağlanması, ekonomideki piyasa aksaklıklarını giderecek, aktörleri doğru bir şekilde yönlendirebilecek,
teşvik edebilecek bir sistemin işler hale gelmesi,
özel sektör ve kamu sektörü arasında etkin işleyen bir diyalogun sağlanması, sanayi stratejisini ortaya koyarak ülkenin dört bir yanında var olan kümelenmelerin daha güçlenmesi için gerekli olan tedbirleri almak olarak sıraladı.
"HABERCİLERİN 5N 1K FORMÜLÜNÜ KULLANACAĞIZ"
Çağlayan, Sanayi stratejisinin hazırlanması için Sanayi ve Ticaret Bakanlığının sorumluluk üstlendiğini belirterek, "Türkiye'nin neyi, ne kadar ürettiğini bilmemesi sorunu, yani sanayi envanteri en önemli konulardan biridir. Bir ordunun nerede, ne kadar askeri, topu, tüfeği olduğunu bilmesi savaşta galibiyetin temel koşulu ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığının da hangi ilde, bölgede kaç tane
fabrika olduğunu, bu fabrikaların hangi sektörlerde faaliyet gösterdiğini, ne kadar
üretim yaptığını, ne kadar
işçi çalıştırdığını, ne kadar enerji kullandığını bilmesi ülkenin kalkınması açısından temel koşuldur. Burada habercilerin kullandığı 5N 1K formülünü kullanarak sanayi envanterini oluşturacağız. Yani neyin, nerede, nasıl, niçin, ne kadar ve kimin tarafından üretildiğini çıkartacağız." diye konuştu.
Çağlayan, 2008 yılında Patent Değerlendirme Ajansını da devreye sokacaklarını anlattı.
HİSARCIKLIOĞLU: "KARLILIKTAN FEDAKARLIK YAPARAK BÜYÜYORUZ"
Türkiye
Odalar ve
Borsalar Birliği (
TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, ise, 6 yıldır Türkiye ekonomisinin kesintisiz büyüdüğünü belirterek, bununla birlikte karlılıktan fedakarlık yaptıklarını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, "Artık eskiden para kazandığımız faaliyetlerden kar edemiyoruz. En iyi bildiğimiz işlerde, sektörlerde, rekabette zorlandığımızı görüyoruz" dedi.
Eskisine göre daha
sermaye yoğun ve değerli ürünler
ihraç edildiğini, ancak bunun ürünlerin katma değerinin yüksek olduğu anlamına gelmediğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Her ay ihracat
rekoru kırıyor olabiliriz ama düşen kurun etkisiyle
ithal girdilerimiz ihracatımızdan çok arttıkça, net katma değerimiz düşmektedir. Bugün sanayimiz, düşük
döviz kuru rüzgarının önünde sürüklenen, hangi limana gittiğini bilmeyen bir gemi durumundadır" diye konuştu.
Rifat Hisarcıklıoğlu, sanayicilerin nitelikli iş gücü bulma konusunda da sıkıntı yaşadığını, bu çerçevede meslek eğitiminin reforme edilmesi gerektiğini vurguladı.
KÜÇÜK: "SANAYİDEKİ ÜRETİM VE İHRACAT ARTIŞI İŞLETMELERİN ÇABASI VE FEDAKARLIĞIYLA YAPILIYOR"
İSO Başkanı
Tanıl Küçük de, sanayinin hem iç pazarda hem de dış pazarlarda rekabet mücadelesi verdiği küresel koşullarda, sürdürülebilir rekabet gücünü unutmak gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti. Mevcut durumda, sanayideki üretim ve
ihracat artışının, işletmelerin çabası ve fedakarlığıyla yapıldığını ifade eden Küçük, ekonomide elde edilen kazanımlara karşılık rekabet gücünün iyileştirilmesinde somut mesafeler kaydedilemediğini söyledi. Küçük, "Geçen yıl beşinci kongremizin hemen öncesinde, 2006 Ekim'inde, 158,3 olan
TÜFE bazlı reel kur endeksi, 2007 Ekim'inde 188,1'e ulaşmış ve 1980'den bu yana en yüksek seviyeye çıkarak adeta tarihi bir rekor kırmıştır. Bu, 2007 Kasım'ında sanayimizin rekabet gücünün, bir yıl öncesinden daha geride olduğu anlamına gelmektedir. Nitekim, bugün daha çok fabrika kapanma noktasına, işçilerini zorunlu izne çıkarma noktasına gelmiştir. Kurun bugün geldiği noktada rekabet gücünü ilgilendiren diğer alanlarda iyileştirmeler yapılması her zamankinden acil bir hal almıştır. Kura bir şey yapılamıyorsa, üretim ve ihracata nefes aldıracak,
destek sağlayacak alternatif enstrümanlar süratle devreye sokulabilmelidir." diye konuştu.
CİHAN