Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin '
Bilim Merkezi' projesi ile ilgili son durumu değerlendirmek için Bursa'ya gelen Bakan
Ergün, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bosch'un Bursa'daki araştırma geliştirme merkezindeki çalışmaları görmek istediklerini ifade eden Ergün, "Bilim merkezleri aslında 50-60 yıl önce gelişmiş
ülkelerde bilime karşı
genç kuşakların ilgisini artırmayı, araştırmacılığa merak uyandırmak ve gençlerin bilim teknoloji ile iç içe olmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bu konularda
Türkiye olarak geç kaldığımızı biliyoruz. Ama son yıllarda büyük bir atılım içinde olduğumuzu da memnuniyetle ifade edebiliriz. Bugün kamu otoritesi olarak bu konuda çalışmalarımız var. Aynı zamanda TÜBİTAK'ın Bilimler Akademisi
bakanlığımıza bağlı. Türkiye'de
bilim merkezi olmayan hiçbir ilimiz kalmayacak. Bütün illerde bilim merkezleri olacak. Öğrenciler lise, üniversite ve araştırmacılar, meraklı olan bütün insanlar bu merkezler için çok aktif olacaklar." diye konuştu. Bilim merkezleri projelerini özel olarak
destekleyecek çalışma yapacaklarını ifade eden Ergün, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin projelerini tamamladığını ve kısa sürede Bursa'da kurulacağını dile getirdi.
YERLİ OTOMOBİLDE BURSA BAŞROLDE
Yerli otomobilde Bursa'nın başrolde olduğunu belirten Bakan Ergün, "Bursa merkez bu konuda. Türkiye'nin otomotiv merkezi Bursa. Hem ana hem yan sanayi açısından Bursa bizim için önemli. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte
yerli otomobilin
üretimi ile ilgili Bursa her zaman baş rolü oynayacak illerden bir tanesidir. Şimdi kamuoyunda büyük bir bilinç oluştu. Farkındalık ve istek oldu. Bir an evvel olsun diyorlar. Türk otomotiv sektörü içerisinde bir yerli
marka ve
model sadece milli hisler, milliyetçi duygularla olması gereken şey değil.
Sanayinin, sanayileşmenin olması gereken bir şey. Türkiye'de yerli bir marka
tasarım ve model olursa, otomotiv sanayinin göbeğinde yerli marka olacaksa, etrafında büyük gelişmeler olacaktır. Kendilerini geliştirmek için bunu motive eden güç olarak göreceklerdir. Onunla birlikte yeni marka ve model yatırımları da Türkiye'ye gelecek. Türkiye otomotiv sektöründe önümüzdeki yıllarda hem ana hem yan sanayide çok daha büyük bir merkez olacak. Biz her zaman şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bursa başta olmak üzere bu bir havza meselesidir. Birbirini destekleyen bir ekosistem oluşmuş. Nerede oluşmuş? Bursa,
Yalova,
Kocaeli ve
Sakarya... Bu havzaya bakarsak, otomotiv sektörünün bütün ana damarlarının buralarda attığını görüyoruz. Tabii ki Bursa bu konuda büyük bir merkez. Bu havza, niye ABD'deki gibi vaktiyle
Detroit gibi bir üretim merkezi haline gelmesin. Ve geliyor da. Gün geçtikçe daha iyi bir noktada olacak. Şimdi
firmalarla yüz yüze görüşme sürecini başlatacağız." diye konuştu.
Türkiye'de otomotiv sektöründe ileri gelen firmalarıyla, ana ve yan sanayi firma yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını belirten Bakan Ergün şöyle devam etti: "Hepsinin kendine göre bir hazırlığı var. Bunları biliyoruz. Topluca
Otomotiv Sanayicileri Derneği olarak bir çalışma yaptılar ama... O, tabii, rakiplerin yaptığı çalışmaydı. Onlar ayrıca kendileri ile de tek tek görüşülmesi gerektiğini ifade ettiler. Çünkü her birinin birbirinden habersiz çalışmaları da var. O çalışmaları da kendileriyle görüşeceğiz. Değerlendireceğiz. İnşallah önümüzdeki 4 yıl içinde
yerli otomobil konusunda sözünü söyleyecek, kamuoyunun önüne bir marka ve model ortaya koymuş olacağız."
Avrupa'daki krizi değerlendiren Ergün, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Avrupa'daki gelişmeler, Türkiye otomotiv sektöründe bazı sektörleri de etkileyebilir. Ama Türkiye'nin çok dinamik bir ülke olduğunu, farklı
pazarlara her ürünü
ihraç edebildiğini herkes biliyor.
Otomotiv sektörü de birçok pazara hitap etme kabiliyetine sahip. Türkiye'nin iç pazarındaki
büyümenin nasıl bir büyüme, nasıl dinamik bir büyüme olduğunu herkes biliyor. Bugün itibariyle sadece otomotiv sektörü için söylüyorum; iç pazarda geçen yıl 510 bin otomobil satıldı. Bu yıl 600 binden fazla otomobil satılacak. Şimdiden bu rakamların yakalanabileceğini görüyoruz. Birkaç yıl içinde Türkiye'de iç pazarda sadece otomobil, bir milyon rakamını geçecektir. Şu anda iç pazarda satılan otomobilin sadece yüzde 30'u Türkiye'de üretilen otomobillerden oluşuyor. Yüzde 70'i
ithal otomobillerden oluşuyor. Demek ki Türkiye'de üretilen otomobillerin marka ve modelleri bizim tüketimimizi tatmin etmiyor. Tüketicimiz
yurt dışındaki marka ve modellere yöneldiğine göre yüzde 70 oranında yeni ve markalı modellerin üretimine ve tasarımına ne kadar ihtiyaç olduğunu somut verilerle görüyoruz. İç pazar gelişirken, mevcut firmalar iç pazarda daha çok pay almak için çalışmalılar. Bazı sıkıntıları aşarken, iç pazarlar çok büyük destek verir firmalara. 2009 yılında iç pazarımız
ekonomik krizin aşılmasında destek sağladı."