İşte kapatma davasının acı faturası

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, iç siyasi belirsizliğin hazineye getirdiği ilave yükün yaklaşık 20 milyar YTL düzeyinde olduğunu söyledi.

İşte kapatma davasının acı faturası

Şimşek, özellikle, mart ayındaki gelişmelerin ardından ortaya çıkan siyasi belirsizliğin, Türkiye ekonomisini, dışarıdaki gelişmelerden daha olumsuz etkilediğini vurguladı. Bakan Şimşek, AA muhabirinin, Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. Şimşek, iç siyasi gelişmelerin ekonomiye etkisi konusunda şunları söyledi: ''Dünyadaki ekonomik sıkıntıların, tüm küresel ekonomiyi derinden etkilemesine rağmen, Türkiye başlangıçta, bu krizden en az etkilenen ülkeler arasında bulunuyordu. Bizim ve tüm yerli-yabancı uzmanların görüşü, eğer Türkiye'de bu iç siyasi belirsizlik olmasaydı, Türkiye, dışarıdaki krizden en az etkilenen ülkeler arasında yer alacaktı, çünkü ekonomimiz normalleşme sürecine girmişti.'' -''KAPATMA DAVASININ ARDINDAN FAİZLER 5,5 PUAN ARTIŞ GÖSTERMİŞTİR''- Türkiye'de faizlerin mart ayı itibarıyla yüzde 17 düzeyinde olduğunu, mart ayındaki kapatma davasının ardından faizlerin ciddi düzeyde yükseldiğini bildiren Şimşek, şöyle devam etti: ''Bugün faizler yüzde 22,5 civarına çıktı ki bu çok ciddi bir çıkıştır. Yani kapatma davasının ardından faizler 5,5 puan artış göstermiştir. Bu iç siyasi belirsizlik nedeniyle, Türk hazinesi daha yüksek maliyetlerle borçlanıyor. Faizlerdeki bir puanlık artışın hazineye getirdiği ilave yük 3,5-4 milyar YTL, öyleyse, iç siyasi belirsizliğin, risk primi artışı ve faizlerdeki yükselişle hazineye getirdiği ilave yük yaklaşık 20 milyar YTL düzeyindedir. Türkiye, mevcut bütçe performansıyla bu krizleri kesinlikle hak etmiyor. Son üç yılda AB tanımlı Genel Kamu Dengesine baktığınız zaman, bütçe açıklarının yüzde 1'in altında olduğunu görürsünüz. Türkiye, ekonomik performansı itibarıyla, bu kadar yüksek bir nominal faizi kesinlikle hak etmiyor. Siyasi belirsizlikler nedeniyle, İMKB'de kote edilen şirketlerin değeri 80 milyar dolar düşmüştür. Tahvil piyasasında çok ciddi yabancı çıkışı yaşanmıştır. Siyasi belirsizlikler nedeniyle, inşaat sektöründe, tüketimde ve yatırımlarda bir yavaşlama ortaya çıkmıştır. Eğer bundan sonra, siyasi belirsizlik azalırsa, faizler yeniden, Türkiye'nin hak ettiği gerçek seviyelere gerileyecek, ertelenmiş tüketim ve yatırım harcamaları yeniden başlayacak ve ekonomi büyüme canlanacaktır. Biz dış gelişmelerden o kadar çok olumsuz etkilenmeyiz, asıl olumsuz etki iç gelişmelerden kaynaklanıyor.'' -EKONOMİK BÜYÜME...- Ekonomik büyümenin ilk çeyrekte iyi çıktığını, ancak iç siyasi gelişmeler ve belirli orandaki dış gelişmeler nedeniyle, ikinci çeyrekti büyümenin yavaşlayabileceğine dikkat çeken Bakan Şimşek, ''İlk çeyrekte, imalat sanayindeki büyüme güçlüydü, tüketim ve yatırım harcamaları güçlüydü, ancak Mart ayında ortaya çıkan belirsizliğin etkileri olmasaydı, ekonomik büyüme tahminlerin üstünde devam ederdi, ancak bu siyasi belirsizliğin de etkisiyle, ikinci çeyrekte ekonomik büyümenin biraz hız keseceğini tahmin ediyoruz'' dedi. İl çeyrekteki ekonomik büyümenin, tüm yıla olumlu etkisinin olacağının altını çizen Şimşek, ''ilk çeyrekteki yüksek ekonomik büyüme, 2008 yılının tümüne ilişkin ortaya koyduğumuz hedefin ulaşılabilir olduğunu ortaya koyuyor'' şeklinde konuştu. Şimşek, tüm iç siyasi gelişmelere rağmen, Türkiye'nin, orta ve uzun vadede, sürdürülebilir bir yüksek ekonomik büyüme yakalaması için gerekli tüm yapısal reformları gerçekleştirmeye devam etiklerini vurgulayarak, kısa dönemde Türkiye, potansiyelin altında büyüse de, orta ve uzun vadede potansiyeline paralel yüksek bir büyüme yakalayacağını ifade etti.
<< Önceki Haber İşte kapatma davasının acı faturası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER