Yılmaz,
Merkez Bankası'ınn enflasyon hedefinin, yılı sonunda yüzde 5,1 ile 6,9 aralığında yüzde 6, 2008 yılı sonunda ise yüzde 1,5 ile 4,9 aralığında yüzde 3,2 olduğunu açıkladı.
Merkez Bankası'nda
basın toplantısı düzenleyen Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, '
Enflasyon Raporu'nu açıkladı. Yılmaz, ABD'deki piyasa
faizlerinde yaşanan belirsizliğin, emlak piyasasında yaşanan sıkıntılarla
ham petrol stoklarındaki dengesizliklerin risk unsurları olduğunu söyledi.
Petrol fiyatlarının yükselmesi ve işlenmemiş
gıda fiyatlarının beklenen düzelme olmamasına rağmen, enflasyonun son 3 ayda 2,26 puan düşerek, yıllık enflsayonun 8,60 seviyesine indiğini hatırlatan Yılmaz, "İlk çeyrekte yıllık enflasyonda gözlenen, yükseliş kalıcı olmamıştır. İkinci çeyrekle birlikte düşüş eğilimi başlamıştır. Parasal sıkılaştırmanın
hizmet ve dayanıklı
tüketim malları harcama grupları kanalıyla gecikmeli etkileri ve geçen yılın aynı dönemindeki yüksek artışların oluşturduğu baz etkisinin ortadan kalkması, bu düşüşü belirginleştirmiştir" diye konuştu.
Yılmaz, bu yıl yaşanan hava sıcaklıkları ve yağış eksikliği sebebiyle başta tahıl olmak üzere belirli ürünlerde rekolte kaybı olasılığı ve dünyada
buğday ve mısır üretiminin bir kısmının
biyoyakıt üretiminde kullanılmasının önümüzdeki dönemde hem işlenmiş hem de işlenmemis gıda ürünleri kanalıyla gıda fiyatları üzerindeki belirsizliği artıran unsurlar olduğunu kaydetti.
"KREDİ FAİZLERİ DÜŞÜYOR ANCAK DAHA DÜŞECEKTİR"
Banka
kredilerindeki gelişmelere de dikkat çeken Yılmaz, 2007 yılı ikinci çeyreğinde
tüketici kredilerinde artış hızının yükseldiğini söyledi. Bu artışın büyük oranda konut kredileri ile daha çok kısa vadeli ve görece daha yüksek faizli ihtiyaç kredilerinden oluştuğuna işaret eden Yılmaz, söz konusu kredilerin artışında
bankaların son dönemde yoğun bir şekilde uyguladıkları kampanyaların etkili olduğunu kaydetti. Yılmaz, banka kredi faizlerinin ise ihtiyaç kredilerinin faiz oranlarının yatay seyrettiğini, konut ve
taşıt kredilerinin ise azalış gösterdiğini belirterek, "İlerleyen dönemde ipoteğe dayalı konut kredileri uygulamalarının gelişmesi ve bankalararası
rekabetin artmasıyla, kredi faizlerini daha da düşürecek bir rekabet ortamının oluşması beklenmektedir. Kredi faizlerinde yakın zamanda gözlenen bu düşüş eğilimi büyük ölçüde enflasyondaki kısmi iyileşmeden kaynaklanmaktadır. Ancak, nominal faizlerdeki bu düşüşe rağmen reel tüketici kredi faizlerinin halen yüksek düzeylerde olduğunun unutulmamasında yarar bulunmaktadır. Bu bağlamda, tüketicilerimizin özellikle uzun vadeli tüketici kredi kullanımlarının zamanlamasını belirl
erken fiyat istikrarına kalıcı olarak ulaşıldığında reel faizlerin çok daha düşük düzeylere ineceği bilgisini de dikkate almalarının yararlarına olacağını özellikle vurgulamak isterim" dedi.
"FAİZ DIŞI HARCAMALARDAKİ ARTIŞ HEDEFİN ÜZERİNDE, YAVAŞLATICI TEDBİRLER ALINMALI"
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, 2007 yılının ilk yarısı itibarıyla, merkezi
yönetimin faiz dışı harcamalarındaki artış oranının, 2007 yılı tamamı için öngörülen yüksek oranlı artış hedefinin üzerine çıktığına dikkat çekti. Harcamalardaki artışta bir defaya mahsus gelir niteliğindeki gelişmeler belirleyici olduğunu ifade eden Yılmaz, bu konudaki uyarılarını şöyle sürdürdü: "
Maliye politikasının 2007 yılı enflasyon hedefine
destek sağlayabilmesi için merkezi yönetim
bütçe hedeflerine ulaşılmasının tek başına yeterli olmayacağı düsünülmektedir. Bu çerçevede, faiz dışı fazla hedefine ulaşabilmek için gerekli intibakın dolaylı vergilerden ziyade kamu harcamalarındaki hızlı artışı yavaşlatıcı tedbirler yoluyla yapılması önem tasımaktadır"
YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 6
Enflasyonun tahmin aralığının
Nisan ayında sunmuş oldukları enflasyon tahminleri ve
para politikası duruşu, son dönemdeki gelişmelerin öngörüleriyle büyük ölçüde uyumlu olduğunu ifade eden Yılmaz, Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon hedeflerini şöyle açıkladı: "Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2007 yılı sonunda yüzde 5,1 ile 6,9 arasında orta noktası 6,0, 2008 yılı sonunda ise yüzde 1,5 ile 4,9 arasında orta noktası 3,2 gerçekleşeceği tahmin edilmektedir"
Yılmaz, bu tahminlerin
mesajının Merkez Bankası'nın "faizleri ekim ayında indirileceği" olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Buradan çıkarılacak temel mesaj, yılın son çeyreğinde kısa vadeli faizlerde ölçülü bir
indirim olması durumunda dahi sıkı para politikasının gecikmeli etkilerinin bir müddet daha enflasyondaki düşüş sürecini destekleyeceğidir. Bu doğrultuda, olası faiz indirimleri dış talebe, kamu harcamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere dair veri ve bilgi akışına bağlı olarak, daha erken gündeme gelebileceği gibi daha ileriye de ertelenebilecektir. Burada önemle vurgulanmak istediğim nokta, politika faizlerine ilişkin bu perspektifin mevcut bilgi seti ve varsayımlar altında türetilmiş olduğu ve Merkez Banaksı tarafından verilmiş bir taahhüt niteliği taşımadığıdır. Önümüzdeki dönemde, para politikası duruşunun her iki yönde belirgin olarak güncellenmesini gerektirebilecek önemli belirsizlik unsurları bulunmaktadır"
"TEK BAŞINA KİRA ARTIŞININ ENFLASYONA KATKISI 1 PUAN"
Tahminlerde belirgin olarak sapmaya yol açabilecek olası temel risk unsurlarını sıralayan Yılmaz, yapısal unsurlar nedeniyle geçmişe endekslemenin de ötesinde katılık gösteren bazı hizmet kalemleri olduğunu bunların başında da kira artışlarının geldiğini kaydetti. Yılmaz, tek basına kira artışının yıllık enflasyona katkısının bir puana yaklaştığını belirterek, "Önümüzdeki aylardakiralardaki yıllık artış hızının kısmen yavaşlayacağı, konut arzının artmasıyla da orta vadede daha istikrarlı bir görünüme kavuşacağı düşünülmektedir. Yine de, kira artışlarının diğer hizmet fiyatlarına kıyasla yüksek seyretmeye devam etme ihtimali enflasyondaki düşüş sürecini yavaşlatabilecek bir risk unsuru olarak değerlendirilmektedir. Yaptığmız araştırmalar kira kontratlarında halen yuvarlama alışkanlıklarının yaygın olduğunu göstermektedir. Bu davranış, düşen enflasyon ortamıyla uyumlu değildir. Gerek kiracıların gerekse ev sahiplerinin yüksek enflasyon döneminden kalma fiyatlama alışkanlıklarını terketmeleri ve kontratlarını yaparken orta vadede enflasyon hedefinin yüzde 4 olduğunu hesaba katmaları önem taşımaktadır" dedi.
CİHAN