İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş,
deniz ulaşımını daha aktif kullanabilmek için yeni
modeller geliştirdiklerini, her iki sahile paralel olarak
Beykoz'dan Üsküdar'a doğru, Sarıyer'den de Karaköy'e doğru bir deniz hattının oluşturulmasını istediklerini, bunun çok yakında devreye gireceğini bildirdi.
Esenler'de Çinçin Deresi
ıslah projesini yerinde inceleyen Topbaş, burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Sahil şeridinde paralel yönde yapılması düşünülen seferlere ilişkin bir soru üzerine Topbaş, deniz ulaşımını yoğun şekilde kullanmak için çalışmalar yürüttüklerini, geçen yıl vapurlarla 108 milyon yolcu, 7 milyon da
araç taşıdıklarını belirterek, şöyle konuştu:
''Deniz ulaşımını daha aktif kullanabilmek için yeni modeller geliştiriyoruz. Şu anda yeni bir çalışma başlattık. Arkadaşlarımızdan şunu istedik; İstanbul Boğazı toplamda 30 kilometre... Her iki sahile paralel olarak Beykoz'dan Üsküdar'a doğru, Sarıyer'den de Karaköy'e doğru bir deniz hattının oluşturulmasını istedik.
Bazı yerlerde kullanmadığımız iskeleler var. Onların yenilenmesi, gerekirse bazı yerlere yeni iskeleler ilave etmek suretiyle denizden ulaşımı sağlamayı istiyoruz. Çünkü sahil boyundaki hattımız yer yer 2 şerit... Oldukça sıkıntılı, ciddi
trafik sıkıntısı yaşanmakta. Teknelerle bu tarzda hem trafiği rahatlatmak, hem insanları o stresten kurtarmak için bir çalışmayı başlattık. Çok yakında devreye girecek. Onun talimatını verdik. İnsanlar özellikle sabah ve
akşam saatlerinde trafiğin kaosundan, stresinden kurtulmuş olacaklar.''
''TRAFİK DENETLEME, KONTROL VE GEREKİRSE CEZA KESME YETKİSİ VERİLSİN''
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kentin trafik yetkisini alma talebine dair de Topbaş, trafiğin yetkisini almanın kolluk gücünü almak anlamına gelmediğini,
İçişleri Bakanlığı ve diğer bununla ilgili teşkilata talip olmadıklarını, dünyada bunun model örnekleri bulunduğunu,
Londra,
Seul ve Berlin'de edindikleri bilgileri geliştirdiklerini söyledi.
Topbaş, ''Artık büyük şehirlerde binlerce, on binlerce trafik polisi yapamazsınız. Böyle bir imkanınız yok. Dünya da bunu yapmıyor artık. Sistemi farklı konmuş. 'Biz de bu sistemi geliştirdik, bizde bu var' diyoruz. 'Bize trafik
denetleme,
kontrol etme ve gerekirse ceza kesme yetkisi verilsin' diyoruz. Biz burada keseceğimiz cezalardan paylar da ayırarak geriye iade edebiliriz. Böyle bir yetkiyi biz alırsak ki, bunun talebini yaptık ve Sayın Başbakanımızla da görüştük, çok daha farklı düzenlemeler de getirebileceğimizi düşünüyoruz'' şeklinde konuştu.
Bu konuda düzenlemenin önemine işaret eden Topbaş, sadece yolları yapmanın yeterli olmadığını, 4 şeritli yolun 2-3 şeridi işgal edildiğinde hiçbir şey ifade etmediğini ve müdahale edilemediğinin altını çizdi.
''VERDİĞİMİZ BONUSLARLA BÜYÜYECEK, İMAR HAKLARI ARTACAK''
İstanbul'da depremle ilgili çalışmalara ilişkin bir soru üzerine de Topbaş, belediyenin en ağırlıklı konularından birini depremin oluşturduğunu, şimdiye kadar bu konuda 1 milyar liranın üzerinde harcama yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Esas adımı kentsel dönüşümle çözmeyi arzu etmemize rağmen
siyaset bunu farklı kullandı, vatandaşları tedirgin etti. Vatandaşın güven duygusu sarsılıp korkutulduğu için doğru söylenenler ortalarda kaldı. Biz de bunun yerine depremle ilgili en ciddi adım olarak, bu yapıların hepsine imar vererek, katlarını artırarak kendi yapılarını kendileri yıksınlar, yeniden yapsınlar dedik. Burada birleştikçe daha büyük bina yapabilsinler. İstanbul'da ilk hazırladığımız yer
Fikirtepe, arkasından Esenler geliyor.
Bahçelievler,
Küçükçekmece ve diğer ilçelerimizin her birinde bunu yapacağız. Burada arzu ettiğimiz şu; vatandaş kendi kararını kendisi versin. Onlara verdiğimiz bonuslarla, birleştikçe büyüyecek, imar hakları artacak. Bazı şeyleri yerine getirdikçe de daha fazla haklar vererek bu sorunu çözeceğiz. Bizim ikinci dönemimizin daha çok depremle ilgili ağırlıklı çalışma olacağını dile getirmiştik. Buna inşallah artık önümüzdeki aylarda başlayacağız.''
Kadir Topbaş, dün Kadıköy'de gerçekleştirilen ''3. Köprüye
Hayır'' mitingine ilişkin bir soru üzerine,
köprü için en kuzeyde maden ocaklarının kazı alanlarında tahrip edilmiş
doğa ve daha çok makilik tarzındaki yer ile istimlak edilecek az bir
bölge seçildiğini, Beykoz'un arkasından Paşaköy'den
Eyüp arkasındaki Odayeri arasında 52 kilometre olduğunu, bu 52 kilometrelik alandan Beykoz ve Sarıyer'e iniş olmadığından bahsedildiğini hatırlattı.
''BEN DE BİR ÇEVRECİĞİM''
Çevrecilerin hassasiyetine katıldığını dile getiren Topbaş, ''Ben de bir çevreciğim. Bütün hassasiyetimiz, gelecek kuşaklara güzel bir dünya bırakmak, havasını, denizini kirletmeden bırakmak için'' dedi.
İstanbul'da bir köprü, bir geçiş ihtiyacı olduğunu ifade eden Topbaş, '
Marmaray çıksın ortaya, ondan sonra bakalım' denildiğini, böyle düşünüldüğü için geri kalındığını, sıkıntının çözülemediğini söyledi.
Araç trafiğine ilişkin de Topbaş, ''Kimseye 'araç almayın' diyemezsiniz. Bunu yazanlara soracaksınız; 'Sizin çocuğunuzun, eşinizin
arabası yok mu? Çocuğunuz büyüdüğünde araba almayacak mısınız?' O garantiyi versinler. Hem araba alacak, hem 'yol, köprü yapmayın' diyecek. Doğru yerlerde doğru yaptığınızda bir problem yok'' diye konuştu.
Şu anda 2. köprüden günde 30 bin civarında TIR ve ağır vasıta geçtiğine dikkati çeken Topbaş, İstanbul ve Türkiye'nin sürekli geliştiğini, kentin ulaşımla ilgili adımlarını da buna göre attıklarını vurguladı.
İSTANBUL'A 1 MİLYON AĞAÇ
Topbaş, 10 gün önce Çevre ve
Orman Bakanı ile görüştüklerini, İstanbul'a 1 milyon
ağaç dikmeyi konuştuklarını belirterek, ''Neden?
Birleşmiş Milletler'in böyle bir programı var.
New York Belediyesi 1 milyon ağaç dikiyor. İstanbul Belediyesi 1 milyon ağaç dikecek. 2 Şubat'ta New York'taki bir toplantıda bunların belgeleri sunulacaktır'' şeklinde konuştu.
Yılbaşı önlemlerine ilişkin ise Topbaş, belediye olarak dini, milli ve
yılbaşı günlerinde ciddi tedbirler aldıklarının altını çizerek, ''Özellikle yılbaşı münasebetiyle eğlencenin, alkolün dozunu kaçıranlar farklı problemlerle karşılaşabilirler. Araçlarını kullanmamaları konusunda gerekli uyarılar yapılıyor'' dedi.
AA