Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı
Faruk Çelik, işsizlik maaşının asgari
ücreti geçemeyeceğini söyledi. Bakan Çelik,
kıdem tazminatı fonuyla, 11 ay çalıştırıldıktan sonra işten çıkarılmış gibi gösterilen
işçilerin haklarını koruyacaklarını ifade etti. Memura toplu
sözleşme kanununda mutabakat sağlandığını belirten Çelik, "Hakem tayininde
anlaşmazlık olabilir." dedi.
Zaman Gazetesi'ndeki habere göre, kamu çalışanlarıyla toplu sözleşme yetkisinin Çalışma Bakanlığı'na devredildiğini hatırlatan Bakan Çelik, işçi, memur gibi tüm kesimlerin sözleşmelerinin kendi
bakanlığı bünyesinde yürütüleceğini ifade etti. 12
Eylül referandumu ile memurlara verilen toplu sözleşme hakkı sebebiyle her yıl 15 Ağustos'ta başlayan zam görüşmelerinin bu sene ekim ayına ertelendiğini kaydeden Bakan Çelik, şu bilgileri verdi:
"Konfederasyon başkanlarıyla bir araya geldik. Hızlı bir şekilde bu ay içinde yasaya son şeklinin verilerek Meclis'e gönderilmesinde mutabakat sağladık. Önümüzdeki hafta içinde bir araya gelip yasaya son şeklini vereceğiz. Yasada evrensel normlar esas alınacak. Yalnızca anlaşma sağlanamaması durumunda zamma karar verecek
hakem heyetinin belirlenmesinde sıkıntı yaşanacağını tahmin ediyorum. Biz şeffaf olacağız, aynı
masa etrafında oturarak çözeceğiz."
Kamuoyunda tartışılan işsizlik ödeneğinin 1500 liraya kadar yükseleceğine dair haberlere ilişkin olarak ise Bakan Çelik, bu rakamın
2023 yılı hedefi olduğuna vurgu yaptı. Ödeneğin işsiz kalanları korumaya dönük bir önlem olduğuna işaret eden Çelik, "Bu ödeme işsizliği
teşvik önlemleri değil. 650 TL asgari ücret veriyor, işsizlik maaşı olarak da bin liranın üzerinde bir rakamı telaffuz ediyorsanız, o zaman siz insanların işsiz kalması için bir altyapı oluşturuyorsunuz demektir. Böyle bir şey söz konusu olamaz.
Gönül arzu eder ki işsizimize bin liranın üzerinde para verelim, asgari ücretleri bin liraya çıkaralım.
İşsizlik fonunda 50 milyar liralık varlık var. Bugüne kadar bu parayı dikkatli kullandık. Çünkü bu, işsizlerin parası." dedi.
İşsizlik ödeneğini 6 aydan 8 aya çıkarma noktasında çalışma yaptıklarını aktaran Çelik, "İşsizlik ödeneği şu anda 332-670 TL arasında. Bunların süreç içerisinde artışı sağlanmıştır, sağlanmalıdır ama bunun ölçüleri önemlidir. Hangi yüzdeler olacak bu önemlidir. Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerini 2011'de konuşmak doğru değil." dedi.
KIDEM TAZMİNATI FONU İŞÇİYİ KORUYACAK
1970 yılında çıkarılan 1475 sayılı İş Kanunu'yla
kıdem tazminatı fonunun kurulmasına karar verildiğini hatırlatan Bakan Faruk Çelik, 4857 sayılı İş Kanunu'nda ise bunun korunduğunu ifade etti. Aradan geçen yıllara rağmen fonun bir türlü hayata geçirilememesinden yakınan Çelik, hükümet olarak kazanılmış hakları koruyarak yasayı uygulayacaklarını bildirdi. Çelik şöyle konuştu: "Kıdem tazminatı fonunu hayata geçireceğiz. Burada hükümet kazanılmış hakları koruyacak, bundan asla taviz verilmeyecek. İkinci ilkemiz ise sosyal taraflarla konu enine boyuna konuşulacak, bir uzlaşı sağlanacak. Bu iki şartın oluşumuyla kıdem tazminatının fona geçişi gerçekleştirilmiş olacak. Bu konuya mutlaka neşter atılmalı. Çünkü hem işveren hem de işçi yönünden sıkıntılar var." Halihazırda kamuda alt işveren denilen yöntemle 426 bin
taşeron işçinin çalıştırıldığını dile getiren Bakan Çelik, SGK
kayıtlarına göre 350 bin kişinin de özel sektörde çalıştığını bildirdi.
Çelik şöyle devam etti:
"750 bine yakın kayıtlı işçi söz konusu. Bu veriler gerçeği tam yansıtmıyor. Bunun ötesinde
kayıt dışı dediğimiz emeğin sömürüldüğü de vaka. Amacımız her işçinin çalıştığı her ay her günle ilgili hak ettiği kıdem tazminatı gerçeğinden yararlanmasını sağlamak. 12 ay çalışamadığı için 11 ay çalıştığı halde kıdem tazminatı alamayan işçinin bu haksızlığını izlemeye devam mı edelim? Yoksa bir ay çalışınca fon hesabına hak ettiği pay yatsın mı? Uzun uzadıya konuşmaya, kulağı tersten göstermeye de gerek yok. 12 ay çalışan işçiyi 11 ay çalışmış gibi gösterip, işçinin kıdem tazminatından mahrum edildiğini görüyoruz. Bu
sistem kayıt dışına teşvik eden bir sistem haline gelmiştir. Kıdem tazminatını ödememek için kayıt dışında ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
İşverenin de işçinin de kamunun da bu işten zararı var. İşveren 'bu yükün altında eziliyorum' diyor, işçi 'hakkımı alamıyorum' diyor, kamu da kayıt dışıyla mücadele edemiyor. Kıdem tazminatını alamayan işçinin de moral motivasyonu bozuluyor. İşveren ve işçi açısından paniğe gerek yok. Oturup aynı masa etrafında bunu çözeceğiz."