Paketin felsefesine değinen
Dinçer, “belirli bir konunun uzmanı değilseniz, meslek sahibi değilseniz
iş bulma şansınız yok. Önce meslek edinmeli, sonra iş sahibi olmalısınız” dedi.
Bir milyon gence istihdam sağlamayı ve onları meslek sahibi yapmayı planladıklarını belirten Dinçer, 6 aydan fazladır bu proje üzerinde çalıştıklarını;
TOBB ile ön inceleme yaptıklarını,
Milli Eğitim Bakanlığı ile altyapı çalışmalarını yaptıklarını söyledi.
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun Önerilerinin Kaynağı Yok"
CHP Genel Başkanı işsizlik konusuna çözüm getirmesine yönelik; “Kemal Bey bu konularda sadece fikir ortaya atıyor fakat
analiz yapmıyor. Halbuki kaynak oluşturmalı, analiz yapmalı, nasıl çözeceğini ortaya koymalıdır.
Türkiye'nin geçmişine bakıldığında, %5
büyüme sağlayamadığı bir dönemde, Ak Parti % 6,8 büyüme sağlayıp hala bu sorunu çözememişse ayrıntılı bir analiz yapılması gerekiyor. Kendisinin analizi olmadığı kanaatindeyim. Kendisi SSK Genel Müdürlüğü yapmış olabilir ama sorun, SSK konusu değil. Aile Sigortası yapacağız deyip kenara çekiliyor. Biz ise sorumlu taraftan bakıyoruz. Söylediğimiz sözler karşı taraf için taahhüt ifade eder” diyerek Kılıçdaroğlu'nu sert eleştirdi.
“Bankalar Müspet Cevap Verirse Aldığımız Paralar Emeklilerindir”
Prof. Dr. Şükrü Kızılot'un “Emekliye bir
maaş promosyon balon mu oldu?” yazısıyla ilgi olarak: “ Ben kendi ağzımdan bu konuyla ilgili bir şey kamuoyuyla paylaşmadım. Böyle bir şey söylemedim ancak
emekli memurların bir derneği bana geldi meseleyi gündeme getirdiler. Ben de onlara bu meseleyi
banka genel müdürleriyle konuşabileceğimi ifade ettim hatta onların yanında Sosyal
Güvenlik Kurumu Genel Müdürü'ne, banka müdürleriyle bu konuda toplantı yapmasını istedim. Konuyla alakalı görüşme yapmalarını ve buradan sağlanacak gelir olursa emeklilerimize vermelerini talimat verdim. Bütün bunlar oldu ama bunlar emekli birliliğinin bu haberi kamuoyuna yansıtmasıyla ortaya çıktı. Biz bu konuda çaba sarf ediyoruz. dedi. İkinci toplantı yapılacak.
Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Müdürü, Banka Genel Müdürleri arasında. Bu benim serbest ve tek taraflı kararımla olacak hadise değil, Banka Genel Müdürlüğü promosyon verirse olacak bir şey dedi. Eğer bankalar
evet demezse bu sorunu nasıl çözeriz henüz belirlemedik. Umudumuz bankaların müspet
cevap vermesi şeklinde. Aldığımız paralar emeklilerindir, bu konuda tereddüt yok” açıklamasında bulundu.
Bir milyon iki yüz bin İnsana İstihdam Sağladık
“Geçen sene Türkiye krize rağmen 1.200.000 insana istihdam sağladı. Her şeye rağmen önemli bir işsizlik sorunu ile karşı karşıyayız. Türkiye'de teknolojiye dayanarak gelişen
ekonomik büyümelerin istihdam yaratmayan özellikleri ve gençlerin meslek sahibi olmamaları bu büyük bir sorun teşkil ediyor” dedi.
Proje çalışmalarını,
Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB ve yerel temsilcileri
Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanlıkları ile beraber, üç kurum halinde sürdürdüklerini ifade eden Dinçer, bunun iki temel anlamını; Pi
yasanın ihtiyacına uygun meslek eğitimi yapabilmek ve eğitim yaptırılan insanların istihdamını sağlamak olarak açıkladı.
"İşadamlarının Bilgilerine İhtiyaç Var"
“Bilimsel bir analiz yaparak Türkiye'de hangi tip mesleklere ihtiyaç duyulduğunu bulup, o mesleki eğitimleri verirsek, piyasanın ihtiyacını karşılamış oluruz. Ayrıca her il için ayrı ayrı açık pozisyonları tespit edeceğiz ve bu pozisyonlara uygun eğitim programları düzenleyeceğiz. Bunun için işadamının bilgisine, onun neye ihtiyaç duyduğunu söylemesine ihtiyacımız var” sözlerini kaydetti.
"Katılımcılara Yol ve Yemek Parası da Veriyoruz!"
“111
pilot okul seçtik. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, İl Eğitim Müdürü, İş Kur İl Müdürü ve okul müdürü ile birlikte oradaki eğitmenlerin gelişimini sağlayacak eğitimler düzenliyoruz” dedi.
Bu Proje kapsamındaki kurslara
kayıt olunabilmek için, önce İş Kur'a kayıtlı olunması gerektiğini, eğer bulundukları yere İş Kur uzaksa, Belediyelere müracaat edebileceklerini söyleyen Dinçer, katılımcılara yol ve yemek ücreti olarak 15 TL verdiklerinin altını çizdi.
UMEM: İşsizliği Önleyecek Proje
“Geçtiğimiz yıl 67000 insanın eğitildiklerini, bunlardan %23'ünün iş bulduğunu belirtti. Şu an kamuoyuyla paylaşılan üç çalışmamız var. Üzerinde konuştuğumuz proje UMEM (Uzmanlaşmış
Mesleki Eğitim Merkezleri), TOBB,
Çalışma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Bunun yanında çok daha kapsamlı “
Ulusal İstihdam Stratejisi” projesi vardır. Esas işsizliği önleme konusundaki stratejileri bu çalışmayla hazırlıyoruz. Bu proje çok daha köklü, uzun vadeli ve geniş perspektifte bölgenin istihdam sorununu inceleyen ve buna çözüm bulmaya çalışan bir projedir” sözlerini kaydetti.
Sigorta yapılmaması konusuna tepki gösteren Dinçer; “İş Kur'un yaptığı her türlü faaliyetle ilgili olarak
sigorta yapılması ile ilgili asla tavizimiz olmaz. Bakanlık olarak
kayıt dışı istihdamla mücadele etmek görevimiz değil mi? Böyle bir şeye göz yummamız söz konusu değil” dedi.
Temel istihdam sorunlarından ilkini, ekonomik büyüme olarak açıklayan Dinçer,; 2002-2008 yılları arasında Türkiye'nin %6,8 büyüdüğünü; ancak %4.6 oranında istihdam yarattığını, dolayısıyla ekonomik büyümeyi istihdam sağlayacak şekilde ayarlamamız gerektiğini belirtti. İkinci sorun olarak yapısal işsizlikten bahsederek, ekonomik olarak yaratılan istihdam sayısından daha fazla gencin her yıl işgücüne katıldığını vurguladı.
"İşçi Almak Yerine Fazla Mesai Yapıyoruz"
“Mevcut çalışma hayatımız içinde çarklar iyi dönmüyor, bazı çarklar durdu. Ekonomik hayatımız çok katı, işe giriş çıkışlar çok katı, maliyetler çok yüksek, belli ihtiyaçlara göre esneklikler sağlayamamışız. Kanunen 45 saat çalışmamız gerekirken, bizim tespitlerimize göre 53.2 saat çalışıyoruz. Bunu
kanuni sınırlara çekersek bir milyondan fazla yeni insan iş bulmuş olacak. Niçin fazla çalışma
tercih ediliyor? Niçin fazla
mesai var? Niçin bunun yerine, yeni
işçi alınmıyor?” dedi.
Türkiye'de 2009 yılında 2,5 milyon insan işinden ayrıldı diyen Dinçer, “ayrılırken sadece %7,8'i
kıdem tazminatı alabildi. % 92'si çeşitli gerekçelerle alamadı” sözlerini ekledi.
“Bizde de Var Aile Sigortası Ama Başka Adlar Altında”
Aile Sigortası yapılması konusuna bir kez daha değinen Dinçer, “Biz de yok. Uluslar arası sözleşmelerde muaf tutmuşuz biz kendimizi. Ancak
batı ülkelerinde
aile sigortası kapsamına giren birçok ödemeyi; çocuk
yardımı, çocuk eğitim yardımı,
doğum yardımı, belli yaşa kadar bebek için yardım, analık sigortası ve geçim desteği gibi yardımlarla başka adlar altında yapıyoruz. Bunların hepsi için aileye sigorta oluşturuluyor. Temel mantığı da
prim ödemek. Batılı ülkelerde farklı yapılıyor. Aile adına,
destek sağlıyorlar primi o destekle oluşturuyorlar” dedi.
Türkiye'deki eğitim sistemini eleştiren Dinçer, “mesleki eğitimler, insanın ihtiyaçlarına cevap vermiyor.
Üniversiteler teorik, pratiğe cevap vermiyor” dedi. Bu eğitim sisteminin piyasa ihtiyaçlarına uygun olması gerektiğini, bununla ilgili olarak mesleki eğitimin işadamlarının ihtiyacına uymasının önemini vurguladı. “Mesleki Yeterlilik Kurumu oluşturuldu. Meslek standartları belirleniyor, belirlerken de işadamlarının tecrübelerinden yararlanılıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı,
Sanayi Bakanlığı, YÖK ve Çalışma Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı olarak bir araya geldik ve meslek standartlarına uygun bir mesleki eğitim yapmak konusunda anlaşmaya vardık. Şunu öngördük; mesleki eğitim veren bütün kurumlar, meslek standartlarını esas alarak
müfredat oluştursun. Buna yönelik de projemiz var bitmek üzere. Yakında Bakanlar Kuruluna imzaya açıyoruz” sözlerini kaydetti.
İndirimden Yararlansa da Teşvik Devam Edecek
Son olarak kadınlar ve gençlere yönelik eğitim organizasyonundan bahseden Dinçer, kadınlar ve gençler için
teşvik uygulandığını, istihdam edilirlerse, sosyal güvenlik primi ve işveren payını ödeyeceklerini belirtti. “Şöyle bir sorun tespit ettik. Sosyal Güvenlik primlerine 5 puanlık
indirim sağlanmıştı. Bu indirimden yararlananlar bu teşviki kullanamıyorlardı. Onu da çözeceğiz. İndirimden yararlansa bile bu teşvik devam edecek” diyerek sözlerine son verdi.