Hükümetin tam kadro katıldığı toplantıya
CHP iştirak etmezken MHP, genel sekreter yardımcısı seviyesinde temsil edildi.
TOBB'un 61'inci
genel kurulunda siyasilerin el ele tutuştuğu tarihi fotoğraf ise sadece hafızalarda kaldı. TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında muhalefet başta olmak üzere, hükümet ve yargıya yüklendi. 2006'dan sonra ekonominin geri planda kalarak reform sürecinin aksadığını belirten Hisarcıklıoğlu, 1990'ların karanlık gündemine dönmekten korktuklarına dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, "
Türkiye, bir dünya devi olmaya koşacakken, yanlış gündemlerle zaman kaybetti. Kısır çekişmelerle
ülkemizin mücadele gücünü kırdık. Biz artık huzur istiyoruz huzur." dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan da
ekonomik anlamda
açılım sağlanması gereken bir dönemde Türkiye'nin çok farklı konulara kilitlendiğini söyledi.
TOBB'un seçimsiz genel kurulunda konuşan Hisarcıklıoğlu, 2001 krizinden bu yana, işveren,
işçi,
çiftçi ve esnafın krizin maliyetini üstlenmek zorunda kaldığını dile getirdi ve, "Geçmişte, kamu bankalarında gizlice biriktirilen, sözde görev zararları da cebimizden çıkmıştı. Ama bunlara yol açanlar, iş faturayı ödemeye geldiğinde ortada yoktu. Peki, bugünkü çatışma ortamının maliyetini yarın kim ödeyecek? Hiç şüpheniz olmasın ki, testiyi kıranlar, faturayı da millete
havale etmekten çekinmeyecektir." dedi.
Üzerine vazife olmayan görevlere soyunanların yol açacağı zararları ödemek istemediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Altını çizerek söylüyorum;
evet, artık biz de tarafız.
Huzurun, istikrarın, sağduyunun,
demokrasinin ve kalkınmanın tarafındayız. Kavganın, çatışmanın, demokrasiyi ve kalkınmayı akamete uğratacak her girişimin karşısındayız. Biz huzur istiyoruz. Biz sağduyulu olmayı, Türkiye'nin yeniden kendisiyle barışmasını bekliyoruz."
Konuşmasına "Adalet mülkün temelidir." sözleriyle devam eden Hisarcıklıoğlu,
adalet terazisinin dengesinin korunması gerektiğine vurgu yaptı. "Yargının hem bağımsız hem de tarafsız olmasını beklemek ve istemek durumundayız." ifadesini kullanan Hisarcıklıoğlu, "Hiçbir kişi ya da kurum
eleştiriden muaf tutulamaz. Zira eleştiri olmayan yerde kimse kendini yenileyemez, geliştiremez. Yeter ki, eleştiri hakarete dönüşmesin. Çağdaş demokraside hiçbir kurum, kendine anayasa ve yasalarla verilmiş görevler dışında bir misyon üstlenemez." diye konuştu.
Birlik Başkanı, Türkiye'nin yıldızının yeniden parladığını belirterek, tarihi bir fırsatı elinde tuttuğunu kaydetti. "Unutmayalım ki, fırsatların kazası olmaz." uyarısında bulunan Hisarcıklıoğlu, şu sözlerle devam etti: "Şimdi kısır siyasi çekişmeleri bırakıp, iş üzerine aş üzerine konuşma zamanıdır. Sorunlar üzerine değil, çözümler üzerine odaklanma zamanıdır.
Milletimizin gündemiyle
buluşma zamanıdır. Tüm kurumlar demokrasiyi içtenlikle benimsemeli, birbirleriyle üstünlük mücadelesine girmemeli; herkesin hayat tarzına saygı gösterilmeli, ortak
yaşam bilincine erebilmek için kendimizi tanımlarken başkalarını ötekileştirmekten vazgeçmeliyiz." "Bu ülke ne çektiyse kardeşini öteki diye görenden çekti." ifadesine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'yi karanlık günlere geri götürmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini kaydetti. "Bugün bir olmak, birlik olmak, beraber olmak günüdür. Bugün, ayrılıktan azabın, birlikten rahmetin doğacağı gündür." diyen Hisarcıklıoğlu, şunları dile getirdi: "Dünü kavgayla geçirip patinaj yapmışsak, bugün o kavgaları geride bırakma günüdür. Bugün, yarını kurmaya başlayacağımız ilk gündür. Bugün Türkiye'yi, bu güzel ülkeyi, huzur içerisinde, yüreğimizden çıkan o büyük sevgiyle, başarıdan başarıya koşturacağımız gündür." AB sürecine de değinen TOBB Başkanı, AB'nin temel aldığı evrensel norm ve değerlerin, cumhuriyetin temel ilkelerinin ve katılımcı demokrasinin tamamlayıcısı olacağını vurguladı. Hükümetin açıkladığı GAP Eylem Paketi'ne de
destek veren Hisarcıklıoğlu, GAP'taki yatırımların tamamlanmasına yönelik hükümetin başlattığı girişimin yerinde bir adım olduğuna dikk at çekti: "Bu çerçevede bizlere düşen görev de, bölgenin ekonomik potansiyelini ortaya çıkaracak somut projeleri hayata geçirmektir. Doğu ve Güney
doğu Anadolu, keşfedilmemiş fırsatlarla doludur. Biz de bu fırsatların Türkiye'ye kazandırılması için elimizi taşın altına koymaya hazırız."
Siyasete girmeyeceğim demedim
Genel kurulun ardından basınla sohbet toplantısı düzenleyen Hisarcıklıoğlu, 6 senedir siyasete girmeyeceğini söylemesine rağmen konunun gündemden düşmemesinden yakındı. Hisarcıklıoğlu, "Siyasete kesin girmeyeceğim demedim. Geleceğime pranga vuramam. Şunu söyledim; 'TOBB Başkanı olduğum sürece siyasetin içinde olmam.' Ondan sonra ne olur onu bilmem. 2009'a kadar başkanım. 2009'dan sonra benim bir dönemim daha var. Ondan sonra yok." dedi.
'Dünyanın gözü Türkiye'de ama biz başka konularla uğraşıyoruz'
Başbakan Tayyip Erdoğan, dünyanın Türkiye'yi izlediğini ancak Türkiye'nin çok farklı konulara kilitlendiğini ya da kilitlenmek istendiğini söyledi. Dünyanın her yerinde gittikleri her ülkede gazetecilerin, politikacıların, akademisyenlerin, Türkiye'nin son dönemde yakaladığı atılım zirvesini ve artan ağırlığını gördüklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Ama bakıyorsunuz Türkiye çok farklı konulara kilitlenmiş ya da kilitlemek istiyorlar. 'Siyasetin önünü nasıl keseriz, milli iradeye nasıl ipotek koyarız, milletin tercihlerini nasıl yok sayarız, yatırımın, üretimin, ihracatın önünü nasıl keseriz? Türkiye'ye giren uluslararası sermayeyi nasıl bloke ederiz, nasıl atarız, nasıl kapatırız? Hükümete nasıl çamur atarız, nasıl çelme takarız, ne tür iftiralar atarız? Milletin moralini nasıl bozarız? İstikrarı, güveni nasıl zedeleriz?
Güvenlik güçlerini nasıl yıpratırız?' diye." Türkiye'nin, Türk halkının gerçek gündeminin başka, muhalefetin, medyanın gündeminin başka olduğunu ifade eden Erdoğan,
Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi GAP'la ilgili somut adımları salı günü açıkladıklarını, bütün milletin büyük bir coşku ile umut içinde çarşamba günü bunu görmek isteğini, ancak medyanın ve muhalefetin 'cımbızla çeker' gibi olumsuzlukları gündeme sokmak istediğini ve adeta gündemi kundaklamaya çalıştığını vurguladı. Gündemlerinin bu olmadığını ve suni gündemlerle,
sanal krizlerle uğraşacak vakitlerinin bulunmadığını vurgulayan Başbakan, şöyle devam etti: "Bizim gündemimiz çatışma, gerilim, Türkiye'nin geçmişini karartan, vaktini boşa harcayan içi boş
tartışmalar değil. Biz Türkiye 1 trilyon dolar gayri safi yurtiçi hasılaya nasıl ulaşır, bunun gayreti içerisindeyiz. Kişi başına gayri safi milli hasıla 10 bin dolar dedik. Bunu bu yıl yakalıyoruz. Şimdi 15 bin dolara nasıl çıkaracağız onun gayreti içerisindeyiz."
Sivil
toplum örgütlerini var edenin demokratik ortam ve demokrasi olduğuna işaret eden Başbakan, "Ama bakıyorsunuz bazıları çıkıyor, kendilerini var eden demokrasiye yönelik tehdit olduğunda, demokrasiyi zayıflatan bir girişim olduğunda, ne hikmettir bilmiyorum, o olumsuzluğun yanında yer alıyor. Tam karşısında yer alması gerekirken, demokrasiyi muhafaza için göğsünü
siper etmesi gerekenler eğiliyor, bükülüyor, demokrasiyi zaafa uğratacak bir gayret ve çaba içine giriyor. Haksızlık karşısında susan, o haksızlığa ortak olmuştur." ifadelerini kullandı. Tüketici Güven Endeksi'nin
Ağustos 2007'de yüzde 92,2 olduğunu,
Nisan 2008'de ise yüzde 76,2 olarak gerçekleştiğini, Reel Kesim Güven Endeksi'nin de Ağustos 2007'de yüzde 114, bugün ise yüzde 101 olarak gerçekleştiğini belirten Erdoğan, "Bugün niye böyle olduğunu bilmeyen var mı? Demokrasiyi, milli egemenliği tartışma konusu yapanlar, AB'nin tartışma konusu olduğu böyle bir zeminde, millet iradesini tartışma konusu yapanlar, bunun cevabını vermek zorundadır." dedi.
Sanayi Bakanı Zafer
Çağlayan ise yıl sonuna kadar sanayi stratejisi, sanayi envanteri ve yeni
teşvik istemini sunacaklarını aktardı. 2007'de 2 milyon 100 bin gelir ve
Kurumlar Vergisi mükellefinin 1,7 trilyon YTL net
satış hasılatı yaptıklarını, ihracatın bu rakamın yüzde 9'u seviyesinde bulunduğuna dikkat çeken Çağlayan, "İhracatta gidilecek daha çok yol var. Kendi kendimize aynaya bakarak hesaplaşalım." diye konuştu.
Durmuş Yılmaz istifa dedikodularına cevap verdi: Enflasyonu düşürene kadar buradayım
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, istifa dedikodularına, 'enflasyonu düşürene kadar görevinin başında olduğu' mesajıyla cevap verdi. Türkiye
Odalar ve
Borsalar Birliği'nin 63. genel kurulu öncesinde verilen
akşam yemeğine katılan Yılmaz, burada hemşehrisi Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Başkanı Hazim Sesli ile uzun süre sohbet etti. Sesli'ye, "Sayın
Merkez Bankası Başkanı'nın ismini Uşak'ta bir cadde,
sokak veya başka bir yere vermeyi düşünüyor musunuz?" şeklinde bir soru sorulması üzerine Yılmaz, "hayır" cevabını verdi. MB Başkanı bunun üzerine konuşmasını şöyle sürdürdü: "Enflasyonu düşüremeyen Merkez Bankası başkanı ülkeyi terk mi etmeli? Enflasyonu düşüreceği yere mi gitmeli? Bence kalıp mücadele etmesi gerekiyor." Son iki yıldır hedefin gerisinde kalan enflasyon Türkiye'nin yanı sıra tüm dünyanın başına bela oldu. Artan enflasyon rakamlarına rağmen Türkiye dünya enflasyon liginde önemli başarılar elde etti. 1997-2003 yılları arasında dünya enflasyon liginde ilk 10 içerisinde yer alan Türkiye, 2006'da ilk 26 içerisindeydi. Geçen yıl ve bu yıl başında enflasyonun yüksek seyretmesine rağmen Ocak 2008 itibarıyla 59. sıraya geriledi. Nisan itibarıyla yıllık enflasyon belirlenen yüzde 4'lük hedefi aşarak
tüketici fiyatlarında yüzde 9,66 olarak gerçekleşti.
[GENEL KURUL'DAN NOTLAR]
* Hükümet TOBB Genel
Kurulu'nda tam kadro yer aldı. Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, devlet bakanları
Mehmet Şimşek,
Murat Başesgioğlu ve Kürşad
Tüzmen, Sanayi Bakanı
Zafer Çağlayan,
Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin, Bayındırlık Bakanı Faruk Özak ve
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik katıldı. Ayrıca Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz,
Türk-İş Genel Başkanı
Mustafa Kumlu, Hak-İş Genel Başkanı Salim
Uslu ve çok sayıda bürokrat, oda ile borsa başkanı iştirak etti.
* CHP'nin temsilci göndermediği muhalefeti MHP temsil etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı davet ettiğini bildiren TOBB Başkanı, "Yoğun seyahatlerinden dolayı katılamayacağını söyledi." açıklamasında bulundu.
* Başbakan Erdoğan,
Kızılcahamam programı sebebiyle konuşmasını
erken yaptı.
* TOBB Divan Başkanı başbakan olduktan sonra bütün genel kurullara katılan Erdoğan'a teşekkür etti.
* Erdoğan ve Hisarcıklıoğlu'nun konuşması sık sık işadamlarının alkışlarıyla kesildi.
* Bin 400 delegesi bulunan TOBB'un genel kuruluna 3 bin 900 kişi katıldı.
* Toplantıyı hem
İstanbul hem de Ankara'dan onlarca gazeteci takip etti.
* Konuşmaların yapıldığı kürsü Atatürk'ün büyük bir posteri ve
Türk bayrağı ile donatıldı.
* Dev bir ekrandan konuşmacıların görüntüleri yansıtıldı. Delegeler, salonun ve binanın değişik yerlerindeki daha
küçük ekranlardan genel kurulu
izleme imkanı buldu.
* Her il kendi ürünlerini tanıtmak için genel kurulun yapıldığı TOBB ETÜ'nün bahçesinde stant kurdu.
* Kurulan stantlarda her oda kendi yöresine özgü yiyeceklerden delegelere ikram etti. İkramlar arasında künefe,
sucuk ekmek,
kebap, lokma tatlısı, çeşitli ızgaralar,
Afyon lokumu, mırra,
leblebi, erik,
çiftlik dondurma, kefir ve
ayran dikkat çekti.
*
Kayseri ve Afyonlu firmaların katılımcılara üniversitenin bahçesindeki sucuk ve ayran ikramı yoğun ilgi gördü. Delegeler bu yiyeceklerden tatmak için zaman zaman kuyruklar oluşturdu.
* TOBB ETÜ'nün bahçesinde ve içinde sarı, kırmızı,
mavi renklerinin hakim olduğu flamalar ve balonlar dikkat çekti.
* Seçimsiz genel kurulun öğleden sonraki bölümünde Mevzuat Komisyonu,
Ekonomik Raporu İnceleme Komisyonu, dilekleri inceleme, AB uyum, dış ilişkiler,
vergi, ekonomi politikası, basın ve yayın ile Hesapları İnceleme Komisyonu sunuşlarını yaptı.
* 1 Ocak 2007-31
Aralık 2007
bütçe dönemi harcamaları ve kesin hesabı ile 1 Ocak 2009-31 Aralık 2009 dönemi 12 aylık bütçe teklifi onaylandı.
* Genel Kurul, Hisarcıklıoğlu'nun "Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde daha iyi noktalara gelmesi" temennisiyle sona erdi.
* 2005'te Tekel'e ait
ikiz kuleleri 100 milyon dolara alan TOBB, ağustos ayı sonunda kulelere taşınacak. Birlik, kulelerin ilk dört katını kullanacak, diğer katları ise kiralayarak gelir elde edecek.
ZAMAN