Merkez'in fon çıkışlarını engellemek için gecelik borçlanma
faizlerini 3,5 puan artırarak yüzde 17,5'e çıkarması
kredi faizlerini de yukarı çekince, konut ve
araba taleplerinde yavaşlama görüldü. Aynı şekilde bu sektörlerdeki yatırımlar da azalma gösterdi. Merkez'in müdahaleleri ile piyasalar normale dönmesine rağmen, inşaat sektörü hâlâ beklediği hareketliliğe kavuşabilmiş değil. Şehir hayatı yeniden canlanmasına rağmen müteahhitlerin çoğu siftah bile yapamadı. Sektörü değerlendiren inşaatçılar, durgunluğun sebebi olarak tüketicilerin eğitim ve kış hazırlığı gibi mevsimsel harcamalara yönelmesini gösteriyor. İnşaatçıların önemle dikkat çektiği bir diğer etken de son dönemde bazı
banka yetkililerinin ‘kredi faizleri düşecek' yönündeki açıklamaları.
İstanbul Yenibosna'da satışa çıkardığı 50 konutuna 5 aydır alıcı bulamayan müteahhit İsmail Türk, bankacıların gazetelere verdiği beyanatlar yüzünden tüketicilerin konut taleplerini ötelediğini söylüyor. "
Piyasalar duruldu, ama ne hikmetse bankacılar
faiz oranlarını söyledikleri gibi düşürmedi." diyen Türk, ‘biraz daha bekleyelim' diyen müşteriler yüzünden satışların iyice durma noktasına geldiğini söylüyor. Türk, şu an sadece piyasa araştırması yapan müşterilerle karşılaştıklarını anlatarak, "Elinde ev almaya yetecek parası bulunan müşterilerimizi de kaçırıyoruz." serzenişinde bulunuyor. Satışların böyle devam etmesi durumunda dairelerini kiraya vermeyi düşünebileceğini belirten Türk, Çerkezköy,
Vize gibi ilçeler ile Kazakistan'da konut yapmak için alternatif arayışlara girdiğini söylüyor.
Konut kredi faiz oranları 2003'ten itibaren hızlı bir gerileme kaydederek aylık yüzde 5,1'lerden 1,07'lere kadar gerileyince kullandırılan krediler dört-beş kat artış gösterdi. Faizlerin aylık yüzde 1'in de altına düşeceğini tahmin eden tüketiciler ve daha iyi kâr elde etmek için konutlarını bitirdikten sonra satışa çıkaran müteahhitler mali piyasalardaki dalgalanma karşısında büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Riskten kaçan bankalar oranları hızla yüzde 2 seviyesine çıkarınca, konut fiyatlarının düşmesine rağmen satışlar
bıçak gibi kesildi. Dalgalanmanın ardından doların 1,45'lere kadar gerileyerek piyasanın yeniden olumlu bir havaya bürünmesi, tüketicileri umutlandırsa da faizlerdeki düşüş sınırlı kaldı. Uzmanlar, ancak talepteki artışın akabinde faizlerin düşeceğini, oysa ‘faizler düşecek' açıklamalarının talebi öteletmesi yüzünden oranların bir türlü düşmediğini belirtiyor. Bu durumu ‘kendi kendini engelleyen kehanet' diye yorumlayan uzmanlar, bankaların kaynaklarını yeniden yüksek getirili
Hazine kağıtlarına kaydırmış olmalarını da bir diğer sebep olarak gösteriyor. Bir banka müdürü de
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (
BDDK) kredi dosyalarını y
akın takibe alması yüzünden kredi alma şartlarının ağırlaştırıldığına dikkat çekerek, bireysel kredi taleplerinde istenen kefil sayısının birden ikiye çıkarıldığını örnek gösteriyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Krediler durdu,
senetler geri döndü
Geçen ay Oyakbank Genel Müdürü Hakan Eminsoy faizlerin kısa vadede yüzde 1,35'e gerileyeceğini öngörmüş,
Ziraat Bankası Genel Müdürü
Can Akın Çağlar da, "önümüzdeki günlerde toplanıp faizleri düşürmeyi plânlıyoruz" mesajı vermişti. İstanbul
Ticaret Odası İnşaat Komite Başkanı Süleyman Uluocak faizlerin bir türlü gerilememesi yüzünden ekonomide hâlâ bir canlanma görülmediğini belirterek, ‘bekleyin düşecek' türü açıklamaları zararlı buluyor. Uluocak, "Kredi faizleri ekonomiyle doğrudan bağlantılı, düşeceği zaman kendiliğinden düşer. Vatandaş zaten takip ediyor. ‘Düşecek, düşüreceğiz' dersen adam yüksek faizden neden kredi alsın? Düşmediği zaman da vatandaşın ve müteahhidin beklentisi karşılanmıyor." diyor. Uluocak, ayrıca yüksek faizlerin satışlarda senet dönemini yeniden başlattığına dikkat çekiyor. Önceden günde 200 kredi işini bağlarken, şu sıralar ancak 3-4 başvuruyla uğraştıklarını kaydeden bir banka müdürü de geri dönmeyen kredi oranlarının yüzde 10'u bulduğunu belirterek şunları söylüyor: "Risk artınca bankalar başka
kazanç yollarına bakarak kredide geri çekiliyor. Bundan sonra faizlerin hızlı düşmesini beklemek yanlış olur." BDDK Başkanı
Tevfik Bilgin, 21 Ağustos'ta Zaman'da yayımlanan mülâkatta piyasalara ‘faizlerde hızlı bir düşüş beklemeyin' mesajı vererek, konutta canlanma için "müteahhitler, yüksek kârlarından taviz versin" tespitinde bulunmuştu.