Pricewaterhousecoopers'ın
raporuna göre son yıllarda yolsuzlukla mücadele çalışmaları sayesinde
Türkiye, dünyada yolsuzluğun en az görüldüğü 5
ülke arasına girmeyi başardı.
Bugüne kadar
yolsuzluk ve rüşvet gibi suistimal olaylarında başa güreşen Türkiye'nin karnesi düzelmeye başladı. Uluslararası danışmanlık şirketi Pricewaterhousecoopers tarafından hazırlanan '
Küresel Ekonomik Suç' araştırmasında Türkiye'nin son yıllarda rüşvet ve
kayıt dışı ekonomiyle mücadele çabalarından çok başarılı sonuçlar aldığı belirtiliyor. Peşpeşe gerçekleştirilen yapısal reformlar da bu konuda etkili oldu. Rapora göre Türkiye yolsuzluk oranını dünya ortalamasının yarısına indirmeyi başardı. Bu konuda dünya ortalaması yüzde 30'larda. Türkiye'deki rakam ise yüzde 15'e geriledi. Böylece Türkiye,
Japonya ve Hong Kong'un ardından dünyada en az yolsuzluk vakalarının en az görüldüğü üçüncü ülke konumuna yükseldi.
İsveç,
Singapur,
İsviçre,
Finlandiya ve
Romanya gibi ülkeler ise Türkiye'den daha aşağılarda yer alıyor.
Pricewaterhousecoopers'ın raporuna göre yolsuzluğun en çok bulunduğu ülkelerin arasında ise birinci sıradaki
Rusya bulunuyor. Bu ülkeyi
Güney Afrika,
Kenya,
Kanada,
Meksika,
Ukrayna,
İngiltere,
Yeni Zelanda ve
Avustralya izliyor. Rusya'da yolsuzluk oranı yüzde 71. Küresel mali
kriz ile birlikte ülkede son iki yılda yolsuzluk daha da artış gösterdi. Orta ve Doğu
Avrupa ülkelerindeki yolsuzluk yüzde 34 düzeyinde bulunuyor.
Brezilya, Çin ve
Hindistan gibi hızlı gelişen ülkelerdeki ortalama yolsuzluk düzeyi de yüzde 34 olarak belirtiliyor. Bir ülkeye sabit yatırım yapacak olan uluslararası yatırımcıların, yatırım yapılacak ülkenin yolsuzluk düzeyine de baktığının belirtildiği raporda, bu çerçevede,
yabancı yatırımcıların, Rusya'daki yolsuzluktan çekindikleri kaydediliyor. Raporda, şirketlerin yolsuzluklarla mücadelesinde,
ekonomik suça karşı denetimlerin yanı sıra çalışanlara güvenilmesi gerektiği, çalışanlara kurumsal kimlik kazandırılarak, kurumlara sadık hale getirilmelerinin önemli olduğu ifade ediliyor. Pricewaterhousecoopers'ın raporu, 54 ülkede, 3 bin kişiyle yapılan anket sonucu ortaya çıktı.