Stand-by müzakerelerinin bir anda kesilmesine IMF’nin,
Türkiye’yi yeni sıkıntılara sokacak isteklerde bulunmasının yol açtığı anlaşıldı. BUGÜN’ün, ekonomi kurmaylarından edindiği bilgilere göre IMF, 2 Temmuz 2008’de çıkarılan kanunla belediyelere bütçeden aktarılacak payın arttırılmış olmasını kabul etmedi. IMF, bu
düzenlemeye karşı Türkiye’ye, “Ya yasayı iptal edip belediyelere aktarılacak payı eski haline düşürürsünüz ya da orada oluşan gider artışını karşılayacak şekilde genel KDV oranını en az 1 puan yükseltirsiniz”
teklifini sundu. Türkiye, her iki şartı da “kabul edilemez” bulduğunu IMF’ye iletti.
VERGİ TARTIŞMASI
IMF ile bir diğer anlaşmazlık ise birikmiş
vergi borçlarının 18 taksitte ödenmesini öngören düzenleme konusunda yaşandı. IMF, bu yolla elde edilecek paranın, “bir defalık gelir” olması nedeniyle
faiz dışı fazla (FDF) hesabında kullanılmasına karşı çıktı. Türkiye ise söz konusu gelirin normal vergi geliri olduğunu savunup, FDF hesabında kullanılacağını bildirdi. IMF’nin dediğinin olması halinde Türkiye’nin 2009 bütçesinde yaklaşık 4-5 milyar TL’lik bir tasarruf yapması ya da bu düzeyde ilave taze gelir bulması gerekecekti.
TURİZM VE TEKSTİLE DARBE
IMF, turizm ve tekstilde yüzde 8’e düşürülen KDV’nin yeniden yüzde 18’e çıkarılmasını da tavizsiz kabul edilmesini istedi. Bu teklifin kabul edilmesi halinde, özellikle bağlantılarını önceden yapmış olan turizmcilere büyük bir
darbe inecekti. IMF ayrıca,
emeklilik fonlarından kısmi yerine tam oranlı vergi alınması ve emekli maaşlarından da yüzde 8
gelir vergisi alınmasını pazarlık masasına getirdi.
KURALLARI BİRLEŞTİRİN
IMF'nin Türkiye'ye ilettiği diğer talepler arasında 3 madde daha bulunuyor.
BDDK,
Rekabet Kurulu, SPK gibi kurulları birleştirip tek yapı altında toplayın. n
Maliye müfettişi,
hesap uzmanı ve gelirler kontrolörlerinden oluşan tek
çatı altında denetim birimi oluşturun. n Gelir İdaresi Başkanlığı'nı özerk yapıya kavuşturup ayrı müsteşarlık haline dönüştürün.
IMF'CİLER ÇÖMEZ
Görüşmeleri değerlendiren üst düzey bir bürokrat, IMF’nin Türkiye’ye gönderdiği heyetin “çömez” ve düşük
teknik bilgiye sahip kişilerden oluştuğu tespitinde bulundu. Bu durumun bir çok konuda kilitlenmelere yol açtığını ifade eden bürokrat, “Kendilerince doğru kabul ettiklerinin dışında hiçbir yaklaşımı, teknik hesabı kabul etmiyorlar. Çoğu hesap ve öngörüleri yanlış çıktığı halde, yanlışta ısrar ediyorlar” diye konuştu.
BUGÜN