IMF ile ‘ihtiyati standby’
anlaşması yapılacak. İhtiyaç olursa
kredi kullanılacak. IMF de hükümeti serbest bırakacak.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın IMF ile yaptığı “ümük sıktırmam” pazarlığında orta yol bulundu, anlaşmazlık “ihtiyati
stand-by” formülüyle aşıldı. Önümüzdeki günlerde imzaları atılması planlanan anlaşmaya göre,
Türkiye IMF’den kredi kullanmayıp sadece IMF’nin kredibilite desteğini alacak. IMF de hükümeti mali politikalarda kısmen serbest bırakacak. Ancak
bütçe açığı,
faiz dışı fazla ve borç stokunun milli gelire oranından oluşan 3 göstergede Türkiye’yi yakından izleyecek.
KREDİ İHTİYACIMIZ YOK
Edinilen bilgilere göre Türkiye,
Washington’daki görüşmelerde dış krediye ihtiyaç duymadığını belirtip standart stand-by seçeneğini eledi.
Ancak, küresel krizin etkilerini hafifletmek için IMF çıpasına ihtiyaç duyan Türkiye, tercihini nakit kullanım gerektirmeyen ihtiyati stand-by’dan yana kullandı. En fazla 18 ay süreyi kapsayacak anlaşmasının en geç bir ay içerisinde, Noel tatilinden önce imzalanacağı öğrenildi.
İŞTE 3 GÖSTERGE
Görüşmelere ilişkin bilgi veren üst düzey bir ekonomi kurmayı, yeni programın 2 yıldan daha az süreli olmasına karşın IMF’ye önümüzdeki 3 yılı kapsayan mali program hedefleri sunduklarını bildirdi. Buna göre Türkiye 2009-2011 yılları arasında, ilk yıl milli gelirin en fazla yüzde 1.4’ü ikinci yıl yüzde 1.3’ü ve üçüncü yıl da yüzde 1.7’si oranında bütçe açığı verebilecek. Faiz dışı fazla milli gelirin sırasıyla yüzde 3, yüzde 2.7 ve yüzde 2.5’inden az olmayacak.
ÖZEL SEKTÖRE GARANTİ YOK
Ayrıca kamu brüt borç stokunun milli gelire oranı üç yılda yüzde 35’ten yüzde 31’e düşürülecek.
Hükümetin elinin bu hedefler dışında kısmen daha rahat olacağını belirten aynı yetkili, “Anlaşma şartlarına göre IMF ümüğümüzü sıkamayacak” dedi.
IMF görüşmelerine ilişkin kritik bir detayı da aktaran ekonomi kurmayları, özel
sektörün IMF ile ihtiyati yerine normal stand-by anlaşması yapılması için yoğun
kulis yaptığına işaret ederek, “Özel sektör 2001 yılında IMF ve Derviş sayesinde tüm borçlarına devlet garantisi getirtmişti. Bugün de hükümeti aynı garanti için zorladılar. IMF üzerinden de kulis yapmışlar.
Onların hedefi Türkiye’yi normal stand-by yoluyla IMF’ye bağlamak, bunun sonucunda da IMF baskısıyla
özel sektör borçlarına devlet garantisi almaktı. Hükümet bu garantiyi vermeyeceğini IMF’ye kesin bir dille bildirdi” dediler.
İHTİYATİ STAND-BY’IN FARKI NE?
İhtiyati stand-by ile normal stand-by arasındaki en büyük fark, kaynak kullanımından oluşuyor. Normal anlaşmada belirli bir kredi üzerinden anlaşma yapılıyor ve her gözden geçirmede kr edinin bir dilimi serbest bırakılıyor. İhtiyatide ise kredi ihtiyaten duruyor. Mecbur kalınmadıkça kullanılmıyor. Bunun dışında ihtiyati 12-18 ay uygulanırken, normal stand-by 4 yıl için imzalanıyor. Kr edi kullanıldığı için IMF normal stand-by’da ülkeleri daha yoğun denetleyip şartlar getiriyor.
EKONOMİNİN CANLANMASI İÇİN 1.2 TRİLYON DOLAR GEREKLİ
IMF Başkanı
Dominique Strauss-Kahn, dünya ekonomisini yeniden canlandırmak için 1,2 trilyon dolara ihtiyaç olduğunu söyledi. Dominique Strauss-Kahn, yaptığı açıklamada, 1,2 trilyon doların, küresel ortak bir bütçe koordinasyonuyla toplanabileceğini kaydetti.
Kahn, ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) yüzde 2’sini ayırmaları halinde, 1,2 trilyon dolarlık tasarrufun sağlanabileceğini ve bu paranın, krizin üstesinden gelerek
ekonomik canlanmada kullanılabileceğini söyledi. Dominique Strauss-Kahn,
Avrupa Merkez Bankası’nın da faiz indirimlerine devam etmesi görüşünde olduğunu da vurguladı.BUGÜN