Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün varil fiyatı 99 dolar seviyelerinde işlem gördü.
IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın, geçen hafta sonunda
New York'ta cinsel saldırı suçlamasıyla tutuklanması, IMF Başkanlığı görevini kimin devralacağı tartışmalarını hızlandırdı.
2. Dünya Savaşından sonra ABD ile
Avrupa arasında uzun süredir devam eden bir anlaşmaya göre, IMF'nin başkanlığını her zaman bir Avrupalı yürütürken, IMF'nin kardeş kuruluşu olan
Dünya Bankası'na ve IMF'nin 2 numaralı pozisyonuna ise bir Amerikalı
başkanlık ediyor.
Avrupalı yetkililer, geleneksel olarak IMF başkanının kıtadan çıktığına işaret eden açıklamalar yaparken, Çin ve
Brezilya gibi hızlı büyüyen
ülkelerin yetkilileri, ''bu tekeli kırmanın zamanı'' olduğunu vurguluyor ve gelişmekte olan ülkelerden bir başkan
adayı arıyor.
Avrupa Birliği Ekonomi Komiseri
Olli Rehn, Avrupa açısından başkanlığa atamanın liyakat temelinde olmasının önemli olduğunu,
ekonomik ve politik deneyimin
kilit rol oynadığını belirterek, ''Eğer bu göreve seçilecek kişi Avrupa ekonomisini biliyorsa bu bir liyakattir'' dedi.
Diğer Avrupalı
politikacılar gibi IMF başkanlığı için Avrupalı bir aday isteğini dile getiren AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Amerikalıların Dünya Bankası, Avrupalıların da IMF başkanlığına sahip olması geleneği olduğunu ifade etti. Van Rompuy, ''Bu gelenek değişebilir ama şimdi değil'' diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy de eski IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın yerine Avrupa'nın açık ve şeffaf bir süreç içinde ''çok nitelikli'' birini önerebileceğini ifade etti.
İtalyan Başbakanı Silvio
Berlusconi ve
Almanya başbakanı
Angela Merkel de, Avrupalı bir başkanın IMF için iyi olacağı yönünde açıklamalarda bulundu.
Öte yandan Brezilya
Maliye Bakanı Guido Mantega gibi politika yapıcılar ise bu anlaşmanın liyakatı diplomatik anlaşmalara feda ettiğini ve gelişmekte olan ülkelerin artan ekonomik gücünü kabul etmediğini söylüyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (
OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, IMF başkanlığına Avrupalı olmayan bir başkanın seçilmesi için değişim zamanının geldiğini söyledi.
Tayland,
Rusya ve
Güney Afrika da dahil olmak üzere gelişmekte olan piyasalarda ise yetkililer, IMF'nin yeni başkanının
gelişmekte olan ülkelerden seçilmesi gerektiğini ifade ediyor. Ancak gelişmekte olan ülkeler, şu ana kadar tek bir adayın ismi üzerinde fikir birliğine varmış durumda değiller.
Washington'da Brookings Enstitüsü'nden Eswar Prasad, Strauss-Kahn'ın göz
altına alınmasının, gelişmekte olan ülkelerin tezlerine
destek vereceğini ifade etti. Eski bir IMF yetkilisi olan Prasad, ''Bu vaka muhtemelen, IMF'nin liderliği ve
yönetim yapısı üzerinde dramatik ve öngörülmeyen bir biçimde etkili olacak'' dedi.
-IMF BAŞKANLIĞI İÇİN LAGARDE'IN ADAYLIĞI ÖNE ÇIKTI-
Birçok Avrupa başkentinde IMF Başkanlığı için Fransa
Maliye Bakanı Christine Lagarde'ın iyi bir seçenek olduğu konuşuluyor. Çok akıcı
İngilizce konuşan ve yıllarca ABD'de yaşamış olan Lagarde'ın uluslararası camiada güçlü bir itibarı bulunuyor.
Adaylık için öne çıkan isimlerden biri de eski
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Axel Weber. 53 yaşındaki Weber, Avrupa
Merkez Bankası yönetim kurulu üyeliği de yürütmüştü. Weber'in en son
Avrupa Merkez Bankası Başkanlığı için adı geçmişti, ancak aday olmayacağını açıklamıştı.
Diğer adaylar,
Güney Afrika'nın eski
Maliye Bakanı Trevor Manuel, IMF'de 2003 ile 2006 yılları arasında görev yapan ve geçen yıl Ocak ayında
Meksika Merkez Bankası Başkanı olan Agustin Carstens ve Brezilya'nın en başarılı Merkez Bankası Başkanı olarak
tarif edilen 54 yaşındaki Arminio Fraga. Fraga, New York'da ünlü spekülatör
George Soros için de altı yıl çalışmıştı.
ABD'nin saygın gazetelerinden The
Wall Street Journal'da yayımlanan bir yazıda, ''
Kemal Derviş'in, istemesi halinde IMF başkanlığı için güçlü bir aday olabileceği, ancak Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Derviş'in adaylığına engel koyabileceği'' belirtildi.
Alman ''
Die Welt'' gazetesi, cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla tutuklanan IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın yerine başkan olabilecek kişiler hakkında yayınladığı bir haberde, 8 aday arasında, Türkiye'nin ekonomiden sorumlu eski
Devlet Bakanı Kemal Derviş'e de yer verdi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) eski baş ekonomisti Prof. Dr. Kenneth Rogoff, IMF Başkanlığı için adı geçen Kemal Derviş'in, Fon başkanlığı için önemli ve göze çarpan bir
seçim olacağını söyledi.
Harvard Üniversitesi ekonomi Profesörü Kenneth Rogoff, Derviş'in, başkanlık için önemli bir seçim olacağının altını çizerek, başkan olması halinde, IMF'ye, etkin bir başkanlık için gerekli olan
teknik bir vasıf ile siyasi kimliği getirebileceğini vurguladı.
Ancak Kemal Derviş IMF Başkanlığına aday olmayacağını açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu.
-IMF İCRA DİREKTÖRLERİ KURULU PERŞEMBE GÜNÜ TOPLANACAK-
Başkanlığına Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky'nin vekalet ettiği IMF'in İcra Direktörleri
Kurulu ise yeni IMF başkanının belirleneceği seçim sürecini başlattı.
Kurul, cinsel
taciz iddiasıyla ABD'de tutuklandıktan sonra IMF başkanlığından
istifa eden Strauss-Kahn'ın yerine geçmek için aday başvurularını gelecek
pazartesi gününden itibaren kabul edecek. IMF'nin yeni başkanının 30 Haziran'a kadar seçilmiş olması bekleniyor.
IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun başkanlık seçim sürecini başlatmak için
Perşembe günü toplanması bekleniyor.
-ABD EKONOMİSİ-
ABD
Hazine Bakanı Timothy Geithner, Cumhuriyetçilerin,
bütçeyi denetim altına alan ve harcamaları kesen bir program olmadıkça ülkenin borçlanma limitinin yükseltilmesini onaylamaması durumunda, bunun sonuçlarından sorumlu olacaklarını söyledi.
Geithner, Harvard Kulüp'te yaptığı konuşmada, Cumhuriyetçilerin, ABD'nin 14,3 trilyon dolar olan borçlanma tavanının yükseltilmesine onay vermemesi halinde, ülkenin tarihinde ilk kez borcunu ödeyememe durumuyla karşı karşıya kalacağını, bununla ilgili sorumluluğa katlanmak durumunda kalacaklarını ifade etti.
ABD'nin mevcut borçlanma tavanı olan 14,29 trilyon dolar düzeyine pazartesi günü ulaşıldığını belirten Geithner, borç ödeyememe durumundan kaçınmak için bir dizi muhasebe manevrası
uygulamaya başladıklarını, ancak 2
Ağustos tarihi civarında artık manevraların da tükeneceğini bildirdi. Geithner, ''
Kongre, ülkenin tam güvenini koruma sorumluluğunu almalı ve borç limitini artırmalı'' dedi.
ABD Merkez Bankası (FED) üyeleri, ekonominin istikrarlı
büyümesinin sürmesi durumunda,
teşvik programlarından çıkışa ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
FED'in 26-27
Nisan'da yaptığı toplantının tutanaklarına göre, bazı üyeler, enflasyona karşı korunmak için FED'in bu yıl
faiz oranlarını artırmaya başlamasına ihtiyaç olduğunu söylediler.
Birçok FED üyesi, enflasyonun gidişinden duyduğu kaygıyı dile getirirken, petrol fiyatlarındaki yükselişin süreceğini düşünüyor. Bu yükselişi, şirketlerin fiyatlarına yansıtması yoluyla tüketicilere ulaşacağını düşünen üyeler, bu nedenle enflasyonun yakından takip edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
-AVRUPA EKONOMİSİ VE DİĞERLERİ-
Avro bölgesi ekonomi ve maliye bakanları,
Yunanistan'ı
kurtarmak için yetersiz kalan 110 milyar
avroluk
kredi paketinin artırılmasını görüşmek üzere toplandı.
Tecavüze teşebbüs suçlamasıyla tutuklanan IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın yerine Mısırlı
yardımcısı Nimet Şefik'in katıldığı toplantıda,
Portekiz için düşünülen 78 milyar avroluk kurtarma paketi de tartışıldı.
Avro Bölgesi ekonomi ve maliye bakanları, Portekiz için hazırlanan 78 milyar Avro'luk kurtarma paketine onay verdi.
Yunanistan ve Portekiz gündemiyle Brüksel'de toplanan Avro Bölgesi bakanlarının ortak açıklamasında, IMF da desteğiyle hazırlanan kurtarma paketinin bütçe açığının düşürülmesi, büyüme ve
rekabet gücünü artıracak reformlar ve mali sektörün güçlendirilmesi şartıyla kullandırılacağı belirtildi.
Bu arada Avro Bölgesi bakanları yaptıkları açıklamalarda, reformlar karşılığında Yunanistan'a yeni destek ya da borç vadesinin uzatılma sinyali gönderdi.
Avro bölgesinde Almanya'nın başını çektiği kuzey ülkeleri, yeni yardım paketi karşılığında Yunanistan'ın ilave kemer sıkma önlemleri alması gerektiğini savunuyor.
Ekonomisi beklentilerin üzerinde daralan ve mali yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanan Yunanistan'ın ilave yardım alamazsa iflas ederek borçlarının yeniden yapılandırılmasını istemesi ihtimali öne çıkıyor. Bu durumda ortak para avronun göreceği zararı dikkate alan Avro bölgesinin kamuoyu baskısına rağmen Yunanistan'a ilave yardıma ya da tahvil ödemelerini
erteleme gibi ''yumuşak'' bir yeniden yapılandırmaya onay vermesi bekleniyor.
Avrupa Birliği (AB)
Komisyonunun Ekonomik ve Parasal İşlerden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, ağır borç kriziyle mücadele eden Yunanistan'a reformları hızlandırma çağrısı yaptı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Jürgen Stark, Yunanistan'ın borcunun yeniden yapılandırılmasının felaket reçetesi olacağını belirtti.
IMF, Portekiz'e 26 milyar avro kredi verilmesini onayladı.
IMF tarafından yapılan açıklamada, AB üyesi bu ülkenin borçları nedeniyle yatırımcının kaygılarını hafifletmek amacıyla paranın 6,1 milyar avroluk bölümünün hemen verileceği bildirildi.
Avro Bölgesi
Maliye Bakanları, İtalya Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'yi ECB Başkanlığı görevine aday gösterdi.
Almanya ve Fransa'nın desteğini kazandıktan sonra son üç haftada şansı artan Draghi'nin adaylığına,
Avrupa Parlamentosu ve ECB Yönetim Kurulu ile gerçekleştirilecek danışmalardan sonra haziran ayının sonunda yapılacak Avro Bölgesi üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları zirvesinde nihai onayın verilmesi bekleniyor.
AB'de mart ayında yüzde 3,1 düzeyindeki enflasyon oranı nisan ayında yüzde 3,2'ye tırmandı.
AB
İstatistik Kurumu Eurostat'ın verilerine göre aynı dönemde 17 üyeli Avro Bölgesi'nin enflasyon oranı da yüzde 2,7'den 2,8'e çıktı.
Japonya ekonomisi yılın ilk üç ayında yüzde 0,9 daraldı.
Japonya'da meydana gelen deprem ve tsunaminin ardından ülke ekonomisi bu yılın Ocak-
Mart aylarını kapsayan çeyreğinde yüzde 0,9, yıllık bazda hesaplandığında ise yüzde 3,7 küçüldü. Böylece, Japonya ekonomisi iki çeyrek üstü üste daralarak resesyona girmiş oldu.
luslararası
kredi derecelendirme kuruluşu
Fitch, Yunanistan'ın döviz cinsinden uzun vadeli
kredi notunu ''BB ''dan ''B ''ya düşürdüğünü bildirdi. Fitch, Yunanistan'ın kredi notu görünümünün ise ''negatif'' olduğunu bildirdi.
Kuruluşun, Yunanistan'ın ekonomisinde temel reformları uygulama konusundaki sorunlar nedeniyle kredi notunu düşürdüğü belirtilen açıklamada, not indiriminin, Yunanistan'ın, ekonomik toparlanmayı sürdürmek için kuruluşların ve devletin borçlarını ödeyebilmesini garanti etmede gerekli radikal mali ve yapısal reform programını uygulamada karşı karşıya olduğu güçlüklerin büyüklüğünü yansıttığı ifade edildi.
Fitch, Yunanistan'ın kredi notunun daha fazla düşebileceği uyarısında da bulundu.
-DÖVİZ PİYASASI-
ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, Pazartesi günü açılış ve
Cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:
PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA
----------- --------- ---------
Japon Yeni 80,86 81,67
İsviçre Frangı 0,8882 0,8772
Kanada Doları 0,9713 0,9735
Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,4129 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,4155 dolara yükseldi.
Aynı borsada pazartesi günü 1,62 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,6231 dolara ulaştı.
New York borsasında,
altının ons fiyatı pazartesi günü 1.490,40 dolardan kapanırken, cuma günü kapanışta 1.508,80 dolara yükseldi.
-ABD, AVRUPA VE ASYA BORSALARI-
ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,74 (93,28 puan) değer kaybederek, haftayı 12.512,04 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,77 (10,33 puan) azalarak 1.333,27 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,71 (19,99 puan) azalarak 2.803,32 puan oldu.
Haftanın tamamında Dow Jones Endeksi yüzde 0,7, Standard and Poor's 500 Endeksi yüzde 0,3, Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 0,9 oranında değer kaybetti.
Asya'da borsaların bazıları geriledi, bazıları değer kazandı.
Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 0,14 (13,74 puan) azalarak 9.607,08 puandan kapandı.
Asya'da ayrıca
Tayvan Borsası yüzde 0,63,
Avustralya Borsası yüzde 0,51, Tayland Borsası ise yüzde 0,45 ve
Singapur Borsası yüzde 0,39 değer kaybetti.
Çin'de
Şanghay Borsası'nda SE Composite Endeksi yüzde 0,09 ve SE Endeksi yüzde 0,05, Güney
Kore Borsası ise yüzde 0,74,
Hong Kong Borsası yüzde 0,15,
Endonezya Borsası yüzde 0,14 ve
Hindistan Borsası yüzde 1,01 arttı.
Avrupa'da borsalar haftanın son işlem gününde düşüşle kapandı.
Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,13 (7,50 puan) değer kaybederek 5.948,49 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 1,24 (91,41 puan) azalarak 7.266,82 puandan ve
Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 0,92 (36,89 puan) azalarak 3.990,86 puandan haftayı kapattı.
Avrupa'da ayrıca İspanya'da
Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 1,45 ve Hollanda'da
Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,74,
Zürih borsası yüzde 0,42 oranında değer kaybetti.
-PETROL FİYATLARI-
Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün varil fiyatı 99 dolar seviyelerinde kapandı.
Hafta başında yaklaşık 98,81 dolardan işlem görmeye başlayan Batı
Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı Haziran ayı teslimi cuma günü 88 sent değer kazanarak 99,81 dolardan işlem gördü.
Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da haftanın son işlem gününde 86 sent artarak 112,28 dolar oldu.