İhracatçının tepki gösterdiği değerli YTL ise konomunu 2011 sonuna kadar sürdürecek.
Hükümetin 2007 yılı enflasyon rakamını yüzde 4 olarak açıklamasına karşılık, hesaplarında enflasyon rakamını yüzde 5,5 olarak baz aldığı öğrenildi. Bunun yanı sıra 2011 sonuna kadar ekonomi yönetiminin YTL'nin değerli konumunu korumaya devam edeceği varsayımıyla hareket ettiği ve planların da buna göre yapıldığı ortaya çıktı.
Referans,
Ekonomiden Sorumlu
Devlet Bakanı Ali
Babacan tarafından aralarında
Hazine ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın da bulunduğu ekonomi yönetimine hazırlatılan ve gizli tutulan "Fiyat ve kur gelişmeleri tablosu"nu ele geçirdi. 15
Ekim tarihli tablo, aynı zamanda 17 Ekim'de TBMM'ye verilen 2007 yılı
bütçe ve program dengelerinde baz alınan tablo anlamına da geliyor. IMF heyetinin bu tarihte Ankara'da olduğu ve bu tabloların karşılıklı olarak üzerinde anlaşılan tablolar olduğu göz önüne alındığında ise bu tabloya, "Ekonomi yönetiminin IMF'nin de onayını alan asıl kur ve enflasyon tablosu" demek hiç de yanlış olmayacak.
Hesaplar bu tabloya göre yapılırken resmi tablolar ve açıklamalarda, enflasyonun 2007 yılında yüzde 4'e düşeceği yer aldı. Kur gelişmelerine ise "dalgalı
sistem" denerek hiç yer verilmedi.
Devlet Bakanı
Ali Babacan'ın bütçe görüşmelerinde, birçok tahmin üzerinde çalışıldığını ama yüzde 4 açıklamasına karar verildiğini söylediği, bu arada bürokratlara da "itirazınızı burada yapın yoksa susun" dediği de ifade ediliyor.
Babacan'ın bürokratlarından "kamuoyuna açıklanmasını istemediği asıl rakam"ın yüzde 5,5'lik enflasyon olduğu anlaşılıyor. Aslında bu rakamın bile çok iyimser bir rakam olduğu, yüzde 7'nin üzerinde bir enflasyon rakamı baz alınmasının daha gerçekçi bir
hedef olacağı dile getiriliyor ama belli ki dengeler, aslında kamuoyuna açıklanmayan bu yüzde 5,5'lik enflasyon rakamına göre kuruldu.
Toptan eşya bazında yüzde 6
Ekonomi yönetiminin hazırladığı enflasyon ve kur tablosu, aslında 2006 ve 2007'ye ilişkin daha çarpıcı rakamlar içeriyor. 2008'den 2011 sonuna kadar ise sabit bir biçimde enflasyonun yüzde 4'te seyredeceği, kurların da TL'nin değerli konumunu sürdürecek biçimde ama kabaca ele alındığı gözleniyor.
Gizli tutulan tablo uyarınca 2006 sonunda
tüketici fiyatları bazında yüzde 10 olacak enflasyonun toptan eşya bazında yüzde 13,1 olması öngörülüyor. Buradan yola çıkılarak, 2007 enflasyonu tüketici fiyatları bazında yüzde 5,5 olarak tahmin ediliyor, toptan eşya bazında ise enflasyonun 2007 sonunda yüzde 6 olarak gerçekleşeceği varsayılıyor.
2008'den itibaren ise hem toptan eşya, hem tüketici fiyatları bazında enflasyona ise aynı düzeyini koruyacak biçimde, her yıl yüzde 4 olarak tabloda yer verildiği gözüküyor.
YTL hep değerli kalacak
Referans'ın elde ettiği tablo, belki 2007'den sonrası için büyük ve ayrıntılı hesaplamalar ya da hedefleri içermiyormuş gibi gözüküyor. Ancak bizce en çarpıcı yanlarından biri; enflasyonla birlikte yapılan, hatta ay ay yapılan kur tahmin tablosunda, hep şikâyet edilen YTL'nin değerli konumunun önümüzdeki 5 yıl içerisinde de devam edeceğinin ortaya çıkmış olması.
Ekonomi yönetiminin piyasalardan büyük tepki gören, özellikle ihracatçıların yoğun şikâyetlerine neden olan, "değerli YTL" konumunu sürdürmeyi bir ana strateji olarak benimsediği de böylece ortaya çıkıyor. Aslında bununla birlikte
cari işlemler açığının yüksek miktarlarda süreceği de anlaşılıyor ama bu
kalem elde ettiğimiz tabloda yer almıyor.
Reel
döviz kuru endeksinin 2006 yılı sonunda 120.7'ye ineceği, 2007'den itibaren ise 117.8 gibi değerli konumunu hep koruyacağı anlaşılıyor.
Kurların enflasyon rakamının altında artmaya, daha doğrusu YTL'nin dolara karşı değer kazancının süreceği tabloda açıkça yer alıyor. Örneğin 2006 sonunda ekonomi yönetimi 1 doların 1.544 YTL olacağını varsayarken bu rakam 2007 sonunda 1.583 YTL, 2008 sonunda 1.606 YTL, 2009 sonunda 1.630 YTL, 2010 sonunda 1.654 YTL, 2011 sonunda ise 1.678 YTL olarak tabloda görünüyor.
Bu rakamlar, kabaca ele alınan rakamlar olduğu için, ayrıca dalgalı kur uygulaması nedeniyle çok somut hedefler olarak düşünülmemesi gerekiyor. Bunlar, 2007
ekonomik dengelerine baz olması için yapılan tahminler olarak ele alınmalı. Ancak bu tablonun gösterdiği gerçek; ekonomi yönetiminin IMF ile ilişki gevşese dahi, mevcut enflasyon ve kur politikasına devam edileceğinin somut biçimde ortaya çıkması.
Erdal Sağlam - Referans