AB Komisyonu: Kimse hukukun üstünde değil

AB Komisyonu, ziyaret sonrasında ilk açıklamasını dün yaptı. Komisyon’un Türkiye, Makedonya, İzlanda ve Karadağ’dan sorumlu Genişleme Müdürü Alexandra Cas Granje, demokrasilerde hiç kimsenin kanunların üstünde olamayacağını vurguladı. Hukukun üstünlüğü göz ardı edilerek sistem içerisinde ‘kısa devre’ yapılamayacağını söyledi.

Avrupa Siyaset Merkezi (EPC) ve TUSKON tarafından cuma günü Brüksel’de düzenlenen, ‘Türkiye’deki hengâme: Neler oluyor ve nereye gidiliyor?’ isimli panele katılan üst düzey AB yetkilisi, Türkiye’de yaşanan son olayların yargının yeni kazanımlarını tehdit ettiğini ve Brüksel’in endişelerinin derinleşerek devam ettiğini anlattı. Panelde, Zaman Gazetesi Brüksel Temsilcisi Selçuk Gültaşlı, TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası, Gent Üniversitesi öğretim üyesi Dries Lesage ve Avrupa Parlamentosu Genişleme Dairesi Başkanı Thomas Grunert de konuşmacı olarak iştirak etti.

Cas Granje, 12 Eylül 2010 referandumundan başlayarak yapılan yargı reformlarının en değerli kazanımlarından birinin HSYK olduğunu vurgulayarak, bu adımlar sayesinde yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliğinin artırıldığını ifade etti. Bugün ise yolsuzluk ve devlet içinde devlet iddiaları ile hükümetin tepkilerinin “yeni kazanılan yargı çerçevesini tehdit ettiğine” işaret eden yetkili, yolsuzluk iddialarının “şeffaf ve tarafsız” şekilde soruşturulması gerektiğini vurguladı. Devlete kasteden suç şebekeleri varsa bunlara yönelik mücadelenin de hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı çerçevesinde ele alınması gerektiğini belirten Cas Granje, “AB üyelerinde de bu tür sorunlar var. Ancak bu sorunlarla hukukun üstünlüğü ilkesini ihlal etmeden ve demokratik toplumların kanuni araçlarıyla mücadele etmek gerekir. Demokratik toplumları diğerlerinden ayıran sorunlar değil, sorunlara verdikleri tepkilerdir.” dedi.

Panelde konuşan Gültaşlı’ya Hizmet Hareketi’nin çözüm sürecine karşı olup olmadığının sorulması üzerine, Zaman temsilcisi, hükümet ve PKK’ya yakın medyada bu iddianın sıklıkla gündeme getirildiğini ancak Fethullah Gülen’in tavrının çok net, iddiaların ise “büyük bir yalan” olduğunu söyledi. Kürt meselesinin çözümü için iki parametrenin çok mühim olduğunu vurgulayan Gültaşlı, “Kürt meselesinin kalıcı çözümü için evvela yeni anayasaya ihtiyaç var. Yeni anayasa konusunu hâlâ ısrarla takip eden Hizmet’e karşı, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda masadan ilk kalkan AK Parti oldu. İkincisi AB parametresi. Gülen, AB sürecini 1970’lerden bu yana istikrarlı şekilde destekleyen tek İslam âlimi. Hükümetin AB reformları konusundaki iradesi ise ortada.” şeklinde konuştu.