Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türk Telekom'un kablolarına sabotaj yapıldığı iddialarına ilişkin olarak, ''Sebebi ne olursa olsun, hiçbir şekilde kamu malına zarar vermeye, vatandaşa giden haberleşme hizmetini kesintiye uğratmaya kimsenin hakkı yok'' dedi. Yıldırım, Türk Telekom'da yaşanan greve ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, grev olmaması için arabulucu olarak gayret gösterdiklerini söyledi. Bakan Yıldırım, ''Gönül arzu ederdi ki bu grev olmasın. Maalesef bir sonuca ulaşamadık'' dedi. Grev öncesi yapılan görüşmelerde Türk Telekom çalışanlarının ücretle ilgili taleplerinin büyük ölçüde karşılandığını düşündüğünü kaydeden Yıldırım, grevin ücretler nedeniyle olduğunu düşünmediğini ifade etti. Yıldırım, ''Sendika ile işveren arasında başka konularda anlaşmazlıklar olayı bu noktaya getirmiştir'' dedi. Türk Telekom hatlarına yönelik sabotajların yapıldığı yönündeki iddiaları hatırlatan Yıldırım, kamuoyunun gelişmeleri dikkatle izlediğini belirtti. Yıldırım şunları kaydetti: ''Sebebi ne olursa olsun, hiçbir şekilde kamu malına zarar vermeye, vatandaşa giden haberleşme hizmetini kesintiye uğratmaya kimsenin hakkı yok. Bunun için grev meşru bir mazeret olarak gösterilemez. Eğer bu konuda dahli olan bu olaylarda kim yer aldıysa bunlara da yasal işlemler mutlaka yapılacaktır. Bu konuda savcılıklarımız, kolluk kuvvetlerimiz hali hazırda çalışmalarını yapmaktadır. İlginç olan, bana gelen rapora göre 24 saat içerisinde, 15 ayrı noktada arızaların peş peşe oluşmasıdır. Bunların bir çoğu kablo kesilmesi, santrallerin arızalandırılması gibi nedenlerden oluşuyor. Arızaların grev başlamadan gece yarısı 03.10'da başlayıp, yarımşar saat aralıklarla, sabah, öğlen saatlerine, hatta akşam saatlerine devam etmiş olması, ister istemez bu tip şüpheleri de beraberinde getiriyor. Normal bir arıza bile olsa, bu dönemde üst üste gelmiş olması bu soruları ortaya çıkarıyor. Bunu da dikkate almak gerekiyor. Türk Telekom elemanlarının ifade ettiğine göre, bir günde gerçekleşen bu çapta bir arıza, ancak 5-6 ay içerisinde olabilecek bir arıza. O bakımdan tabii olay daha ilginç hale geliyor. Vatandaşın haberleşme hizmetlerinin aksaması hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu tercih edilen bir yol olmaması lazım, hak arama yolu, yasal olmayan bir şekilde işletilemez. Bu doğru bir şey değil, böyle bir şey varsa, bunu ne kamuoyumuz ne biz asla ve asla onaylamayız.'' -''BİR ARAYA GELİP, GÖRÜŞÜP SONUÇLANDIRSINLAR İSTİYORUZ''- Sendikalı çalışanların daha fazla mağduriyet yaşamasını istemediklerini vurgulayan Yıldırım, ''Sağduyu hakim olsun, bir araya gelip, görüşüp sonuçlandırsınlar istiyoruz'' dedi. Gerek işverenin, gerekse işçilerin Türk Telekomu kendi müessesesi olarak görmek zorunda olduğunu kaydeden Yıldırım, Türk Telekom'un geleceğinin yönetimin yanı sıra çalışanları da ilgilendirdiğini söyledi. Yıldırım, ''Bu anlayış içerisinde konulara yaklaşılırsa daha mantıklı ve makul çözümler elde edilebilir'' diye konuştu. Yıldırım, bir araya gelerek konuyu çözüme kavuşturmaları yönünde taraflara her zaman çağrı yaptıklarını anlatan Yıldırım, ''Ama artık şartlar değişti, taraflar 'Grev öncesi geldiğimiz şartlar geçerli değil' diyorlar. Oturup yeni baştan her şeyi konuşacaklardır'' dedi. -''TELEKOM HABERLEŞMESİ SAĞLIKLI OLARAK DEVAM ETMEKTEDİR''- Vatandaşın haberleşmede alternatifleri olduğunu vurgulayan Yıldırım, ''Grevi erteleme yetkisini kullanmayı şu aşamada düşünmüyoruz. Telekom haberleşmesi, küçük aksaklıkları bir yana bırakırsak, sağlıklı olarak devam etmektedir'' dedi. 21 Ekim referandumunda iletişim konusunda bir sıkıntı yaşanacağını düşünmediğini belirten Yıldırım şunları kaydetti: ''Gerekli tedbirleri alacağız. Referandum, genel seçim gibi zor ve karmaşık bir süreç değil. Sadece 'evet' ve 'hayır' oyları var. Çok daha kısa sürede sonuçları alabileceğimizi düşünüyorum. Haberleşme anlamında sıkıntı olmaması için gerekli tedbirleri alacağız. Vatandaşlarımızın bu konuda müsterih olmasını isterim.'' Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, sendikalarının ve üyelerinin işyerine zarar verecek her türlü düşüncenin ve eylemin karşısında olduğunu söyledi. Akcan, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türk Telekom grevinde yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Türk Telekom yönetiminin bugüne kadar izlediği tavır ile sendikayı grev kararı almaya ve uygulamaya zorladığını savunan Akcan, ''Türk Telekom yönetimi 2 defa yargıdan dönen tarife örneğinde olduğu ve her zaman yaptığı gibi Türk kamuoyunu ustaca yanıltma tavrını burada da sergilemeye çalışmaktadır'' dedi. Türkiye Haber-İş'in sahip olduğu sendikal anlayış çerçevesinde milli ekonomi ve toplumsal barışı savunmayı esas aldığını vurgulayan Akcan, ''Bu anlayış içerisinde olan Türkiye Haber-İş Sendikası ve üyeleri, işyerine zarar verecek her türlü düşüncenin ve eylemin karşısında olma kararlılığındadır'' diye konuştu. İşverenin, grev hakkına saygılı olduğunu ifade ettiğini dile getiren Akcan, şunları kaydetti: ''Bu söylem doğru ise işveren, grevi erteletmek, grevdeki işçilerimizin ve kamuoyunun kafasını karıştırmak yolundaki hareketlerden kaçınmalıdır. Bilinmelidir ki grev kırıcılığı yasalar karşısında bir insanlık suçudur. Şirket varlıklarına karşı yapılan sabotajlar ülkemizin içerisinde bulunduğu hassas koşullar dikkate alınarak gözlenmeli, değerlendirilmeli ve suçlular bulunup cezalandırılmalıdır. İşverenimizin ifade ettiği gibi üyelerimizin bir çoğu değil, tamamı bu sabotajlardan üzgündür. Yapılanları lanetlemektedir.'' -''MAKAS SADECE TÜRK TELEKOM ÇALIŞANININ ELİNDE DEĞİL''- Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akcan, sabotaj iddiaları ile ilgili bir soru üzerine, ''Makas sadece Türk Telekom çalışanlarının elinde değil. Kurumda çalışan 38 bin kişi arasında greve giden 26 bin kişi var'' dedi. Türk Telekom'da kablo çalma, hatlara zarar verme gibi binlerce olayın yaşandığını, bunların tutanaklarla sabit olduğunu anlatan Akcan, yıllardır yaşanan bu olayların yeni gibi algılanmasına neden olacak açıklamalar yapıldığını söyledi. Akcan, bu açıklamaların ve yaşananların grevle ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını kaydetti. ''İddialar doğru ise yapılan namussuzluk, şerefsizliktir. Bunu onaylamamız mümkün değil'' diyen Akcan, bu tür iddialarla Anayasal grev hakkını kullananların üzerine gitmenin de aynı ayarda olduğunu ifade etti. Ali Akcan, iddialarla ilgili olarak üzerlerine bir görev düşüyorsa bunun gereğini yapmaya hazır olduklarını bildirdi. Türk Telekom Yönetim Kurulu, Ankara'da toplandı Alınan bilgiye göre, Türk Telekom Genel Müdürlüğündeki toplantı öğleden sonra başladı. Oger Telekom Başkanı Mohammed Hariri'nin yanı sıra Oger Telekom'dan bazı yöneticiler ile kamu temsilcileri de Türk Telekom yönetim kurulunda yer alıyor. Yetkililer, yönetim kurulu toplantısının 1 ay önceden planlandığını belirterek, bunun ''grevle ilgili planlanmış bir toplantı olmadığını'' söylediler. Öte yandan, yetkililer, grevin başlamasının ardından yaşandığı iddia edilen sabotajların dün öğle saatlerinden itibaren küçük çaplı sabotajların devam ettiğini, ancak ülke genelinde sıkıntıya yol açacak bir gelişmenin yaşanmadığını belirtiler. AA