Yeni
Şafak gazetesinde çıkan '60 milyon dolarlık kağıt vurgunu' haberi üzerine
Doğan Yayın Holding'e atfen dün grup gazetelerinde yer alan açıklamalarda, kağıdın rakiplere göre daha ucuza mal edildiği öne sürüldü.
Hürriyet, Referans,
Milliyet, Posta,
Radikal ve
Vatan gazetelerinde yer alan haberlerde Doğan Yayın Holding'in gazete kağıdını kaç dolardan
ithal ettiğine dair rakamlara yer verildi. Aynı haberde grup gazetelerinin dışındaki bazı gazetelerin de kağıt ithalat fiyatlarının da yer alması dikkat çekti. Mukayeseli fiyatların bulunduğu tabloların dipnotunda 'Fatura orijinalinden alınmıştır' ibaresi kullanılırken,
faturanın kesildiği şirketin ismi ise belirtilmedi.
Ticaret hukuku uzmanları, özellikle halka açık olmayan şirketlerin fatura bilgilerinin bu şekilde açıklanmasının ilgili mevzuattaki 'ticari sır' hükümlerinin ihlali anlamına geldiğini vurguluyor. Aynı kaynaklar, iki taraflı bir ihlalin söz konusu olduğuna dikkat çekerek, "Burada hem kağıdı toptan satan şirketin bilgileri ifşa edilirken, müşterilerin de bilgileri üçüncü şahıslarla paylaşılmıştır. Burada TCK'nın 239'uncu maddesine göre suç işlenmiştir." değerlendirmesinde bulunuyor.
Yeni Şafak Gazetesi, 10
Eylül günü hisseleri borsada işlem gören Doğan Yayın Holding'in İngiltere'de kurduğu
tabela şirketlerinden kağıdı, grubun halka açık şirketlerine sattığını tespit ettiğini ve çalışanı dahi olmayan şirketlerin kâr hanesine yazılan 60 milyon doların, borsadaki
küçük yatırımcının cebinden çıktığını belirten bir haber yayınladı. Bunun üzerine Doğan Yayın Holding, "İthal kağıdı herkesten ucuza aldık." açıklaması yaptı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Hemen hemen bütün kağıt kategorilerinde DYH'nin ithalat maliyeti rakiplerine kıyasla bariz bir şekilde ucuzdur. O kadar ki bazı kağıt kategorilerinde rakiplerin alım fiyatı ile DYH'nin ithalat maliyeti arasında fark ton başına 140 dolara kadar çıkabilmektedir." denildi. Bu kadar ayrıntılı rakamların verildiği öne sürülen haberde fatura sahibi şirketin gizli tutulması, "Bu şirketle grup arasında organik bir bağ mı var?" ya da "Şirketin bilgisi dahilinde mi rakamlar açıklandı?" sorularını gündeme getirdi. Ticaret Kanunu'na göre Borsa'ya açık olmayan bir şirketin bir ürünü kaç liraya aldığının orijinal faturasına dayanarak bilgi verilmesinin yasal olmadığı ifade ediliyor. Bu durum Doğan Yayın Holding kadar, kağıt satan şirket açısından da yasal sorumluluk oluşturuyor. Konunun Rekabet Hukuku'na
bakan yönleri de olduğuna dikkat çeken hukukçular, Doğan Grubu'nun başka bir grup ya da kurumla girdiği
tartışmada aynı sektörde faaliyet gösteren rakiplerinin bilgilerinin mukayese unsuru olarak kullanılmasının da etik olmadığını belirtiyor.
Kağıt anlaşmalarının vade, ödeme şekli ve miktar gibi pek çok değişkene bağlı olarak imzalandığına dikkat çeken bir başka kaynak, "Bu tablolara bakıldığına herkes aynı miktarda kağıdı aynı şartlarda almış gibi görünüyor. Bu tezden hareketle de kağıdı kimin pahalı kimin ucuza aldığı ortaya konulmak istenmiş. Elmalarla armutları karıştırmak diye buna denir." yorumunu yapıyor.
SPK: Denetim 5 yıldır yapılıyor
Bu arada,
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)'ndan yapılan açıklamada, Doğan Grubu'na yönelik yapılan incelemelerin
baskı sonucu yapıldığı iddiaları yalanlanarak, söz konusu denetim çalışmalarının yeni olmadığı, yaklaşık 5 yıldır devam ettiği belirtildi. Açıklamada, 'talimatla inceleme başlatıldığı ve devam eden incelemeler hakkında bazı basın organlarına bilgi sızdırıldığı yönündeki iddiaların tamamen asılsız' olduğu vurgulandı. Açıklamada, şöyle denildi: "Haber ve yorumlara konu olan denetim çalışması kamuoyunda '
vergi cenneti' olarak bilinen off-shore ülkelerde kurulu bazı şirketler üzerinden yapılan kağıt alımları ile ilgili bulunmaktadır. Bu süreçte kurulumuz ile bilgi paylaşımı anlaşması bulunan üç
yabancı otoritenin yanı sıra bilgi paylaşımı anlaşması bulunmayan ülkelerin ilgili otoriteleri ile de gerekli anlaşmalar imzalanarak denetim çalışmasında gelinen noktadaki tespitlere ulaşılabilmiştir. Dolayısıyla ulaşılan tespitler ile ilgili olarak muhataplarından bilgi talep edilmesinden sonra yazılarda yer alan bir kısım bilgilerin bazı basın yayın organlarında yer alması kurulumuza isnat edilemez."
Açıklamada, 'son iki yıl içerisinde aynı grup şirketleri hakkında titizlikle sonuçlandırılan üç denetim çalışması ve verilen izin başvurularının kurulun bağımsızlığının, tarafsızlığının ve talimatla iş yapmadığının örnekleri' olduğu ifade edildi. Açıklamada, "Kanunun verdiği görevleri yerine getiren kurulumuz hakkında asılsız ithamlarda bulunarak kurulumuzu baskı altına alma olarak nitelendirilebilecek ve suç teşkil edecek haber ve yorumlardan kaçınılması ilgililerin sorumluluğundadır. Şartları oluştuğunda yasal yollara başvuru hakkımız da saklı bulunmaktadır." denildi
ZAMAN