Aygün, yaptığı yazılı açıklamada,
yerli gözlük fabrikalarının
ekonomik istikrarsızlık,
üretim girdileri ve
vergilerin yüksekliği nedeniyle üretimlerine ara vermek zorunda kaldığını kaydetti. Aygün, 18 gözlük fabrikasından sadece 5’inin aktif üretim yaptığını söyledi. Yıllık üretim kapasitesinin sadece yüzde 10’unun kullanıldığını vurgulayan Aygün, “Yıllık üretim kapasitemiz 6 milyon iken 600 bin adet gözlük üretiyoruz. Bırakın 130 milyar dolarlık dünya pazarından pay almayı 1 milyar dolarlık
Türkiye pazarında bile esamimiz okunmuyor” diye konuştu.
20 MİLYON TÜKETİMİN YÜZDE 3'Ü YERLİDE
Yerli gözlük
sektörüne acilen koruma ve
teşvik sağlanması gerektiğini ifade eden Aygün, “Türkiye’de gözlükçülük sektörü batıyor, hükümet
pembe gözlükle seyrediyor” dedi. Aygün, gözlük sektöründe yoğun işten çıkarmalar yaşandığını da söyledi. Türkiye’de yıllık gözlük tüketiminin 20 milyon olduğunu, bunun 10 milyonunun optik, 10 milyonunun da güneş gözlüğünden oluştuğunu hatırlatan Aygün, “Tüm kullanılan gözlüklerin içinde yerlinin payı sadece yüzde 3. Vatandaşa sorun bir tane Türk gözlük markası söyleyebilecek mi?” diye konuştu.
Piyasayı istila eden
ucuz ve kalitesiz
Çin malı gözlüklerin vatandaşın göz sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Aygün,
“İthal güneş gözlüklerinin 1.5 milyonu standartlara uygun, 8.5 milyonu standart dışı. Çin malı güneş gözlüklerinin büyük bölümü vatandaşın gözlerini korumadığı gibi gözleri bozuyor. Çin malı güneş gözlüklerine kesinlikle itibar etmeyin.
Güneşten koruyayım derken, hem gözden hem de cepteki paradan olmayın" dedi.
İTHALATA VERGİ ŞART
Her yıl tüketilen 10 milyon optik çerçevenin 9 milyon adedinin ödemesinin kamu tarafından yapıldığını anımsatan Aygün, “Devlet optik çerçeve için yılda yaklaşık 250 milyon dolar ödüyor. Yazık değil mi bu devletin parasına?” diye konuştu. Sektörü korumak, istihdamı arttırmak,
ithalatı ihracata çevirebilmek için ithal gözlüğe vergi konulmasının şart olduğunu belirten Aygün, şunları söyledi:
“İthal gözlüğe en az üç yıl süreyle vergi konulması şart. Mevzuat buna müsait. Böylece üretimine ara veren fabrikalar tekrar üretime başlar.
İstihdam artar, sektör nefes alır. Üretim kapasitesi artacağı için Çin’le
rekabet şansı doğar. Türkiye geleceğin gözlük üretim üssü haline gelebilir.”
HÜRRİYET