Köleoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Yeni
Fındık Stratejisi'nin geçen yıl
uygulamaya konulduğunu hatırlattı. Şükrü
Güngör Köleoğlu, stratejide 2010 için, geçmişteki aksaklıkların tespit edilip bunların giderilerek yola devam edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yeni Fındık Stratejisi ile fındıkta önceki yıllara göre daha istikrarlı bir piyasa oluşmaya başladığına dikkat çeken Köleoğlu, "2009 ürünü fındık rekoltesinin 400 bin ton dolayında gerçekleşmesi yeni stratejinin ilk yılında üreticinin
mağdur olmasını büyük ölçüde önledi. Devletin 'alan bazlı destekleme
sistemi' ile dönüm başına 150 lira
prim vermesi ile de hem üretici kazandı, hem de piyasalarda bir istikrar oluştu. Ancak üreticinin desteklenmesi aşamasındaki tercihin, alan bazlı değil de ürüne dayalı hale getirilmesi gerekir. Temennimiz odur ki 2011'de sona erecek alan bazlı desteklemenin ardından ürüne dayalı sistem devreye girsin." dedi.
Köleoğlu, 2009'a göre daha yüksek olan 2010 ürünü fındık rekoltesinin üreticiyi mağdur etmemesi için, borsa olarak destekleme priminin
Eylül ayından itibaren ödenmesini
Başbakan ve ilgili bakanlara
rapor göndererek talep ettiklerini vurguladı. Köleoğlu, şunları aktardı: "Ancak,
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı'ndan aldığımız cevapta, söz konusu ödemelerin daha önce açıklandığı gibi, bir sonraki yıl, yani 2011'de yapılacağı bildirildi. Bu durumda, üreticinin mağdur olmaması ve piyasada istikrarın sağlanması için stratejinin önemli bir ayağını oluşturan lisanslı depoculuk sisteminin acilen devreye alınması gerekiyor."
Sektörde bazı kesimlerin piyasada fiyatın düşmemesi ve yükselmesi için üreticinin fındığını piyasaya indirmekte acele etmemesi gerektiğini söylediklerini anımsatan Köleoğlu, "Ancak, üreticinin fındığını nasıl koruyacağı, saklayacağı konusundan hiç söz etmiyorlar. Fındığı saklamanın yöntemi, üreticinin elverişsiz ve korumasız ilkel şartlarda fındığı bekletmesi değil, uygulama aşamasına kadar gelen, borsa olarak da bizim TOBB'nin isteği üzerine kullanılabilecek depolarla ilgili rapor hazırladığımız lisanslı depoculuk sistemidir. Sonuç olarak, sistemin bir bütün halinde işleyerek herkes ve her kesim için ideal şartları oluşturması için eksik unsurlarının acilen tamamlanarak devreye sokulması gerekir. Bunun için de alt yapı büyük oranda hazırdır." diye konuştu.
(CİHAN)