İstanbul Sanayi Odası meclis toplantısına katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmanın ardından meclis üyelerinin
eleştirilerini dinleyerek, sorularını yanıtladı.
Yılmaz, soruları yanıtlamaya başlamadan önce ''Eleştiri bizim yakıtımız, motorumuz. Eleştirildikçe doğruyu buluruz. Ben şahsen eleştirilmekten hiç gocunmuyorum'' dedi.
Her
ekonomik aktivitenin sonucunun işsize iş, aşsıza aş olduğunu ifade eden Yılmaz, ''Önemli olan insanlar ne kadar yiyor. Bir
zeytin iki oluyor mu, yarım ekmek bir ekmek oluyor mu? Bunu üretimle yapacağız. Bunu yapacak olan da sizlersiniz'' diye konuştu.
Durmuş Yılmaz,
Merkez Bankası olarak üzerlerine düşen görevin sanayicinin önünü görmesini sağlamak olduğunu kaydederek, henüz
fiyat istikrarının sağlanamadığına işaret etti.
Yılmaz, cari açıkla ilgili bir soruyu yanıtlarken de
faiz-kur
politikalarıyla sanayileşme politikasına yön vermenin mümkün olmadığı görüşünü aktardı.
Türkiye'nin ortalama gelir düzeyinin yüzde 30-32 civarında olduğuna işaret eden Yılmaz, AB ülkelerindeki oranın bu rakamın çok daha üzerinde olduğunu, AB'ye girilecekse Türkiye'nin 10 yıl boyunca devamlı ortalama yüzde 7,5
büyüme gerçekleştirmesi gerektiğini vurguladı.
Merkez Bankasının YTL'nin değerini yükseltmek veya düşürmek gibi bir politika uygulamadığına değinen Yılmaz, son müdahalenin de vatandaşın döviz büfesinin önüne gitmesini önlemek için yapıldığını anlattı.
Yılmaz, bir gazetecinin ''Fiyat istikrarına ne zaman ulaşılacak?'' sorusunu da ''Fiyat istikrarına enflasyon yüzde 2-3'lere geldiğinde ve uzun süre değişmediğinde ulaşılacaktır'' yanıtını verdi.