Gürsoy, önceki yıl aynı döneme göre 51 bin tonun üzerinde artışın söz konusu olduğu 246 bin 232 tonluk ihracattan, 1 milyar 700 milyon gelir beklendiğini belirtti. Gürsoy, yaptığı yazılı açıklamada, fındık ihracat döneminin 1 Eylül 2010 tarihinde başladığını anımsattı. Fındık ihracat sezonunun 30 Haziran 2011 tarihi itibariyle ihracatın 246 bin 232 tona ulaştığını, bir önceki yıl aynı döneme göre ihracat miktarında 51 bin ton üzerinde (bir önceki ihracat miktarı 195 bin 22 tondu) artışın söz konusu olduğuna dikkat çeken Gürsoy, "Bu verilere göre, 1 Eylül 2010-31 Ağustos 2011 döneminde miktar bazında ihracat rekoru kırılacağının kesinleşmiştir. Bugüne kadar Türkiye fındık ihracatının sezon bazında en fazla 255 bin ton olarak gerçekleşmişti. İçinde bulunduğumuz sezonda ise bu rakamın 270 bin tona ulaşarak rekor seviyede gerçekleşmesini beklemekteyiz. Bu miktar karşılığında elde edilecek döviz geliri ise 1 milyar 700 milyon civarında olacağını tahmin etmekteyiz. Sözkonusu döviz geliri içinde hiçbir ithal girdisi bulunmamaktadır." dedi. Sektörel bazda yapılanma modeli uygulanan İhracatçı Birlikleri içerisinde fındık ve mamulleri sektörü için birisi Giresun'da, diğeri de İstanbul'da olmak üzere Türkiye'de sadece 2 ihracatçıları birliği bulunduğunu belirten Gürsoy, "1940 yılında Giresun'da kurulmuş olan Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyeleri Türkiye fındık ihracatının yaklaşık yüzde 70'ni, İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyeleri ise yüzde 30'nu gerçekleştirmektedir. Bölgede üretilen ve bölge ekonomisinin can damarı olan fındık ihracat yolu ile değerlendirilmesinde Doğu Karadeniz illerindeki Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyesi ihracatçıların en büyük paya sahip olmalarından büyük memnuniyet duymaktayım. Sektörlerinin, bölgenin en önemli istihdam kaynaklarından birisini de teşkil etmesinin ayrıca mutluluk vericidir." Karadeniz Bölgesi'nden yaş meyve sebze ihracatına da değinen Dursun Oğuz Gürsoy, bölge illerinde yaş meyve sebze üretimi yapılmadığı için Akdeniz Bölgesi'nde üretilen ürünlerin, bölgedeki ihracatçılar tarafından başta Rusya Federasyonu olmak üzere ağırlıklı olarak Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine gönderildiğine dikkat çekerek, Sochi limanının yük taşımacılığında kullanılamaması üzerine Trabzon Limanı'ndan yapılan taşımacılığın azaldığını, buna karşılık Samsun Limanı'ndan yapılan ihracatın artış trendine girdiğini vurguladı. Akdeniz Bölgesi'nden Rusya Federasyonu'na yapılan ihracat konusu malları taşıyan araçların Karadeniz'de ilk ulaştığı nokta olan Samsun'dan denizyoluyla yurtdışı edilmesinin yaratacağı nakliye maliyetindeki azalmanın ihracatçılarımıza ek bir rekabet şansı da sunduğunu belirten Dursun Oğuz Gürsoy, Rusya Federasyonu ile vizelerin kalkmış olmasının ihracatımıza da bir ivme getirmesinin kesin olduğunu ifade etti. Bölgeden yapılan diğer bir önemli ihraç kaleminin buğday unu olduğunu belirten Gürsoy, "2010 yılında 609 milyon dolar olarak gerçekleşen buğday unu ihracatının 145 milyon dolar tutarındaki kısmı, yani yüzde 25'ini Karadeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerince gerçekleştirilmiştir. İl bazında dağılımına bakıldığında ise Samsun'un 131 milyon dolar ile birinci sırada Amasya'nın ise 14 milyon dolar ile ikinci sırada bulunmakta. 2011 yılı ilk 6 ayında Karadeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nce gerçekleştirilen buğday unu ihracatının ise 86 milyon 400bin dolara ulaşmışır. Geçen yıl aynı dönemde gerçekleşen 63 milyon 345 bin dolar ihracata göre yüzde 36 artış sağlanmış olmasının da sevindirici bir gelişmedir." (CİHAN)