Gelecek yıl 700'den fazla şube açacak olan
bankalar, 15 bine yakın
eleman yeni elaman istihdam edecek.
HSBC,
Citibank,
General Electric, Fortisbank, BNP Paribas,
Dexia gibi dünya devlerinin girdiği Türk bankacılık
sektöründe yeni dönemde
rekabet daha da sertleşecek.
Bankalara arasında pazara hakim olma yarışı gelecek yıl da şubeleşme yatırımları ile daha da kızışacak. Bankaların özellikle
Anadolu'da yoğun bir şubeleşme atağına geçmesi bekleniyor. Bu yılın dokuz aylık dönemi itibariyle yaklaşık 325 civarında yeni şube açan bankalar, gelecek yıl bu sayıyı 700'ün üzerine çıkaracak. Bankalar şubeleşmeye parelel olarak elaman alımını da hızlandıracaklar. Katılım bankaları da dahil edildiğinde bankacılık sisteminin gelecek yıl 15 bine yakın eleman alacağı belirtiliyor.
Şube sayısı 2001 öncesine yaklaşacak
Türk bankacılık sistemi en fazla şubeye 7 bin 837'le 2000 yılında ulaştı. Ancak ardından yaşanan 2001
krizi sektörde küçülmeyi de beraberinde getirdi. Öyle ki 2003 yılı itibariyle şube sayısı 6 binin altına geriledi. Sektördeki şube sayısı 2004'te 6 bin 106, 2005'te de 6 bin 247'ye çıktı. Bu yıl şubeleşmeyi hızlandıran sektör eylül sonu itibariyle 6 bin 575 şubeye ulaştı. Sektördeki şube sayısının yıl sonu itibariyle sektörün 6 bin 700 şubeye çıkması bekleniyor.
Sektörde 2004 yılında başlayan şubeleşme
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (
BDDK) şubeleşme için getirdiği yüzde 12'lik
sermaye yeterliliği şartına rağmen gelecek yıl da artarak sürecek. Gelecek yıl sektörde yaklaşık 700 yeni şubenin açılması bekleniyor. Yeni şubelerle birlikte bankacılık sektörünün gelecek yıl sonunda kriz öncesi seviyelerine yaklaşacağı belirtiliyor.
İstihdamda hızlı artış
Batık bankalar ve 2001
Şubat krizi nedeniyle 1999-2003 döneminde 50 binin üzerinde bankacı işsiz kaldı. 1999 yılında bankalarda çalışan sayısı 174 bine yaklaşırken, 2003 yılı sonunda bu sayı 123.2 bine düştü. Sektördeki yeniden yapılanmanın etkisiyle çalışan sayısında da artış yaşandı. 2004 yılında çalışan sayısı 127 bine, 2005 yılında 132 bine çıktı. Kriz sonrasında çalışan sayısında en fazla artış ise bu yıl gerçekleşti.
Eylül sonu itibariyle sektörde çalışan sayısı 2005 yılı sonuna göre yaklaşık 9 bin kişi artarak 140 bin 888 kişiye ulaştı. Bu sayının yıl sonunda 142 bine ulaşması bekleniyor. Gelecek yıl alınacak 15 bin kişiyle, sektörde çalışan sayısının 155 binleri aşması bekleniyor. Gelecek yıl sonu itibariyle sektör kriz nedeniyle kaybettiği 50 bin kişinin yaklaşık 30 bin kişisini geri kazanmış olacak.
Aktif büyüklük 500 milyar YTL'ye yaklaştı
Koçbank'ın
Yapı Kredi ile
birleşmesi sonrasında
Türkiye'de banka sayısı 46'ya geriledi. Eylül itibariyle 3 kamu, 16 özel, 14
yabancı sermayeli
mevduat bankası ile 13
kalkınma ve yatırım bankası faaliyette bulunuyor. Geçen yıl sonunda 397 milyar YTL aktif büyüklüğe sahip olan bankacılık sistemi, bu yılın dokuz ayında aktiflerini yüzde 16 oranında artırarak 461 milyar YTL'ye yükseltti. Sektörün yıl sonunu yaklaşık 500 milyar YTL ile tamamlaması bekleniyor. Dokuzuncu ay itibariyle toplam aktiflerin Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı ise yüzde 85'lere yükseldi.
2001 krizi sonrasında gösterdiği
büyüme performansına rağmen Türk bankacılık sistemi henüz potansiyelini yakalayamadığı belirtiliyor. Nitekim gelişmiş ülkelere bakıldığında bankacılık sisteminin Gayri Safi Milli Hasıla'nın iki katı ve üzerinde olduğu görülüyor. Bankacılık sisteminin henüz potansiyelini yakalayamadığını belirten BDDK Başkanı
Tevfik Bilgin de bu durumu şöyle tanımlıyor: "Bankacılık gerçek ölçeğini yakalamış olsaydı büyüklüğünün 700 milyar dolar olması gerekirdi."
100 liralık mevduatın 70 lirası kredi
Geçen yıl sonu itibariyle 253.6 milyar YTL olan bankaların toplam mevduatı bu yılın dokuz ayında yüzde 16'lık büyümeyle 294.6 milyar YTL'ye yükseldi. Aynı dönemde krediler yüzde 33 oranında artarak 153 milyar YTL'den 203.7 milyar YTL'ye çıktı. Ancak kredilerdeki artış eğilimi, mayıs-haziran döneminde yaşanan dalgalanmadan olumsuz etkilendi. Faizlerdeki artış ve
yurt içi talepteki göreli yavaşlamayla birlikte banka kredileri de güç kaybetti.
Geçen yıl sonu itibariyle yüzde 38 olan kredilerin toplam aktiflere oranı ise bu yılın dokuz aylık döneminde 6 puan artışla yüzde 44 oldu. Aynı dönemde kredilerin mevduata dönüşüm oranı ise 10 puan artarak yüzde 70'e çıktı. Başka bir ifadeyle bankalar dokuz ay itibariyle topladıkları her 100 liralık mevduatın 70 lirasını kredi olarak kullandırdı. BDDK verilerine göre, bankaların menkul değerler cüzdanı bu yılın dokuz ayı itibariyle 157.6 milyar YTL'ye oldu.
Menkul değerler portföyünün toplam aktifler içerisindeki payı ise yüzde 34.2'ye geriledi. Bu durum bankacılık sektörünün kamuyu
finanse eden bir aktif yapısından şirketleri ve hane
halkını finanse eden bir yapıya yöneldiğini gösteriyor.
Ziraat tahtını İş Bankası'na kaptırdı
Kamu bankalarının küçültülmesi politikaları bu yılın ilk yarısında sonuç verdi. Bu yılın ilk yarısında
Ziraat Bankası tarihinde ilk kez sektör liderliğini kaptırdı. İş Bankası'na aktif anlamda sektörün lideri oldu. Bankalar Birliği verilerine göre, bu yılın dokuz aylık döneminde İş Bankası 70 milyar 162 milyon YTL aktif büyüklükle sektör lideri olurken, Ziraat Bankası 69 milyar 171 milyon YTL ile ikinciliğe geriledi.
Akbank 56 milyar 298 milyon YTL aktif büyüklükle sektörde üçüncü sırada yeralırken, Koçbank ile birleşen Yapı Kredi ise yaklaşık 48 milyar YTL ile aktifte
Garanti Bankası'nı geride bırakarak 4'üncü sıraya yükseldi. dokuz aylık veriler itibariyle
Garanti Bankası 45 milyar 485 milyon YTL, Vakıflar Bankası, 34 milyar 861 milyon YTL aktif büyüklüğe ulaştı.
Yunan bankalarının zaferi
Bankacılık sektörü açısından bu yılın en fazla tartışılan konusu Yunanlı bankaların Türkiye çıkarması oldu. Hüsnü Özyeğin'in sahibi olduğu Finansbank'taki yüzde 46'lık hissesini 2.3 milyar euroya Yunanistan'ın en büyük bankası National Bank of Greece (NBG) sattı. Bu satışa yönelik tartışmalar sürerken Tekfenbank'ın yüzde 70'inin 185 milyon dolara Yunanistan'ın üçüncü büyüğü EFG Eurobank'a satıldı. Yunan bankalarının bu yılın son operasyonu ise Anadolu Grubu'nun sahibi olduğu Alternatifbank oldu. Yunanistan'ın ikinci büyük bankası olan Alpha Bank, Alternatifbank'a ortak oldu. Eşit
ortaklık için için 242 milyon dolar ödeyecek olan Alpha Bank'a hisse devrinin gelecek yıl mart ayına kadar tamamlanması bekleniyor. Böylece Türk bankacılık sektörüne bir yıl içerisinde 3 Yunan bankası girmiş oldu. Finans Bank'ın hisse devrini onaylayan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyelerinin Yunan bankalarına sıcak bakmadıkları yönünde açıklamaları basında yeraldı.
Akbank yanına dünya devi Citibank'ı aldı
Türk bankacılık sisteminde damgasını vuran önemli bir başka gelişme ise, Akbank'ın dünyanın bir numaralı bankacılık devi olan Citibank'ı yanına alması oldu.
Sabancı Grubu Akbank'taki hisselerinin yüzde 20'sini Citibank'a sattı.
Citigroup'un Akbank'ın yüzde 20 hissesini yaklaşık 3,1 milyar dolardan, her 100 hissesini 9,50 YTL’den satın alacak.
Hisse devrine ilişkin prosedür devam ederken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu sözkonusu satışı onayladı. Akbank Genel Müdür Yardımcısı
Hayri Çulhacı, Citigroup ile başlattıkları stratejik ortaklığın Akbank için önemli bir atılım olduğunu söyledi. Güçlü uluslararası bir bankayla ortaklığın Akbank'a sinerji olanakları ve know-how getireceğini belirten Çulhacı şunları söyledi: "Bilgi ve teknoloji paylaşımında, yeni ticari faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde
işbirliği yapma imkanı sağlayan bu
anlaşma ile Akbank müşterilerine dünya standartlarında
ürün ve
hizmet sunma yolunda büyük ilerleme sağlayacaktır."
Koçbank tarih oldu
Türk bankacılık sektörünün önde gelen bankalarından olan ve Pamukbank'ın
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesine alınması sonrasında sahiplik sorunu yaşayan Yapı Kredi Bankası'nı, Unicredito-Koç ortaklığı satın aldı. Hisse devir anlaşması
ocak ayında yapılırken, eylül ayında Yapı Kredi'nin yüzde 57.4 hissesi Koçbank'a devredildi. 2
Ekim itibariyle hukuki birleşme tamamlanırken, Koçbank'ın tüzel kişiliği de sona erdi. Bu birleşme Türk bankacılık sistemindeki en büyük birleşme oldu. Yapı Kredi Genel Müdürü Kemal Kaya, birleşme sonucunda ortaya çıkan yeni Yapı Kredi ile Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü için yepyeni bir dönemin başladığını belirtmişti. Önümüzdeki dönemde Grup olarak pek çok yeni başarıya
imza atacaklarını belirten Kaya "Türkiye’nin en dinamik aynı zamanda en tecrübeli kurumlarından birini oluşturduk. Amacımız Yapı Kredi’yi, bankacılığın her alanında müşterilerin ve çalışanların ilk ve tek tercihi haline getirmek" demişti.
Zorlu Grubu Denizbank'ı Dexia'ya sattı
Zorlu Grubu 1997 yılında Özelleştirme İdaresi'nden aldığın Denizbank'taki yüzde 75 hissesini 2 milyar 440 milyon dolara
Fransız-
Belçika sermayeli Dexia Bank'a satarak finans sektöründen çıktı. Hisse devrinin tamamlanmasının ardından Dexia, borsada gerçekleştirdiği
çağrı ve grup şirketlerinin piyasadan alımları sonrasında bankadaki payını yüzde 99,74'e yükseltti. Şekerbank'ın yüzde 33,97 oranındaki hissesinin de Bank Turan Alem Group'a devri için BDDK'dan onay çıktı.
Halkbankası kilit rol oynayacak
Bankalar Birliği'nin dokuz aylık verilerine göre bankacılık sisteminde aktif anlamda yüzde 7.3 paya sahip olan Halk Bankası'nın özelleştirilmesi kilit rol oynayacak. Yabancıların girişiyle birlikte rekabetin artarken, Halkbank'ı satınalan grup lider olacağı için bu
özelleştirme sektörde kartların yeniden dağıtılmasını da beraberinde getirecek. Garanti Bankası Halkbank'a ilgisini açıklarken, Akbank'ın da bu fırsatı kaçırmayacağı belirtiliyor. Yine Dışbank'ı satınalan ve adını değiştiren Fortisbank'ın da Türkiye'deki varlığını güçlendirmesi anlamında Halkbank'a talip olacağı belirtiliyor. Halkbank'a ilgi sadece bunlarla sınırlı değil, bugün Türkiye'de varolmayan dünyanın önde gelen bir çok grubunun da bankayla ilgileneceği belirtiliyor.
IMF'ye verilen Niyet Mektubu'nda Halkbank'ın mayıs ayına kadar blok olarak satılacağı belirtildi. Ancak
Danıştay 13. Dairesi, Halk Bankası'nın sermayesinde bulunan Hazineye ait hisselerin özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ilişkin Özelleştirme Yüksek kurulu (ÖYK) karanının yürütmesini durdurdu.
Yargının bu kararı sonrasında hükümet Halkbank için yeni bir yasayı hızla genel kurula sevk etti. Ekonomiden Sorumlu
Devlet Bakanı Ali
Babacan da, "Yargı kararı sonrasında yeniden yasal
düzenleme olacak ve bunun
Köşk süreci var. Bu anlamda bir miktar kayma olabilir. Ama kararımız belli yön belli, yapılacak olanlar belli.
Tarih vermek zor ama çok büyük bir gecikme ben beklemiyorum" dedi.
Referans