TMMOB
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı
Gökhan Günaydın, at
eşek kesimi yapıldığı ve kaçak buffalo etlerinin yakalandığına yönelik basında çıkan haberlerin, yüksek fiyatlar nedeniyle zaten et alamayan
halkı daha da tedirgin ettiğini belirterek,''
Hayvancılık sektöründeki sorunlar ithalatla çözülmez. Kayıt dışılığına karşı etkin mücadele verilmeli, kontrolsüz kesimlere karşı denetimler artırılmalı'' dedi.
Günaydın, düzenlediği basın toplantısında et sektörü ve biyogüvenlik alanındaki gelişmeleri değerlendirdi.
Son günlerde hızla artan et fiyatlarının halkın mutfağına etin girmemesine neden olduğunu savunan Günaydın, ''Avrupalı yılda 75 kilo et tüketirken, Türkiye'de kişi başına
tüketim 8 kilograma düştü'' dedi.
Günaydın, hızla artan ve dinamik bir nüfus yapısına sahip olunduğunu ifade ederken, artan nüfusa karşın; büyükbaş
hayvan varlığının 16,9 milyondan 10,9 milyona, küçükbaş hayvan varlığının ise 67,6 milyondan 29,5 milyona gerilediğine dikkati çekti.
Et ve Balık Kurumu ve Süt Endüstrisi Kurumu gibi düzenleyici ve müdahale edici kuruluşların
tasfiye edilmesi sonucunda yem, et ve süt fiyatlarında kartellerin üretici fiyatlarını baskıladığı ortamın oluştuğunu anlattı.
Kırmızı et fiyatlarına ilişkin son dönem istatistiklere de dikkati çeken Günaydın, 2005 - 2006 yılında sırasıyla 409 ve 439 bin ton alan
kırmızı et üretiminin, 2007 yılındaki yoğun kesimler nedeniyle 576 bin tona çıktığını belirterek, bunun bir çöküş istatistiği olarak değerlendirilmesi gerekirken, kamuoyuna et üretimi artışı olarak yansıtıldığını savundu.
Günaydın, pi
yasayı denetlemekte sorumlu kamu yönetiminin
hizmet binalarına 100 metre mesafede olan 1 liraya
döner ekmek ve 3 liraya
sucuk satışlarını görmezden geldiğini savunarak, şöyle konuştu:
''At eşek kesimi yapıldığı ve kaçak buffalo etlerinin yakalandığına yönelik basında çıkan haberler, yüksek fiyatlar nedeniyle zaten et alamayan halkı daha da tedirgin etmiştir. Hayvancılık sektöründeki sorunlar ithalatla çözülmez. Kayıt dışılığına karşı etkin mücadele verilmeli, kontrolsüz kesimlere karşı denetimler artırılmalı. İthalata dayalı politikaların geçmişte hayvancılığa ne denli zarar verdiği hatırlanmalıdır. Süt fiyatlarında istikrar sağlanması halinde, süreç içinde hayvan varlığımız da artma eğilimine girecektir. Bu doğrultuda üretici birliklerinin örgütlenmesi de
teşvik edilmeli.''
Biyogüvenlik Yasa Tasarısıyla ilgili de değerlendirmelerde de bulunan Günaydın, tasarıyla gelen,
Tarım Bakanlığından 4,
Çevre Bakanlığından 1,
Sağlık,
Sanayi Bakanlıkları ile Dış
Ticaret Müsteşarlığından da 1'er üye olmak üzere toplam 9 atanmış üyeden oluşan Biyogüvenlik
Kurulu üyelerinin
bakanlık tarafından belirlenmesine karşı çıktı.
Günaydın, ''1998 yılında bu yana meslek odaları,
platform ve birliklerinin tüm haklı uyarılarına
kulak tıkayarak Türkiye'ye 30 milyon GDO'lu
ürün girmesine göz yuman Bakanlıkların atadıkları temsilcilere halk nasıl güven duyacak? Bugüne kadar GDO konusunda tek bir çalışma, açıklama yapmamış meslek örgütlerinin seçilmesinde tasarı gereği bir engel olmayan üyeler, kurul içinde nasıl bir etkinlik gösterebileceklerdir?'' dedi.