İş adamı Erol Aksoy, sahip olduğu hisselerin baştan itibaren Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) bilgisinde olduğunu, son 6 senedir bütün gelişmelerden TMSF yetkililerinin haberdar edildiğini ve Yargıtay'daki davanın da tarafından kazanıldığını bildirdi. Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, bugün bir gazetede yayımlanan "Aksoy kendi kendini ihbar etti" başlıklı haberin "tamamen yanlı, gerçek dışı ve şahsını hedef göstermeye çalışarak zarar vermeye yönelik" olduğunu ifade ederek, "Her nedense imzasız yapılan bu haberde bir gün evvel Sayın Aydın Ayaydın, TMSF yetkilileri, Mehmet Emin Karamehmet ve Osman Berkmen'le görüşmüş olmasına rağmen hakkımda bir haber yazılırken kimse bana herhangi bir bilgi sorma ihtiyacını hissetmemiştir" dedi. Aksoy, şunları kaydetti: "2002 yılında AKS Televizyonun (Show TV) genel kurulunda yapılan haksız sermaye artışıyla MSM ve Edayat gibi çeşitli şirket ve eski çalışanım kişilerde bulunan hisselerimin yüzde 17'den yüzde 3'e düşürülmeye çalışılması karşısında İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2002/1282 dosya ile dava açtım, gelişmelerden ve davadan TMSF'ye bilgi verdim. Yargılama devam ederken 25 Mayıs 2004 tarihinde TMSF, bu şirketlerin yönetim ve denetimine el koyarak davaya yeni yönetim olarak devam etti. 3 Ağustos 2005 tarihli TMSF Sayın Başkanlığına yazdığım yazıyla da, TMSF'nin kendisinin de kurum olarak ayrıca davaya müdahil olmasını talep ettim. TMSF'nin kendi yönettiği bir şirketteki bir dava konusunu bundan 3 sene sonra sürmanşetten sanki geçen hafta yapılmış gibi nasıl 'Erol Aksoy kendi kendini ihbar etti' denilebilinir? Mayıs 2006'da TMSF ile bir protokol yaparak tekrar şirketlerimin yönetimini geri aldıktan sonra davamızın Yargıtay'ca haklı bulunarak, lehimize karar verdiği geçen Ağustos ayında bir çok gazetede 'Aksoy, Karamehmet'e karşı kazandı' şeklinde manşet yapılarak tüm kamuoyunun bilgisine sunuldu. 27 Ağustos 2007 tarihinde Sayın TMSF Tahsilat Daire Başkanlığına yazı yazarak davanın tüm sürecini, davalardaki bilirkişi raporlarını sunarak bilgilendirmiş olan bendenizin, bugünkü Vatan Gazetesi'nde sanki bir mal varlığını gizliyormuşum gibi sürmanşetten 'kendi kendini ihbar etti' haberi fevkalade onur kırıcıdır. Yabancıların şu anda Türkiye'den kaçtığı, fonların battığı İMKB'nin yüzde 25 düştüğü bir ortamda en iyi niyetli gayretlerimle yeni teklifler getirerek TMSF'yle uzlaşmaya çalışmaktayım. Son yapılan işlem TMSF'nin, Karamehmet'ten olan bir alacağını takip ederken aynı zamanda da benim Ticaret Mahkemelerinde ancak 2 senede neticelendirebileceğim bir kararın, Bankalar Kanununda kendisine verilen özel yetkilerle süreci hızlandırmış olmasıdır. Elimdeki hisseler baştan itibaren TMSF'nin bilgisinde olmuş, son 6 senedir bütün gelişmelerden sayın TMSF yetkilileri haberdar edilmiş ve Yargıtay'daki dava da tarafımdan kazanılmıştır. Bu kadar eski ve kamuoyunca geçen yaz manşetlere çıktığı için bilinen bu olay sanki gizlenerek 'kendi kendini ihbar eden' bir iş adamı senaryosuna çevrilmeye çalışılmış ve bu süreçte maalesef hiçbir gazeteci benden bilgi alma yoluna bile gitmemiştir."