Merkez Bankası Para Politikası
Kurulu, enflasyonun mevcut düzeyinin, orta vadeli hedeflerin belirgin olarak üzerinde olduğunu belirterek, para
politikasının sıkı duruşunun, özel
tüketim talebini sınırlamaya devam edeceğini ve enflasyonu kademeli olarak aşağı çekeceğinin tahmin edildiğini bildirdi.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 21
Aralık'ta gerçekleştirdiği bu yılın son Para Politikası Kurulu toplantısının ardından, değerlendirme özetini açıkladı.
Değerlendirmede, ''
faiz dışı kamu harcamalarındaki artış eğiliminin
fiyat dinamiklerine etkisinin tam olarak öngörülememesi, bekleyişlerin halen yüksek seyretmesi ve
hizmet fiyatlarına ilişkin belirsizliklerin devam etmesi''nin enflasyonun düşüş yönünde tahmin edilenden daha güçlü bir direnç gösterme riskini de beraberinde getirdiğine dikkat çekildi.
Merkez Bankasının, orta vadeli tahminlerini üretirken arz şoklarının zaman içinde ortadan kalkacağı varsayımıyla hareket ettiği belirtilen değerlendirmede, ''Ancak, bugünkü bilgiler ışığında ne enerji fiyatları ne de işlenmemiş
gıda fiyatlarına ilişkin risklerin ortadan kalktığını ifade etmek mümkün değildir. Merkez Bankası, orta vadeli bekleyişler olumsuz etkilenmediği sürece, kontrolü dışındaki bu iki unsurdan kaynaklanan geçici hareketlere tepki vermeyecektir'' denildi.
-PARA POLİTİKASINDAKİ SIKI DURUŞUN SÜRMESİ GEREKİYOR-
Küresel risk iştahındaki olası değişimler ve buna bağlı olarak finansal piyasalarda ortaya çıkabilecek yeni dalgalanmaların, enflasyon
görünümü konusundaki temel risk unsurlarından biri olmaya devam ettiği de kaydedilen değerlendirmede, şu bilgiler yer aldı:
''Söz konusu riskin gerçekleşmesi ve orta vadeli bekleyişlerin olumsuz etkilenmesi durumunda Merkez Bankası, gerek etkin likidite yönetimi gerekse politika faizlerinin gözden geçirilmesi yoluyla parasal sıkılaştırmaya gitmekten kaçınmayacaktır.
Bu değerlendirmeler ışığında Kurul, orta vadede enflasyon hedefine ulaşılması için temkinli duruşun devam etmesinin gerektiği değerlendirmesini yapmış ve politika faizlerinin değiştirilmemesine karar vermiştir. Orta vadeli enflasyon beklentilerinin henüz hedeflerle uyumlu olmaması ve hizmet fiyat enflasyonuna ilişkin riskler ile küresel ekonomideki belirsizlikler
para politikasındaki sıkı duruşu sürdürmeyi gerektirmektedir.
Haziran ayından itibaren gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri yakından takip edilmektedir. Bunun yanında, yapısal reform sürecindeki gelişmelerin, gelirler politikasındaki ayarlamaların ve kamu kesimi faiz dışı harcamalarının enflasyon ve enflasyon beklentileri üzerindeki olası yansımaları da dikkatle değerlendirilmektedir. Merkez Bankası, orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz yönde etkileyecek gelişmelerin gözlenmesi halinde parasal sıkılaştırmaya gitmekten kaçınmayacaktır.''
Değerlendirmede,
Avrupa Birliğine uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ile
ekonomik programa ilişkin yapısal reformların planlandığı gibi kesintiye uğramaksızın hayata geçirilmesinin kritik önemini koruduğuna da dikkat çekildi.
Orta ve uzun dönemde mali disiplinin kalitesini artıracak olan yapısal reformlar konusundaki gelişmelerin gerek makroekonomik istikrar gerekse fiyat istikrarı açısından yakından izlendiği de bildirilen değerlendirmede, ''Son yıllarda söz konusu alanlarda atılan kararlı adımların önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla sürdürülmesi, uluslararası konjonktürdeki değişimlerin en az dalgalanmayla atlatılmasına katkıda bulunacaktır'' denildi.
''GIDA FİYATLARI ENFLASYON ÜZERİNDE BİR RİSK UNSURU OLMAYA DEVAM ETMEKTE''
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, olumsuz hava koşullarının sürmesi ve son dönemde tarım sektöründe ve özellikle
hububat üretiminde gözlenen gerilemenin, gıda fiyatlarını önümüzdeki dönemde olumsuz yönde etkileyebileceğini belirterek, bu çerçevede, gıda fiyatlarının enflasyon üzerinde bir risk unsuru olmaya devam ettiğini bildirdi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan, Para Politikası Kurulu değerlendirmesinde,
Kasım ayında
tüketici enflasyonunun yüzde 1,29 oranında artarken, yıllık enflasyonun bir önceki aya kıyasla gerilediği hatırlatılarak, Kasım ayı tüketici enflasyonu üzerinde işlenmemiş gıda ile
giyim ve
ayakkabı grubu fiyatlarındaki mevsimsel artışların önemli rol oynadığı belirtildi.
Söz konusu kalemlerdeki artışların Kasım ayı tüketici enflasyonunun yaklaşık 0,94 puanını oluşturduğu ifade edilen değerlendirmede, ''Ayrıca, konut grubuna yönelik enerji kalemlerinde de artışlar gözlenmiştir. Diğer yandan, iç talepteki yavaşlamanın ve döviz kurlarındaki istikrarlı seyrin katkısıyla dayanıklı tüketim malları fiyatlarında gerilemeler gözlenmiştir. Para Politikası Kurulu, işlenmemiş gıda fiyatlarına ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini not etmiştir'' denildi.
Değerlendirmede, son aylarda işlenmemiş gıda fiyatlarının artış hızında dikkate değer bir yavaşlama gözlendiğine de dikkat çekildi.
Giyim grubu fiyatlarında yeni
sezon artışlarının sona ermesiyle birlikte, Aralık ayı itibarıyla döviz kurunun birincil etkilerinin büyük ölçüde tamamlandığına dikkat çekilen değerlendirmede, şu görüşlere yer verildi:
''Hizmet grubu yıllık
fiyat artışı yatay seyrini korumaktadır. Kasım ayında yüksek artışını sürdüren kira kalemi, hizmet fiyatları enflasyonundaki yavaşlamayı sınırlamıştır. İç talepteki yavaşlamaya bağlı olarak önümüzdeki dönemde hizmet grubunda yıllık enflasyonun gerilemesi beklenmektedir. Bununla birlikte, hizmet sektöründeki fiyatlama davranışının ücretlere duyarlı olduğu göz önüne alındığında, içinde bulunduğumuz konjonktürde hizmet fiyatlarının orta vadeli hedeflere ulaşma konusunda önemli bir risk oluşturmaya devam ettiği düşünülmektedir.''
-ENFLASYONU ETKİLEYEN UNSURLAR-
Kurul, son dönemde açıklanan verilerin
Ekim ayı
Enflasyon Raporunda ortaya konulan görünüm ile büyük ölçüde uyumlu olduğunu değerlendirmesini de yaptı.
Özel kesim tüketim talebine ilişkin göstergelerin belirgin bir yavaşlamaya işaret ettiğini, özellikle dayanıklı tüketim ve yatırım malları harcamalarındaki gerilemenin, tüketim talebinin yavaşlamasında etkili olduğu bildirilen değerlendirmede,
yurt içi talepteki yavaşlamayla birlikte yılın üçüncü çeyreğinde GSYİH yıllık
büyümesinin yüzde 3,4'e gerilediği ve talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde katkı vereceği yönündeki değerlendirmeleri doğruladığı kaydedildi.
Tüketici kredileri verileri ve tüketim endekslerinin de yavaşlama eğiliminin Kasım ayında ''durağanlaştığını'' gösterdiği belirtilen değerlendirmede, dış talebinde göreli olarak gücünü koruduğuna dikkat çekildi.
''Kasım ve Aralık ayına ilişkin göstergelerin, dış talebin güçlü seyrini devam ettirdiğine işaret etmektedir. Kısmi verimlilik artışlarının sürmesi, Avrupa Birliğinde ekonomik faaliyetin canlılığını devam ettirmesi ve Avronun
Dolar karşısında güçlenmesi, ihracattaki artışları
desteklemektedir. Dış talebin 2007 yılında da gücünü koruyacağı tahmin edilmektedir'' denilen değerlendirmede, şöyle devam edildi:
''Yılın üçüncü çeyreğinde sanayi sektörü katma değeri, güçlü dış talebin katkısıyla artmaya devam etmiştir. Ekim ayı sanayi üretiminin artış hızı,
Ramazan Bayramı etkisiyle düşük kalmakla birlikte, imalat sanayinde faaliyet gösteren firmaların beklentileri ve Kasım ayında kapasite kullanım oranındaki artış, sanayi üretiminin dördüncü çeyrekte de güçlü bir eğilim sergilediğini göstermektedir.
Finansman koşullarında ortaya çıkan sıkılaşma, yatırım mallarının göreli fiyatlarındaki artış ve iç talepte yavaşlama beklentisi, yılın ikinci yarısında yatırım talebinin yavaşlamasına neden olmuştur. Son dönemde mevsimsellikten arındırılmış verilerle
sermaye malları ithalatı ile ticari
araç satışlarının tekrar artış eğilimine girmesi, yılın son çeyreğinde
makine-teçhizat yatırımlarında toparlanma görülebileceğine işaret etmektedir. İYA göstergeleri de Kasım ayı itibarıyla gelecek on iki aylık döneme ilişkin yatırım harcaması eğiliminde belirgin bir bozulmaya işaret etmemekte ve bu görünümü desteklemektedir. Yapı ruhsatları istatistikleri, inşaat yatırımlarının büyümeye devam edeceğine işaret etmektedir.''
-KAMU HARCAMALARINDAKİ ARTIŞ DEVAM ETTİ-
Değerlendirmede, yılın üçüncü çeyreğinde kamu harcamalarındaki artışların devam ettiği bildirildi.
Benzer bir eğilimin son çeyrekte de görülmesinin beklendiği ifade edilen değerlendirmede, Kurul, gelirler politikasındaki ayarlamalar ile faiz dışı kamu harcamalarının enflasyon ve enflasyon bekleyişleri üzerindeki yansımalarını dikkatle takip ettiği de belirtildi.
Ekonomide gözlenen yavaşlamanın, durgunluk düzeyine ulaşmayacağı ve ekonomik faaliyetin aşamalı olarak toparlanacağının tahmin edildiği bildirilen değerlendirmede, ''2006 yılının son çeyreğinde, 2005 yılının aynı dönemindeki yüksek bazın da etkisiyle, yıllık büyüme oranının düşük bir düzeyde gerçekleşmesi
sürpriz olmayacaktır. Ancak dış talebin göreli olarak güçlü seyretmesi ve kamu harcama kalemlerindeki artışlar nedeniyle, toplam talepteki yavaşlamanın keskin olmayacağı ve 2007 yılının ikinci yarısından itibaren yıllık büyüme oranlarının yükseleceği düşünülmektedir'' denildi.
Değerlendirmede şu bilgiler yer aldı:
''Yılın üçüncü çeyreğinde, özel imalat sanayinde verimlilik artışları sürmüştür. Son çeyrekte, imalat sanayi üretiminde çalışanlar endeksinde belirgin bir değişim beklenmemekte, üretim artışının ise bir miktar güçleneceği tahmin edilmektedir. Bu durumda verimlilik artışlarının yılın son çeyreğinde de süreceği ve imalat sanayinde birim ücretlerin enflasyondaki düşüş sürecine destek vermeye devam etmesi beklenmektedir.
Önümüzdeki dönemde enflasyonun ana eğiliminin düşüş yönünde olacağına ilişkin beklentilerin Aralık ayında da korunduğu görülmektedir. Haziran ve Temmuz aylarında dağınık bir görünüm sergileyen enflasyon beklentilerinin Aralık ayı itibarıyla daha uzlaşmış bir yapıya kavuştuğu görülmektedir.
Bu durumun azalan enflasyon belirsizliğinin bir göstergesi olduğu düşünülmektedir. Bununla beraber, orta vadeli enflasyon beklentileri seviye olarak halen hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmektedir.''