Yani
verginin bile vergisi alınıyor. Uzmanlar, kâr oranlarının indirilmesini, devletin de vergi oranını düşürmesini istiyor.
Son zamlarla
Türkiye'de benzinin litresi 3,48, motorinin litre
fiyatı da 3,03 YTL'ye çıktı. Buna göre Türkiye'de bir litre benzin 2,6, motorin ise 2,5 dolara satılıyor. Ham petrol fiyatlarındaki artışa yüksek vergi ve kâr marjları da eklenince Türkiye, Avrupa'da en pahalı akaryakıt tüketen
ülke oldu. Ham petroldeki artışın nerede duracağının bilinmediğini söyleyen uzmanlar, vergi ve kâr marjlarında yapılacak fedakarlıkla vatandaşların rahatlatılmasını istiyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre 1 litre benzin için Almanlar 2,2,
Fransız, İngilizler 2,1, İtalyan ve Kanadalılar 1,1 dolar ödüyor. Bu alanda
ucuzluk rekoru ise
Amerika Birleşik Devletleri'nde. Irak'ı işgal ederek zengin petrol rezervlerini
kontrol altına alan ABD'de benzinin litre fiyatı 0,8 dolar. Türkiye'de 2,5 dolar olan bir litre motorin ise Fransa'da 1,6 dolara, Almanya'da 1,7 dolara satılıyor.
Motorinin en ucuz olduğu ülke de yine ABD; litresi 1 dolar.
Akaryakıt fiyatlarında en önemli unsur vergiler. İç pazarda benzin için ödenen paranın yaklaşık yüzde 60'ı vergi olarak devlete gidiyor. Sürekli artan petrol fiyatlarından vatandaşı korumak için çözüm olarak vergi ve dağıtım şirketlerinin kâr marjlarını düşürmesi isteniyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, yüksek vergi oranlarının düşürülmesiyle fiyatlarda iyileştirme yapılabileceğini ifade ediyor. Aynı yetkili, "İlk iş olarak dağıtım şirketlerinin kâr marjlarını biraz düşürmesi gerekir. Ayrıca devlet de vergi oranlarını indirmeli.
Maliye Bakanlığı halen akaryakıttan aldığı ÖTV'nin üzerinden bir de KDV ekliyor. Yani vergiden vergi alınıyor. Bu kaldırılırsa ciddi bir iyileşme olur." önerisinde bulunuyor. Tüketici Hakları Uzmanı Avukat Bülent Deniz, son günlerde yaşanan artışlarla sadece vatandaşın üzerine yüklenmesini haksız bulurken Enerji
Piyasası Düzenleme
Kurulu'nun (
EPDK) olaya el koymasını istiyor. Deniz, "Bu çarpık yapıya bir son verilmeli. Şirketler kârlarından, devlet de vergisinden
indirim yaparak
tüketiciyi korumalı." diyor. Zaman, 28
Nisan Pazartesi günü birinci sayfadan yayımladığı 'Fiyat serbestliği ucuzluk yerine benzine zam getirdi' başlıklı haberinde akaryakıt fiyatlarındaki artışın yüksek vergilerin yanında ana dağıtım şirketlerinin kâr marjlarından da kaynaklandığını gündeme getirmişti.
Petrol Sanayi Derneği (Petder) verilerine göre akaryakıt sektörünün büyüklüğü
havacılık dahil 62 milyar YTL. Sektörün oluşturduğu toplam vergi ise (ÖTV+KDV) 26 milyar Yeni
Türk Lirası.
Petrol Piyasası Kanunu'na göre ana dağıtım şirketleri, akaryakıt
satış tavan fiyatlarını Enerji Kurulu'na bildiriyor. Kurul da bu fiyatları kamuoyuna duyuruyor. Kurula göre bayi fiyatları
serbest piyasa şartlarında oluşuyor. Ancak dağıtıcılar, bayileri için tavan fiyat belirleyebiliyor veya fiyat tavsiyesinde bulunabiliyor. Üst düzey bir yetkili, "Akaryakıt şirketlerinin kâr marjları benzin-motorin gibi
ürünlerde yüzde 8'lerden 13'lere çıktı. Ayrıca, ürün fiyatı da yüzde 40'la yüzde 117 gibi önemli oranda arttı. Maliyetler tabii ki yansıtılacak. Fakat, bu kârlılığa rağmen fiyat rekabetinin olduğunu söylemek mümkün değil. Enerji Kurulu, fiyatları izlemeye almalı. Bayilerin de fiyat rekabeti yapabileceği bir piyasa oluşturulmalı." değerlendirmesinde bulunuyor.
'Petrolün varili 200 doları da bulacak'
Dünyanın en ucuz benzinini kullanan Amerika'da da akaryakıt fiyatlarından endişe ediliyor. Uzmanlar bu yaz ABD'de benzinin galonunun (4,53 litre) 4 dolar sınırını geçeceği, birkaç yıl içinde de 10 doları bulabileceği uyarısında bulunuyor. Geçen yaz 50 dolar seviyelerinde olan
ham petrol fiyatı geçen kış 100, son günlerde ise 120 dolar sınırını geçti. Bazı ekonomistler
petrol fiyatının 2 ya da 3 yıl içinde 200 dolar sınırını da aşacağı tahmininde bulunuyor.
Cemal T. Demir,
New York
Ucuz akaryakıt için bazı öneriler
* Maliye, akaryakıttaki Özel Tüketim Vergisi'nden (ÖTV) bir de KDV almamalı.
* Pompa fiyatlarında dağıtım ve bayi payları sabit hale getirilmeli.
* Vergiler düşürülerek fiyat artışının olumsuz etkileri en aza indirilmeli.
* Şirketler, anormal fiyat artışları yaşandığı dönemlerde kâr marjlarından fedakarlık yapmalı.
* EPDK, taban fiyatı da alarak, ortak fiyat belirlenmesini engellemeli.
* Dağıtım şirketleri, promosyona ağırlık vermekten vazgeçip pompa fiyatlarını ucuzlatmalı.
ZAMAN