Gazete, yatırımcıların organize suç çetelerinin kurbanı olmamaları için de bazı önerilerde bulunuyor.
Doğu
Avrupa ve
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde emlak yatırımları hızla artan
İngiliz yatırımcılara "Bu ülkelerdeki emlak
mafyasına dikkat" uyarısı geldi. İngiltere'nin prestijli
gazetelerinden The
Independent'ın haberine göre,
Bulgaristan,
Macaristan ile
Hırvatistan ve
Karadağ gibi
iç savaş yorgunu ülkeleri emlak sektöründe mafyatik bir örgütlenme mevcut. Özellikle eski sosyalist ülkelerd
e devlet yapısının zayıflığı nedeniyle güçlü olan mafyatik çevrelerin karlı bir alan olan emlak sektörüne dahil oldukları belirtilirken, Türkiye gibi istikrarlı, oturmuş bir rejime sahip ülkelerin bile bu tür organize suç çetelerini engellemek için büyük çaba harcadıklarına dikkat çekiliyor. Gözlemciler, büyük paraların döndüğü emlak gibi bir sektörün organize suç örgütlerinin ilgi alanına girmesinin
doğal olduğunu ifade ediyorlar. Nitekim İngilizlerin yoğun rağbet gösterdiği yeni AB üyesi ülkelerde
ucuz emlak
fiyatlarının büyük bir hızla artıp astronomik rakamlara ulaştığı görülüyor. Bu da, sektörde elde edilen karları mafya grupları açısından cazip kılıyor.Ayrıca emlak sektöründe ödenen meblağın büyük olması ve ödemelerin nakit yapılması da kara para aklama işini kolaylaştırıyor. İngilizlerin Türkiye'nin özellikle güney kesimlerinde büyük emlak ve
arazi yatırımları bulunuyor.
Gazetede, eski sosyalist ülkelerden özellikle de Bulgaristan'da çok ciddi boyutlara varan mafya sorununun ülkenin AB üyeliğinin önündeki en büyük engel olduğu belirtildi. İngiliz emlak yatırımcıları için cazip olan ülkeler arasında yeni AB üyeleri ve Türkiye dışında kısa süre önce bu kervana katılan, iç savaş yorgunu eski
Yugoslavya cumhuriyetleri Hırvatistan ve Karadağ da var. Bu ülkelerde de organize suç örgütleri oldukça yaygın ve güçlü. Hırvatistan AB'ye katılmak için görüşmelerde bulunuyor ancak bu üyelik 2010 yılından önce gerçekleşmeyecek. AB yetkilileri Hırvatistan'da organize suçlarla mücadele çalışmalarının iyi gittiğini ancak yine de ülkenin üye olacağı tarihe kadar durumu
kontrol altına alabilmesi için daha hızlı davranması gerektiğini kaydediyorlar.
Mafyadan korunma yöntemleri
Gazete, emlak sektörüne dahil olan organize suç örgütlerinin genellikle güler yüzle yaklaştıkları ve çok ucuz fiyatlar önerdiklerine dikkat çekerek, yatırımcıların bu tür grupların tuzağına düşmesini engelleyecek bazı önerilerde bulundu. Buna göre, emlak satın almak isteyenlerin her şeyden önce hem ülkenin dilini hem de İngilizceyi bilen, tanınmış emlak ajanslarıyla temas kurmaları sağlıklı bir
alışveriş olarak görülüyor.
Herhangi bir sorun yaşandığında konuya İngiliz mahkemelerinin dahil olabilmesi için ajansın İngiltere'de bir şubesinin olması da önemli.
Barlarda, kafelerde tanışılan
yabancıların ucuz emlak tekliflerine de kanmamak gerekiyor.
Ödemelerde nakit yerine çek kullanmaları
tavsiye ediliyor. Ayrıca depozito ödemelerinin de düşük tutulması öneriliyor. Bazı emlakçılar
satış rakamının yüzde 50'sine varan depozito taleplerinde bulunabiliyorlar. Bunun yanı sıra satış anlaşmalarını imzalarken emlakçının getirdiği avukatın değil bizzat alıcının avukatının hazır bulunması öneriliyor. Aynı zamanda yatırımcıların resmi yetkililere "rüşvet" sayılabilecek ödeme tekliflerini de reddetmeleri gerektiği uyarıları yapılıyor.
Türkiye'deki resmi emlakçılar da konut mafyasından şikayetçi
The Independent'in dikkat çektiği
gayrimenkul mafyalarının varlığını Türkiye
Emlak Komisyoncuları Odası da doğruladı. Yatırımcılara
kayıtlı emlak danışmanlarıyla çalışmalarını öneren Oda Başkanı Sabri Ateş, görevi resmi olarak emlak danışmanı olmayan ve kolay para kazanmak isteyen kişilerin internet sitelerine verdikleri ilanlarla yabancı yatırımcıları tuzağa düşürdüklerini belirterek bu sorunun özellikle son 1 yılda önemli bir artış kaydettiğini söyledi. Sahtecilikte uygulanan yöntemleri de anlatan Ateş, "Sahte emlak danışmanları, ellerinde bile olmayan konutları satışa çıkarıyor. Alıcının karşısına da mal sahibi diye kendi adamlarını çıkarıyorlar. Bir diğer yöntem, bürokratik işlemler bahane edilerek uygulanıyor. Yabancıların Türkiye'den konut alabilmeleri için konutun askeri
bölge içinde olup olmadığı belirlenmek zorunda. Bunun için tapu dairesinin ilgili kolorduya yaptığı müracaatın yanıtı 6 ay sonra geliyor. Dolandırıcılar tapuyu 3 aya çıkaracaklarını söyleyip ellerine bir
belge veriyorlar. Karşılığında da 100 bin euroları bulan kaporalar alıyor ve sonra da ortadan kayboluyorlar. Onların kurduğu bu tür tezgahlar, dürüst çalışan sektörü sıkıntıya sokuyor" dedi. Çözüm olarak yatırımcılara düşük fiyat cazibesine kapılmak yerine resmi olmayan emlak danışmanlarıyla çalışmamayı öneren Ateş, emlak dolandırıcılığının özellikle güney bölgelerinde yaşandığını ifade ediyor.
Resmi emlak danışmanıyla çalışın
Bodrum Emlakçılar Derneği Başkanı Ömer Yetkin de
dernek olarak
yaptırım yetkilerinin bulunmadığını ancak buna karşın kendilerine son bir yılda yaklaşık 5 şikayet ulaştığını anlattı. "Ancak sayı giderek artacak. Bugün 5 yarın 10-15'i bulacak" diyen Yetkin, Türkiye'nin özellikle
ikinci el konutta yabancılardan çok talep gördüğünü belirtti. Bu durumun
kayıt dışı emlakçıları harekete geçirdiğini ifade eden Yetkin, "Daha inşaat bile başlamadan proje üzerinden satış yapıyorlar. Biz elimizden geleni yapıyor ve alıcıları uyarıyoruz. Ama daha ötesi için yaptırım gücümüz yok" dedi. Yetkin yabancı yatırımcıların konut alırken öncelikle dikkat etmeleri gereken 3 noktayı da şöyle sıraladı: "Danışmanlık hizmetini mutlaka dernek ve esnaf odalarına kayıtlı resmi emlak müşavirlerinden alın. Satın alacağınız konutun bedelini ve bölgeyi eksperler aracılığıyla araştırın. Böylece ucuz bir bölgeden fahiş fiyata konut alımı yapmayın.
Konutun belediyeden Yapı Kullanım İzin Belgesi olup olmadığını mutlaka öğrenin."
REFERANS GAZETESİ